Adı üstünde

651 21 2
                                    

"Gönenç sana bir şey söyleyeceğim." Zil çalmıştı ve biz de merdivenlerden çıkıyorduk.
"Sor."
"Neden sadece benimle takılıyorsun? O kadar popülersin ama hiçbir kız veya erkek arkadaşın yok."
"Olmadığını kim söyledi? Onlarla seni tanıştırırsam sevgilim olduğunu zannedecekler."
"Niye?"
"Eski sevgili mi onlarla tanıştırmıştım ve ayrılmamıza rağmen yine söylüyorlardı."
"Anladım. Ama beni yine de tanıştır. Sevgilim değilsin sonuçta. Ayrıca benim sorum bu değildi. Ben neden sadece benimle takılıyorsun diye sordum."
"Çünkü diğer kızlardan farklısın. Ayrıca o arkadaş konusuna da gelirsek istersen seni tanıştırırım. Sadece onlar biraz yanlış anlayabilirler diye tanıştırmadım."
"Tamam." Sınıfa gelmiştik.
"Görüşürüz."
"Hı-hı. Görüşürüz Duru." Saçımı karıştırdı ve gitti. Sınıfa girdim. Yağız camın önünde duruyordu. Tokasına bakıyordu. Yanına gittim. Bana baktı. Çok ruhsuzdu ve çok yorgun görünüyordu. "Sen iyi misin?" Beni kâle bile almamıştı. Arkasını döndü ve dışarıyı izledi. "Tabii cevap verme."
"Yanımdan defolup gider misin?"dedi sakin bir sesle tonuyla.
"Gideceğim zaten ama bir şey söylemek istiyorum. Lütfen Gönenç'le aranızda ne varsa düzeltin."
"Bu seni ilgilendiren bir şey değil rüküş."
"Beni gayet iyi ilgilendirir. Çünkü Gönenç benim.." Devamını getiremedim. Neden getirmedim? Arkadaşım zaten neden bunu diyemedim?
"Gönenç senin? Gönenç senin ne? Söylesene devamını. Sen bile onun senin için ne anlam ifade ettiğini bilmiyorsun."
"Ta-Tabii ki de biliyorum! Gönenç benim arkadaşım."
"Aynen kesin öyledir. Kesin arkadaşındır."
"Sesini alçalt."dedim sessizce.
"Duysalar ne olur ki?"
"Ne olur biliyor musun? Yine seni haklı bulup benim üzerime yürürler! Sen okulumuzun baş tacısın sonuçta."
"Kes sesini."dedi Yağız tıslayarak. Onu umursamadan sırama geçip oturdum. Salak çocuk. Gelir gelmez beni uyuz etti. Neyse o salağı umursamayacaktım. Adı üstünde salaktı çünkü. Salak!!

"Hocam bu soru çok saçma değil mi?"dedi Elif. Resmen yarım saattir gülüyordum. Aslında gülünecek bir şey değil ama ben gülüyordum işte. Elif, hocanın anlattığı soruyu-yaklaşık 3 kere anlattığı soruyu hâlâ anlamamıştı. Ve Elif'in yüz ifadesi çok komikti.
"Hocam anladım desem yalan söylemiş olacağım. Diğer ders ilk 5 dakika bana yine anlatabilir misiniz?" İşte gülmekten ölecektim şimdi. Bir de hocaya akıl öğretiyordu.
"Normalde teneffüste anlatabilirdim sana ama kantinde nöbetçiyim. Diğer ders anlatırım."
"Teşekkürler hocam." Hoca sınıftan çıktıktan sonra direkt yanıma geldi.
"Ne kadar zor bir konu olm bu. Bir şey anladıysam ne olayım ya!!"
"İstersen kütüphaneye gidebiliriz seninle. Ben zaten haftada iki gün gidiyorum. Müsait olursan sen de gel."
"Gerçekten çok sevinirim. Teşekkürler Duru."
"Rica ederim. Hem ben de yalnız gidiyordum kütüphaneye. Senin gelmen iyi olur benim için de."
"Seninle iyi ki tanışmışım vallaha. İyi ki bu sınıfa gelmişsin." Gülümsedim.
"Teşekkür ederim ben de iyi ki seninle tanışmışım."
"Seni Emre'yle tanıştırmak istiyorum. Gerçekten o da çok kafa dengi biridir, sevgilim diye demiyorum." Gülümsedim. "Eminim öyledir."
"Kendisi basketbol takımında olduğu için okulda popüler. Aslında bazen bu kadar popüler ve yakışıklı bir insanın nasıl bana baktığını düşünmeden edemiyorum."
"Sen çok güzel bir kızsın Elif öyle söyleme. Ayrıca popülerlik ne ya!? Sana popüler olduğu için bakmayacak diye bir şey yok ki."
" Evet orası öyle ama işte. Neyse teşekkür ederim. Sen de çok güzel bir kızsın."
"Teşekkür ederim."dedim. İkimizde sebepsiz yere gülüyorduk. Lise güzel bir yerdi. Arkadaşların ve değer verdiğin kişi olduğu sürece.

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now