Bölüm 21

572 136 198
                                    

꧁‎‎ Suspicious Smell - Choi Soobin‎‎꧂‎

𓆸 24042021𓆸

❝BÖLÜM 21

Güçlü virajı zorlukla toparlamayı başaran Jeonguk'a korku dolu bir bakış attım. Yağmur yağmıştı. Yollar sırılsıklamdı, hâlâ da atıştırmaya devam ediyordu sanki hiç durmayacakmış gibi. Radyoda gece haberlerini sunan kadın yağmurun şiddetinden bahsedip duruyordu. Bu gidişle sabaha karşı anca evde olabilirdik.

Çakan şimşekle önümüz iyice aydınlandı. Ürkütücüydü. Öylesine ürpermiştim ki tenimdeki tüylerin tek tek havalandığına ant içebilirdim.

Yanımızdan hızla geçip giden arabaların tekerlerinden fırlayan su camlara çarpıyordu. Otoban sessiz, karanlık ve yağmurun eşliğiyle ıssız bir hâl almıştı. Hepimizin deli gibi titrediğine emindim. Klimayı en sıcakta kullansak bile o kadar fazla ıslanmıştık ki sanki kıyafetlerimizle denize atlamıştık.

Alnımın üstünden burnumun ucuna doğru süzülen yağmur damlası tenimi ürpertmişti. Gerçi en ufak bir sese bile ürperir olmuştum. Gittikçe tırsmam normal miydi?

"Böyle işi si-" Jeonguk tam küfredecekken son anda dudaklarını birbirine bastırdı. Sinirinin bir göstergesi olduğunu düşündüğüm ani hareketle elini direksiyona vurdu. Düşünceli bakışları hemen karşımızdaki yoğun trafiğe kenetlenmişti. Onun gibi karşımıza baktığımda sıkıntılı bir nefes verdim.

Vazgeçtim... Güneş doğmadan eve varabilirsek şanslıydık asıl!

"Neyin trafiği bu sabahın dördünde." Beomgyu arkadan sinirle söylendi. "Soobin zaten çileden çıkmıştır. Sırf aramalarını duymayalım diye hepimiz telefonumuzu sessize aldık!"

Haklı olması gerçeği dışında bir sorun yoktu bence. Soobin'in elliden fazla çağrısına cevap vermemiştik. Şu an ne hâlde olabileceğini düşünmek beni rahatsız ediyordu. "Sanki herkes biz eve geç gidelim diye organize olmuş..." diye mırıldandım sinirle.

Aramızda uzun bir sessizlik oluştu. Trafik yavaşça ilerlerken biz de radyodaki saçma haberleri dinlemeye devam ediyorduk. En sonunda dayanamayıp sertçe radyoyu kapadım. Stresten nefes bile alamazken iki oyuncunun çocuğu olacağı haberi umurumda mıydı sanki? Aklımda dolaşan yüzlerce düşünce varken insanların normal hayatlarını dinlemek beni rahatlatabilir miydi?

Sahi...

Normal bir hayattan kastım neydi? Kimisine göre dışarıdan bakıldığında benim de oldukça normal bir yaşamım vardı. Üniversitede okuyordum, kendime ait bir evim vardı, sınavlarıma giriyordum, sabahtan akşama kadar kütüphanede vakit geçiriyordum. Ne güzel... Ancak her şey göründüğü gibi değildi. Hayatımı normallikten çıkaran tek şey şeftaliydi. Bıkmıştım.

"Bıktım!" diye bağırdım sinirle. Ellerimi saçlarıma geçirdim, tırnaklarım saç diplerimi oyarken kendime acı çektire çektire gözlerimdeki yaşları serbest bıraktım. "Yaşamaktan bıktım! Stresten bıktım! Her gün birine bir şey olacak korkusuyla uyanmaktan bıktım!"

Sertçe hıçkırırken Jeonguk direksiyondaki elinin tekini çekerek sırtıma bastırdı. İnsanlar bana destek olmak istiyordu ama desteğe ihtiyacım yoktu. Birinin sırtımı sıvazlayıp 'her şey güzel olacak, iyi günler gelecek Yurin' demesine ihtiyacım yoktu! Hiçbir şey güzel falan olmayacaktı. Sanki aylardır boynumdaki zinciri sıkan şeftali yokmuş gibi şimdi de şüphe çıkmıştı. Daha güçlüsü, daha inatçısı...

HueningKai, buluşmayı sonlandırıp arabaya bindiğimizden beri sürdürdüğü sessizliğini sonunda bozabilmişti, "Bu manyak yüzünden hepimiz tehlikedeyiz! Soobin'in aylardır hiçbir şey yapmaması beni öldürüyor! Neden elimiz kolumuz bağlı durmak zorundayız? Suçlu elimizde. Hyungjun'u öldüren de, şeftaliyi üreten de Choi Soojun! Neden bir şeyler yapmıyoruz?"

SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔Where stories live. Discover now