Bölüm 29

661 138 362
                                    

꧁‎‎ Suspicious Smell - Choi Soobin‎‎꧂‎

𓆸 06052021𓆸

❝BÖLÜM 29❞

Gözlerimi açtığımda beyaz tavanla karşı karşıyaydım. Ağrıyan boynuma hafifçe soluma doğru çevirdiğimde koluma takılı serumu görmüştüm. Derin bir nefes aldım ve tekrardan gözlerimi kapadım. 

Ne ara bilincim kapanmıştı hatırlamıyorum ancak son hatırladığım şey Soobin'in bana sıkıca sarılıyor oluşuydu. Birlikte ambulansa bindiğimizi de hatırlıyordum. Gerisi yoktu. Şimdi ise hastanedeydim.

Kurşunun isabet ettiği yerdeki ağrı yüzünden yüzümü ekşittim. Sıcağı sıcağına acısını hissetmemem normaldi ama bu, saatler sonrasında deli gibi acıdığı gerçeğini değiştirmiyordu. Kafamı sağ tarafıma çevirdiğimde ise Soobin'i görmüştüm. Refakatçi olarak kalmış olsa gerek, hemen yanımdaki koltuğa kıvrılmıştı. 

Onun bu haline gülümsemeden edememiştim. Tatlı gözüküyordu... Aynı zamanda yorgun ve bitkin haldeydi. Kim bilir onu ne kadar telaşlandırmıştım. Ancak iyiydim. O da iyiydi. Bir sorun yoktu. Artık yapmamız gereken tek şey video kayıtlarını ortaya çıkartıp Soojun'u tutuklattırmaktı.

Biz başarmıştık.

Yaralansak da, ağlasak da, üzülsek de yolun sonunda çıkışa ulaşabilmiştik. Bizi bekleyen güzel günler vardı ve ben, o günlerin gelmesini iple çekiyordum.

Tekrardan kampüse dönüp Soobin'le yeşilliklerde oturarak piknik yapmayı, ders çıkışı beni fakültenin önünden alıp birlikte pizza yemeye gitmek istiyordum. Onu evime davet edip bir sürü kek yapmak, bana yanık yumurtalarından pişirmesini istiyordum.

Gözlerimi bir anlığına olsun Soobin'in yüzünden ayırmadan hayal kurmaya devam ediyordum. Gerçekten onun gibi birini tanıdığım için çok şanslıydım. Gelecekte, geçmişi unutarak daha iyi yerlere gelebileceğimiz düşüncesi kalbimi hızlı hızlı attırıyordu, heyecanlanıyordum. 

Yavaşça gözleri aralandığında göz göze gelmiştik. Şaşırdı, uyku sersemliğiyle kendine gelebilmek için gözlerini kırpıştırdı ve açtı. En sonunda üzerindeki sersemliği atabilmişti. Hızla olduğu yerden doğruldu ve yatağıma doğru adımladı. 

Beni baştan aşağı süzdükten sonra, "Uyanmışsın." dedi. Başımı hafifçe sallayarak onu onayladım. "Doktoru çağırayım."

"Hayır." dememle merakla kaşlarını kaldırdı. Gülümsemeye çalışarak, "Önce sen neler olduğunu anlat." dedim. Bilincimi kaybettiğim süre içerisinde ne olduğunu, ne bittiğini fazlasıyla merak ediyordum.

Henüz ona bahsedemediğim Hyungjun'un benimle nasıl iletişim kuracağını da bilmiyordum. Bir an önce toparlanıp tekrardan eski hayatıma dönmeliydim.

Derin bir nefes aldı, "Ambulansta giderken bilincini kaybettin, fazla kan kaybettiğin için. Buraya gelir gelmez de ameliyata alındın. Karın boşluğundaki kurşunu çıkardılar. Ceketin sayesinde fazla derine gitmemiş ve şansına isabet ettiği bölge herhangi bir risk taşımıyormuş. Birkaç saattir de uyuyorsun."

"Hayat beni seviyormuş demek ki," dedim gülümserken. Onun ise kaşları çatıktı. Moralinin bozuk olduğunu anlayabiliyordum, fazlasıyla korktuğunu da anlayabiliyordum fakat hasarı yiyen taraf ben olmama rağmen neden hala onu güldürmeye çalışıyordum? Ben bile bu kadar büyütmemiştim olayı. İyiydim işte! "Yah, gülsene biraz." Diyerek mızmızlandım. 

"Bu durumda nasıl gülmemi beklersin? Seni kendi ellerimle vurdum."

Gözünden bir damla yaş yanağına doğru süzülürken benim de yüzümdeki tebessümüm silinmişti. Yatağın kenarına oturdu ve elimi sımsıkı tuttu. Dudaklarını elime bastırarak sıcacık bir öpücük kondurdu.

SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔Where stories live. Discover now