Bölüm 12

820 148 178
                                    

Suspicious Smell - Choi Soobin

𓆸 14122020𓆸

❝ BÖLÜM 12❞

Asansör kapısının açılmasıyla derin bir nefes verim tek omzuma astığım çantamın sapına sıkı sıkı tutundum. Yaklaşık yarım saat önce Jinah beni aramış ve evine davet etmişti. Aynı zamanda konuşacağı önemli konular olacağının notunu da düşmüştü. Neden birilerinin beni evlerine davet etmeleri için illaki özel bir mesele hakkında konuşmaları gerekiyordu? Öylesine kahve içmeye çağıramazlar mıydı?

Bıkkınca oflayıp tahminen karşımdaki daire olduğunu düşündüğüm evin zilini çaldım. Bizim binamıza göre oldukça yapılı ve lüks sayılabilecek bir apartmana gelmiştik. Bir kere asansörü vardı...

Çok beklemeden kapı açılmıştı. Jinah, her zamanki doğal güzelliği ile masumca sırıtıp, "Hoş geldin!" dediğinde ben de gülümsemeye çalışıp evin içine girdim.

Bizimle yaşıt olmasına rağmen kendi evi vardı. Evin için yapılıydı, kocamandı ve aynı zamanda yaşadığı apartman şehrin göbeğindeydi. Kirası oldukça uçuk olmalıydı...

Evi incelemeyi bırakıp çantamı ve montumu asması için ona uzattığımda o da salona geçmem için eliyle işaret etmişti. Adımlarımı yavaş yavaş salona ilerlettim. Boydan boya uzanan camlar ile doğruyu söylemek gerekirse harika bir manzaraya sahipti. Kendi evimin salonunu düşündüm... Karşı apartmana bakıyordu, Jinah'ınki ise hem evinin yüksek katta olmasından kaynaklı, hem de binanın önünün boş olmasından kaynaklı, ta nehrin karşısına kadar görüyordu...

"Ne istersin kahvenin yanına? Kek, kurabiye?"

Ellerimi hayır anlamında sallayıp, "Hiç zahmet etmene gerek yok." diye mırıldandım. Sabahtan beri derse girip çıkmaktan ağzıma tek lokma dahi atmamıştım ve karnım deli gibi kazınıyordu. Ancak hanım hanımcık kız rolümü takındığım için kurabiyeye bile hayır diyorum. Bravo bana...

Dediğime fazla aldırış etmeden mutfaktan kupaları ve bir tabak dolusu kurabiyeleri getirip sehpanın üzerine koydu. Karşımdaki tekli koltuğa oturduğunda kahvesini yudumlamaya başlamıştı bile. Ben de benim kahvemi avuçlarımın arasına almıştım. Hava soğuk olduğu için ellerim fazlasıyla üşümüştü. Kupanın sıcaklığı sayesinde resmen içim de ısınmıştı.

"Soobin'le ne zaman tanıştınız?"

Aniden gelen soru karşısında afallayarak bakışlarımı ona çevirdim. Konuşacağı önemli mesele Soobin miydi?

Bozuntuya vermemeye çalışarak, "Aslında tuhaf bir konu," diye söylendim. "Yaklaşık yedi ay oldu fakat lise zamanlarından tanışmışlığımız var."

Hem de ne tanışmışlık... Yatıp kalkıp o kuryeci amcaya dua ediyorum. Eğer o gün Soobin'e çarpma tehlikesi olmasaydı belki de şuan Soobin bana özenerek Şeftali'yi bırakamayacaktı ya da biz hiç tanışmamış olacaktık.

"Ah," dedi aklına bir şey gelmiş gibi. "Soobin bahsetmişti. Onu bir trafik kazasından kurtarmışsın. Öyle tanışmışsınız."

Başımla onu onayladım. Kahvemden koca bir yudum alıp kuruyan boğazımı yakıp geçmesine izin verdiğimde Jinah tekrar bir soru sormuştu, "Peki Soobin, benden sana hiç bahsetti mi?"

SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔Where stories live. Discover now