Bölüm 3

1.2K 168 112
                                    

꧁ Suspicious Smell - Choi Soobin꧂

𓆸 31082020𓆸

❝BÖLÜM 3❞

Elimdeki el fenerini sıkıca tutarak dar bir sokakta ilerliyordum. El fenerinin ışığına rağmen asla aydınlanmak bilmeyen bu sokak ürkütücü bir o kadar da sessizdi. Her adımımla sokaktaki sessizlik biraz daha bozuluyordu. Sokakta adım seslerim dışında ses çıkmaması da tüylerimin diken diken olmasını sağlamıştı.

Zorlukla yutkunarak kafamı yukarıya doğru kaldırdım. Not defterime yazdığım yere gelmiştim. Karşımda çok büyük bir bina vardı. Yüksek değildi ama geniş bir araziye hükmediyordu. İlk defa bu tarz bir bina görüyordum.

Giriş kapısının önünde dikilmeye başladığımda girip girmemek arasında kararsızdım. Tek başıma içeriye girebilecek cesarete henüz sahip değildim. Öte yandan Soobin burada olduğumu bilmiyordu, yine tek başıma kalkıştığım iş yüzünden ekibe zarar vermekten korkuyordum. Fakat başka şansım yoktu, cebimdeki not buraya gelmemi, kimseye haber vermemem gerektiğiyle alakalıydı.

Kırık camlardan binanın içine baktım. Sokak kadar sessizdi ve terk edilmiş olduğu her yerinden belli oluyordu. Sanki buraya gelmem mantıksızdı, ter edilmiş bir binaya gelmem...

Cebimdeki notu tekrar çıkararak inceledim. Tam de notta yazılan yerdeydim. Notu tekrar not defterimin arasına koyup cebime attım.

"Kimse var mı?" kırık camdan başımı içeriye doğru uzatıp seslenmiştim. Yüksek sesle seslenmesem bile sessiz ve kasvetli olan bu yerde sesim yankılanmıştı. Sesimin bu denli yankılanması korkmama ve gerilmeme neden olurken içimden bununla başa çıkabileceğimi söyleyerek kendimi motive ediyordum.

Aklımın ir ucunda ihtimal dahi vermek istemedim bir soru vardı. Söyleyerek daha fazla gerilmek istemiyordum fakat bunun bir tuzak olabileceği düşüncesi beni en çok korkutan şeydi.

Herhangi bir ses gelmeyince omuz silkip binanın içine girdim. Bu kadar hızlı binanın içine girmeye karar vereceğimi beklemiyordum. Ama buraya kadar geldikten sonra geri dönüp gidemezdim. Soobin ve diğerleri için buradaydım.

Binanın merdivenlerine doğru ilerleyip birkaç basamak çıktım ve tekrar bağırdım, "Kimse var mı?"

Sesim bu sefer sokağın aksine binanın içinde yankılanmıştı. Sokaktaki kadar uzun sürmeyen yankının bitmesiyle yutkundum ve üst kata çıktım. Notta altıncı kata çıkmam gerektiği yazıyordu. Ayrıca elektrik olmadığı için kullanılmayan bir asansör de vardı binada.

Yavaş adımlarla yukarı çıkarken her bir basamakta duraksamadan edemiyordum. Ellerim yavaş yavaş titremeye başlamıştı, bu yüzden el fenerinin ışığı düz bir noktada sabit kalamıyordu.

"Kimse yok mu cidden?" sorumu tekrarladığımda hâlâ cevap veren kimsecikler yoktu. İçimden kendime savurduğum küfürle üst katlara doğru ilerlemeye devam ettim.

Beşinci kata vardığımda merdivenlere bakarak derin bir nefes aldım. Bir kat sonrasında neyle karşılaşacağımı bilmiyordum, sadece bir not yüzünden buradaydım ve belki de canımı tehlikeye atıyordum. Ama korkuyla hareket etmekten vazgeçmeliydim. Sonuçta korkunun ecele faydası yoktu, kalkışmıştım bir işe ve sonuna kadar gitmeliydim.

Biraz önceye nazaran daha hızlı bir şekilde basamakları çıktım. Altıncı yani son kata geldiğimde karşımda çatıya açıldığını düşündüğüm bir kapı vardı. Kapı kapalıydı, notta da kapıyı açmam gerektiği yazıyordu.

Elimi kapının kulpuna sıkıca sabitlediğimde içimdeki güçlü ses kulpu sağa çevirmemem gerektiğini bağırsa da ben iç sesimin tam tersi kulpu çevirmiştim. Kapı yavaşça gıcırdayarak açıldıktan sonra çatıya doğru ilerledim.

SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔Where stories live. Discover now