Bölüm 9

872 147 135
                                    

Suspicious Smell - Choi Soobin

𓆸 24112020𓆸

❝ BÖLÜM 9❞

18 Haziran, 2015
Seoul, Gyeongwon Lisesi

İçimizi ısıtan o sıcacık güneşin altında futbol antrenmanı yapıyorduk. Takıma seçileli birkaç gün olmuş ve ilk defa bu denli heyecanlıydım.

"Pas!" Arka tarafımdan gelen sesle, ayaklarım arasındaki topa sertçe vurarak sesin geldiği yöne attım. Topun benden çıkmasıyla da rahat bir nefes alarak saç uçlarıma kadar inmiş teri silkeledim.

Kısa süre sonra çalan zil sesiyle antrenmanımızın sonuna gelmiştik. Okul sonrası antrenmanları hep yorucu oluyordu ve eve geldiğimde bedenim bitik bir hâlde yatağıma uzanıyordum. Tabii annem ders çalışmam için ısrar edince, bir şekilde ayaklanıp kendimi ders çalışmaya zorluyordum. Günlük rutinim artık bu şekilde ilerliyordu.

Soyunma odasına girdiğimizde, dönemin başından beri takımda oldukları için birbirleriyle iyi anlaşan çocuklar bir köşede -kız muhabbeti- konuşurken, ben ise kendi köşemde sessizce üzerimi değiştirmekle meşguldüm.

İlk çıktığım maç sonrası ve dün sabah yaşadığım motor felaketi yüzünden dizim biraz ağrıyordu. Oldukça dert yere düşmüştük, kollarımdaki çizikler de hiç hoş durmuyordu. Yine de o kızın hayatımı kurtardığı gerçeğini düşündükçe, içimde anlamadığım bir şekilde kelebeklerin uçuştuğunu hissediyordum. Belki de kızların bahsettiği kelebek etkisi buydu...

Dün o otobüse binip, onunla daha fazla konuşmayı çok istemiştim. Ancak babam yine zorla beni okula bıraktırtmıştı.

Çantamı dolaptan çıkarıp diğerlerine "Görüşürüz." dedikten sonra soyunma odasından çıktım ve eve dönüş yolunu tuttum. Her zamanki gibi babamın arabası okul önünde park edilmiş hâldeydi ve yüksek ihtimal abim de içindeydi, beni bekliyorlardı.

Sanki görmemişim gibi davranarak arabanın yanından geçtim. Bugün eve kadar yürüyüp, düşüncelerimden kurtulmak istiyordum. Sessiz, sakin... Sadece yalnız kalmak.

İnsanlar dinlenmeyi çoğu zaman şekerleme, uyuma, gözlerini kapatma ya da uzanma olarak düşünse de, bence dinlenme demek ruhen kendini iyi hissedebildiğin zamandı. Biraz olsun kendinle baş başa kaldığında ruhunun dinlendiğini düşünebiliyorsan işte o zaman dinlenmişsin demekti.

Cebimdeki telefon titremeye başladığında, arayan kişinin babam olduğunu anlamak zor değildi. Hızla telefonumu elime alıp aramayı cevaplandırdım.

"Oğlum neredesin? Abinle arabada bekliyoruz."

Yutkundum ve, "Antrenör antrenmanı uzatacağını söyledi baba. İki saate eve gelirim ben." dedim.

Fazla irdelememiş olsa gerek, beni onayladıktan sonra telefonu kapadı. Ben de rahat bir nefes verdim.

Öğle sıcağı yavaş yavaş başımın üstüne yakmaya ve terlememeye başlamamı sağlamış olsa da, diğer öğrenciler gibi eve yürüyerek gitmek güzeldi. Belki yanımda bir arkadaşım olsa ve sohbet ederek yürüsek daha eğlenceli olabilirdi.

Ah, bir de o kız. Adı Yurin'di. Ben apar topar gidince yüksek ihtimal şaşırmış olmalıydı. Onunla arkadaş olabilirdik. Ama tekrar onu görebilmem için otobüse binmeliydim. Yarın sabah ilk iş olarak babamdan izin alıp, otobüse binecektim.

SUSPICIOUS SMELL² ▪︎ Choi Soobin ✔Where stories live. Discover now