52.Bölüm | "BENİM KARIM"

2.7K 613 1.1K
                                    

Medya Bölümden Kesitler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya Bölümden Kesitler..💫

‼️Yarın ki bölüm için 100 oy 1K yorum sınırı

❄️

Beraber geçirdiğimiz güzel gecenin ardından aşağıda telefonu ile ilgilenen Savaşa kısa bir bakış attım ve artık gece iyice geç vakitler olduğu için yukarı çıkmaya başladım. Pars yaklaşık on dakika önce gitmişti ve Savaş aklından her ne geçiriyorsa telefonuna gömülmüştü. Yukarıya doğru attığım minik adımlar odamızın önüne geldiğim an dururken elbiseyi bedenimden yorgun bir edayla çıkarttım ve üzerime şort askılı tişört takımlarımdan birini alıp üşüsem bile Savaş geldiğinde ona sarılarak ısınacağım için bu durumu önemsemedim ve soğuk yatağın içine her yerde ki ısıtıcılar açık olsa bile üşüyerek girip boynuma kadar pikeyi çektim.

Savaş içeri girer girmez bakışlarım onu bulurken telefonunu kenara bıraktı ve bana tuhaf bir şekilde bakmadan üzerindeki tişörtünü çıkarttı. Dolaba ilerleyip bacaklarına geçirdiği eşofman ile saçlarını geri yollarken elimi pikenin altından bebeğe doğru koydum ve Savaşın yanıma derin bir nefes alarak oturması ile bu gece ki sessizliğimi bozarken aynen onun gibi oturdum ve emin olmaya ihtiyacım olduğu için sordum. "Gidecek miyiz gerçekten de?" Başını yalnızca olumlu anlamda sallayıp sırtını yatak başlığına yaslarken ona tamamen yaklaştım ve başımı göğsüne yaslarken bedenimi ona yasladım. "Ev çok sessiz.. Sende konuşmuyorsun.. Sanırım bebeğim doğunca hayatıma renk katacak" Söylenerek konuştuğum an dudaklarını saçlarımda hissederken kolumu ona sıkıca doladım ve hâlâ ciddi bir tepki vermediği için sessiz kalıp bedenimi ondan hafifçe uzaklaştırdıktan sonra tişörtümü kaldırıp büyümeye başlayan karnıma elimi koydum.

"Evlilik aşkı öldürüyormuş sahiden" Beni umursamadığını hissettiğim için konuşurken verdiği tek tepki bacaklarına bacaklarımı dolamak olmuştu. "Oğlum doğunca onunla kalırım artık. Çünkü çocuğumun sessizliğinden kafayı sıyırmasını istemiyorum." Hala bir ses çıkartmaması ile onu dövmek isterken sinirlerimi bozduğu için sinirle konuştum. "Artık ona da babasının ne kadar düşüncesiz bir adam olduğunu anlatırım." Sessizliğinden söylediğim şeyleri dinlemediğini düşünürken bedenimde hissettiğim parmakları uyanık olduğunu bildiriyordu. "Aslında doğmasını da beklememe gerek yok. Ben her şekilde onunla uyuyabilirim." İnatla konuştuğum an kolları arasından çıkarken pikeyi üzerimden attım ve doğruldum. Yataktan ineceğim sırada kollarının karnımı sarışı ile dirseğimi karnına gömerken aniden gülmesi ile iki elimi birden karnımın üzerine koydum ve konuştum. "Bir günde sessizliğe karşı olan bütün tahammülüm bitti Savaş. Sende öyle her dediğim şeye susuyorsun. Bu gün beni asla duymayacak olan karnımda ki oğlum ile konuştum resmen." Boynuma dudaklarını bastırırken gülüşünü zor durdurduğunda bedenimi bacakları arasına aldı ve tişörtümün altında ki ellerimi zorlukla çekmeme yardımcı olup ellerinden küçük karnımı elleri ile sahiplenip bütün sinirimin dinmesine neden olacak bir ses tonu ile konuştu. "Ben sadece senin 'Oğlum' değişini ve doğmamış oğlumla farkında olmadan dertleşmeni dinlemek istedim. Şimdiden benden kaçıp ona gitmeler varsa doğduğunda düşünemiyorum." Söylediği şeyler ile kolları arasında teslim olurken bacakları bütün hareketlerimi kısıtladı ve dudaklarını boynuma defalarca kez bastırıp konuştu. "Hem o doğsa bile o bizimle kalabilir, seni ona bile vermem" Dudaklarımda ondan gördüğüm ilgiden dolayı yumuşacık bir tebessüm oluşurken başımı hafifçe ona kaldırmamla dudaklarımı öpecek gibi durduğu için dudaklarımı refleksen araladım ve elimde olmadan gülüşümü soldurdum. "Sen hamile olduktan sonra daha bi güzelleştin farkında mısın?" Söylediği sözleri her zaman duyamayacağımı bildiğim için aynen onun ben konuşurken susmayı sevdiği gibi sustum ve söylediği sözler altında rahatlayan bedenimi ona göstermekten çekinmedim. "Karnın da büyüyor ama fiziğinden de ödün vermiyorsun. Kaandan sonra da tenin bile değişti. Ayrı bir çekici geliyorsun gözüme" Yeniden konuşması ile başımı omzuna yaslarken onu dinlemek çok hoşuma gitmişti. Özellikle bebeğe 'Kaan' demesi, bir anlık aklıma gelen ilk isimle cinsiyeti dahi belli olmayan bebeğimize seslenmesi beni çok değişik hissettiriyordu. Yüzünü bana iyice yakınlaştırıp yüzü boynum ve tişörtümün açık bıraktığı bedenim arasında gidip gelirken yeniden konuştu. "Böyle yanımda hiç bir şey yokken oturman bile çekiyor kendini bana. Biliyorum ya karnında bizden bir parça var, bizim bir parçamız var, aklımı başımdan alıyor kimi zaman bu düşünce. Belli etmesem de o an istediğim tek şey seninle olmak oluyor" Bu gece söylediği sözlerin her birini bir kenara yazarken yaklaşık bir aylık kotamı doldurduğumu farkettiğimde elimde olmadan belki de bu güzel ortamı bozarak konuştum. "Bence sen daha fazla konuşup kotamı aşma. İçeriden gidiyor giden çünkü. Bir daha ki aya da istersem bu ayki gidere ekleme" Ondan aslında daha fazla ilgi istediğim ses tonumla konuştuğumda bunu farketmiş ve hoşuna gitmiş gibi beni sıkıca sardığında sırtını başlığa yaslamaya bir son verdi ve sırtıma bedenini tamamen yaslayıp çenesini omuzuma koyarken kollarımı bedenimden çözmeme neden olacak kadar bedenimi sıkıca kendine çekti ve bedenimi bana doladığı bacaklarına ellerimi koymamı sağladı. "Sen önceden bu kadar ilgi delisi değildin? Ne oldu sana? Sana verdiğim her ilgiyi oğluma mı pay biçiyorsun fedakâr anne (!) Yoksa sahiden yetmiyor mu?" Konuştuğu şeyler dahi hoşuma giderken sırtımı rahat bir şekilde bedenine yasladım ve dudaklarımda ki o güzel tebessümle elimde olmadan mırıldandım. "O fedakâr dediğin anne konu sen olunca ne oğluna yetirir ne sana? Evliliğimizin ikinci günü ve milletin o küçümsediği canım cicim aylarını bile yaşayamıyoruz. Ay yani ne olurdu senden dört öğün bunları duysam? Sonuçta bir süre sonra 'Esin yemek? Esin bebek? Esin yatak? 'dan ibaret bir şey olmayacağım." Ani hislerle ve bu sıralar sahip çıkamadığım hormonlarımla o son kısmı söylediğime deliler gibi pişman olurken anında sesim soluğum kesildi ve etraf yeniden büyük ve derin bir sessizliğe gömüldü. Tutamadığım dilimin ayarı o çevreden duyma koca karı laflarının bir anlık zihnimi bulandırması ile birleşince ortaya kötü şeyler çıkmıştı. Hemde Savaştan beklemeyeceğim kadar kötüydü..

SİYAHIN ESİRİ | OrendaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin