Tamamlandı ✓
SİYAHIN ESİRİ Serisinin 3. Kitabı
15 Nisan Aksiyon #1
Uzun soluklu ve gizemlerle dolu bir kurgudur. İlk bölümlerde sanıldığı gibi bir kurgu ortada yoktur!
❝..Duyduğum her ses yine yeni bi hayaldi. Zihnim koca bir çıkmazda sürüklenirken...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya Bölümden Kesitler..💫
‼️Yarın ki bölüm için 100 oy 1K yorum sınırı
❄️
Gecenin sonuna doğru Açılay uyuya kalırken Barış enerjisinden bir şey kaybetmeden film bittiği için telefonuyla ilgilenmeye başlamıştı. Saçlarımın arasında hissettiğim parmaklar durduğu için başımı kaldırıp Savaşın yüzüne bakarken sahiden yorgun olduğu için uyuya kalan Savaşa bu hâli hoşuma gitmediği için içimde ki buruklukla baktım. "Savaş.." Mırıltım ile Savaşın bacakları arasında zorlukla doğrulurken bir an uykuya dalar gibi olmuş olacak ki gözlerini sıçrayarak açtı ve değişen sesiyle ne olduğunu idrak edemediği için şaşkınlıkla konuştu. "Kaan mı?" Şaşkınlık dolu sesine karşı elimi göğsüne çıkartırken sessizce konuştum. "Film bitti, Kaan'ın yanına geçelim mi?" Ellerini kaldırıp yüzünü ovuştururken başını olumlu anlamda salladı ve bedenini doğrulturken sanki uykusu olan o değilmiş gibi kendini ustaca gizledi. "Olur. Gidelim" Kolları bedenimi sardığı sırada bakışları Barışı bulurken Barışla aralarında ki abi kardeş gibi olan ilişkileri beni değişik hissettirmişti. "Sende çok oylanama. Sonra kalkamıyorsun" Barış bir şey demeden telefonuna gömülmüş bir şekilde başını sallarken Savaşın beni kucaklamasına izin vermeden ayağa kalktım ve "İyi geceler" diye mırıldanıp zorlukla doğruldum. Koltukta uyuya kalan Açılayın üzerini örtüp canım yandığı için sersem adımlarla ilerlerken Savaş ve Barışın yaptığı durum analizi aklımı fazla bulandıracağı için onları dinlemedim. Kaan'ın keyfi yerinde bir şekilde uyuduğunu görmemle yatağa geçerken sırt üstü zorlukla yattım ve o varlığını çok istediğim fakat varlığı bize çok uzak olan huzurun tadını çıkartmaya çalıştım. Az da olsa dinen ağrılarımla gözlerim kapanırken bacaklarımı hafifçe araladım.
Geçen on dakika sonunda kapının aralandığını hissederken Savaşın çıtırtı şeklinde ki adımları gözlerimi aralamaisteğime neden olmuştu. Savaş yanıma gelmek yerine Kaan'ın yanına doğru ilerlerken yatağın ucuna oturdu ve Kaan'a uzun uzun bakmaya başladı. Bu değişken halleri beni kötü hissettirdiği için dizlerim üzerinde yanına doğru ilerlerken arkasından kollarımı bedenine sardım ve dudaklarımı arkasından ağrı dudak kıvrımına bastırdım. "Bir şeyin mi var?" Sessiz mırıltımla başını bana kaldırırken saçlarımın yüzünün etrafını kaplamasına izin verdim. "Derdim büyük" Mırıltısına karşı içimde bir şeylerin yeri değişirken bakışları aralık kalan dudaklarımda takılı kaldığı sırada sessizce yeniden konuştum. "Ne derdin var?"
Bakışları yüzümde uzun uzun gezerken sıcak nefesi yüzüme vurduğu sırada kısılan gözlerime karşı konuştu. "Devası yok ama bu derdin.." Neden böyle konuştuğunu anlayamazken boynuna doladığım kollarımı elleriyle kibarca tuttu ve mırıltıma karşı bir an gözlerini kapattı. "O kadar mı büyük?" Gözleri kapalıyken soruma karşı kaşlarını abartı bir şekilde çattı ve dudakları daha da çekici bir hâle gelirken olumlu anlamda başını sallayıp sessizlikten ödün vermeden konuştu. "Hemde nasıl.." Elimde olmadan derince yutkunup kaşlarımı havalandırırken "O kadar mı?" Diye durgunlaşan sesimle sorduğumda başını olumlu anlamda salladı ve adem elması gözlerimin önünde ufak bif hareket kazandı. "Seni ilk gördüğümde.." Mırıltısı ile o soğuk havada ki ondan kaçışım aklıma gelirken bedenimin buz kestiğini hissetmiştim. "..Senden, senin kanından, canımdan, bir oğlumun olacağını hayal dahi edemezdim." Yeniden konuşmasıyla parmaklarım tenini okşarken o günleri hatırlamak bana iyi gelmemişti. "Seni bana hayal bile edemezdim" Yeniden konuşmasıyla onu daha sıkı sararken kollarım arasında bana zorlukla döndü ve sırtım yatağı bulacak şekilde yatağa uzanmamı sağladı. "Şimdi seni yaşıyorum" Üzerime narince eğilmesiyle konuştuğunda gözlerim sakince kapandı ve boynumda sol yanımı ona boş bırakıp sessizliğe sığındım. Elleri tişörtümün altından tenimde gezmeye başlarken boynumda açtığım boşluğa yüzünü gömdü ve sakalları tenimi çizerken mırıldandı. "Her gece bana özelsin ya.." Nedendir bilinmez içimde oluşan yoğun hisle yatağın üzerinde ki kollarımı geniş omuzlarına sarmaya çalışırken aralık kalan dudaklarımın arasında hissettiğim dudaklarıyla sakin öpüşlerine tutkuyla karşılık verdim ve bedenimde gezinen parmaklarının üzerimde bıraktığı hissi ezberlemek ister gibi zihnime kazıdım.
