85.Bölüm | AŞKTAN ÖLMEK

2K 568 1.3K
                                    

Medya Bölümden Kesitler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya Bölümden Kesitler..💫

‼️Bir sonra ki bölüm için 100 oy 1K yorum sınırı

❄️

Aynada ki pancara dönmüş yüzüme bakıp soğuk su ile yüzümü yıkadığımda Savaşın üzerimde ki bakışlarını zihnimde canlandırdıkça geriliyordum. Hep beraber yemekten sonra kahvelerimizi içerken Savaşın bakışlarından rahatsızlık duyduğum için lavaboya gitmiştim. Bakışları beni hep sınar gibiydi. Ve aynı zamanda Açılayla en son aramızda yaşanan gerginlikten sonra böyle bir ortama girdikten sonra sanki Açılay bilerek yapıyormuş gibi Savaşın yanından bir saniye ayrılmıyordu. Oysa son olan şeylerde Savaşı soktuğu kalıp benim için ağır sözlerdi, fakat onları içten söylemediğine inandığım için onunla arama en ufak bir kırgınlık geldiğimizden beri koymamıştım. Normalde Açılay Savaşın dibinde oturmaz, onunla muhabbete çok sık gitmezdi, fakat her şey tam tersine dönmüş gibi bir saniye ayrılmıyordu. Bu durumdan şikayetçi değildim fakat değişik geliyordu..

Burada geçirdiğim beş dakika Savaşın gözüne batacağı için banyodan çıkıp aşağı inerken salona doğru adımlamaya başladım. Salona girdiğim an az önce Lilliana'nın odasında uyuyan Kaan'ı Açılayın kucağında gördüğümde adımlarım yavaşlayacak gibi olsa da kontrolcü yanımı zorlukla bastırıp Savaşın üzerimi bulan bakışlarını umursamadan adımlamaya devam ettim. Üçlü koltuğun ucunda Savaş ve ortalarında Açılay olmak üzere Barış Açılayın yanında dikkatleri Kaandaydı. Kaan uykusundan her zaman sıkça acıktığı için uyanırdı, bu gün de hep dışarıda olduğumuz için keyfini tam yerine getirememiştim. Bakışlarımı Kaandan ayırmadan Parsın yanına oturmak yerine Lilliana'nın yanına geçtiğimde ortamda ki hoş sohbete seyirci olmayı tercih ettim. "Esin?" Lilliana'nın sesi ile bakışlarım onu bulduğunda Parsın bizi dinlediğine emindim. Zira Pars en ufak bir şeyde hâlâ kendini affetirmeyi başaramadığı için Lilliana'nın gözünün içine bakıyordu. "Bir gün alışverişe gidelim mi? Hem Kaan'a hamileyken de hiç dışarı çıkamamıştın" Benim yeni yerler görmek istediğimi Lilliana biliyordu. Hatta Kaan'a hamileyken bu konu hakkında çoğu kez konuşmuştuk. Gitmek elbette isterdin fakat Kaanla dışarıda çok zorlanırdım, ben bir yana Kaan dışarıda saatler geçirmek için henüz çok küçüktü. Bu gün dahi bütün dengeleri bozulmuş normalde uyanık olduğu saatlerde uyumuş, uyuduğu saatlerde ise uyanıktı.

"Gideceğiniz zaman bana bırakırsınız oğlumu" Savaş bizi dinliyor olacak ki benim reddedeceğimi anladığı an bana kabul etmekten başka çare bırakmadığında Savaşın hakkımda düşündüğü yanlış şeyleri umursamadan ona kendimi ispatlamak isterce konuştum. "Olur tabi, hatta Açılay da gelir isterse. O da geldiğinden beri neredeyse evden dışarı çıkmadı" Açılay'a sadece o gün kızmıştım, fakat onun bizim Savaşla aramızın iyi olmasını istediğini bildiğim için böyle yaptığına emindim. Hem Açılay benim kötülüğüm için demiş olsaydı bile dediklerinde haklılık payı vardı ve öyle ya da böyle o sözleri beni kendime getirmişti. Açılayla aramda ciddi bir mevzu olsa bile arama asla kalıcı küslükler getirmezdim. Açılay hiç olmayan kız kardeşim gibiydi. Kızardık, küserdik sonra sona ererdi.

SİYAHIN ESİRİ | OrendaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin