Özel Bölüm #2#

1.1K 90 79
                                    

Selaaaaammmlaaaaaarrrr!

Nasılız? Özledik mi Eriyorsun'u?

Sizi bilmem ama ben özlediim. O yüzden çok uzun tutmayacağım. 

Medya: Ela (Bölümle uyumlu olması için bu fotoğrafı seçtim, okuyunca anlayacaksınızz)

Hadi Bölüme geçelim!








Ela'dan...

"Yemin ediyorum bu çocuk delirtecek beni!" diyerek elindeki telefonu sıkarak yanımıza gelen Şebnem'e baktım güneş gözlüğümü indirip.

"Kaç oldu bugün? 10 11 kere aramış mıdır?" dedi Miray kinayeli bir şekilde.

Liseden mezun olmuş ve iyi bir üniversiteye yerleşmiştik. Alper ve Ege üniversitenin ikinci senesine geçmişlerdi. Ben grafik tasarım, Şebnem hukuk, Miray ise felsefe bölümüne girmişti. Koray da onu ders çalışmaya zorlamamız sonucu gıda mühendisliği kazanabilmişti. 

İstediğimiz üniversite ve bölümleri kazanmamız sonucu kızlarla birlikte kutlamak için tatile çıkmıştık. Tatil planlaması yaparken başta güzel bir otele gitmeyi düşünsekte bu fikirden vazgeçip otele vereceğimiz parayı yanından bile geçemeyeceğimiz lüks Beachlere vermeye karar vermiştik. Ve yolumuz bizim yazlığa düşmüştü.

Biz hazırlık yaparken başta Koray olmak üzere Ege ve Alper, gelmek için çok ısrar etmişlerdi ama babamı arkamıza alıp onların bizimle gelmesini engellemiştik. Bu nedenle Koray, Şebnem'i günde en az 10 15 kere arıyordu ve Şebnem artık sinirden delirmek üzereydi.

"13 oldu." deyip telefonunun arama kayıtlarını gösterdi ve iç çekip şezlonga uzandı Şebnem. Uzandığım şezlongta biraz dikelip şapkamı düzelttim.

"Şebnem istiyorsan abimi arayıp konuşayım, işe yarar mı şüpheliyim gerçi." 

Şebnem dirseklerinin üzerinde kalkıp bana döndüğünde Miray'da konuya dahil olmak istemiş olmalı ki okuduğu kitabı bırakıp Şebnem'e baktı.

"Boşver sen kendini yorma, işe yaramayacağını biliyoruz. Zaten ben bir sonraki sefere ne diyeceğimi çok iyi biliyorum." dediğinde yüzünü sinsi bir gülücük kapladı. "Yani emin olun sorunu kökünden çözeceğim." dedi ve hızla tekrar yattı.

Nasıl çözeceğini anlamaz suratlarımız Miray ile buluşunca işaretleştik ve Miray şezlongundan bacaklarını Şebnem'in olduğu tarafa doğru sarkıtırken bende hızlıca Miray'ın şezlonguna geçtim.

"Şebnem?" Şebnem'den ses gelmeyince bu sefer ben seslendim.

"Şebo bir baksana bize, bir şey soracağız." yine cevap gelmeyince Miray gözlerini kapatıp hızlı bir nefes aldı ve gözlerini açıp Şebnem'i adını söyleyerek dürtmeye başladı.

"Öf, ne var be!" diyerek oturur pozisyona geçen Şebnem'e çaktırmadan Miray ile yumruklarımızı tokuşturduk ve tekrar Şebnem'e döndük.

"Nasıl yapacaksın?"

"Neyi nasıl yapacağım?" dedi sabrımızı zorlarmış gibi Şebnem.

"Sorunu kökünden çözeceğim dedin ya. Nasıl çözeceksin onu soruyoruz." diye açıkladı Miray.

"Engelleyeceğim." dedi ve biz şok olmuşken gülümseyerek tekrar şezlonguna uzandı Şebnem.

"Ne?"

"Nasıl yani?" biz bunun gibi bir sürü soru sormaya devam ederken yanındaki küçük sehpadan güneş gözlüğünü aldı ve bizi sakince yanıtladı Şebnem.

ERİYORSUN | TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora