ERİYORSUN | Texting

7.5 - FİNAL

Selam.

Ne diyeceğimi inanın bilmiyorum. 
23 Şubat 2020'de sınavlarımdan boğulduğum bir zamanda aklıma gelen ani bir fikirle yazmaya başladım Eriyorsun'u. 
Başta hiç okunacağını düşünmedim, evet bir gün yazdıklarımı insanların severek okuması en büyük hedeflerimden biriydi ama sınav senemdi. Karantinadaydık, arkadaşlık ilişkilerim rezil durumdaydı ve bütün gün ders çalışmak beni delirtmek üzereydi. İşte böyle başladım kitaba, kafamda bir anda oluşan bir fikri hayata geçirmek istedim ve galiba da başardım :)

Zamanla çok sevdiniz bizim çocukları, çok destek olanlar oldu, çok güzel mesajlarını iletenler oldu ve bir bakmışım 50.000 olmuşuz.
Ben şuan bu bölümü yazarken güncel rakam 80.000, belki de paylaştığım zaman çoktan 100.000'i geçmişizdir, bilemiyorum ama şunu biliyorum ki siz dünyanın en güzel okurlarısınız :')
(gözyaşım çıt pıt)

Kimse veda ediyoruz sanmasın, her özlediğimizde özel bir bölümle burada olacağım ve bu kitap bitse bile yepyeni kurgularla karşınızda olacağım. Bende kurgu bitmez ;)

Medya: Benim minik bebişlerim ve benim güzel çiftim Ela ile Alper'in güzel şarkısı

Sınır yok çünkü final :') 

Daha fazla uzatmayıp bölüme geçelim.

6 Ay Sonra...

"Boncuğum hadi giyindin mi?  Bak bu Koray'ın 4. arayışı, bu sefer kuaförün önüne kadar gelmişler." Kuaförün boş odasında sarı topuklu ayakkabılarımı bağlarken omzumdan sarkan maşalı saçlarımı geriye ittirdim ve Şebnem'e seslendim.

"Yine mi aradı?" Bugün Alper, Koray ve Ege'nin yıl sonu balosu vardı ve kavalye olarak onlardan bir sene geri de olmamıza rağmen biz gidecektik. Şebnem'den ses gelmeyince hızla ayakkabımı bağlamayı bitirip ayağa kalktım ve odadan çıkıp bulduğum ilk aynada elbisemin sırtındaki ipleri bağlamaya başladım.

Meşhur doğum günümün üzerinden 6 ay geçmişti ve bu 6 aylık süreçte çok şey yaşamıştık. 

Burhan 18 yaşını doldurmuş olmasına rağmen hala öğrenci olduğundan bir avukat tutmaları için ailesinden yardım istemişti ancak ailesi yaptıklarını öğrenince avukat tutmayacaklarını, bunları yapmadan önce düşünmesi gerektiğini söyleyip ona yardım etmemişlerdi. Böylece hem Miray hem de ben, ailemiz aracılığıyla dava açmıştık ve dava bizim için olumlu sonuçlanmıştı. Burhan ağır sayılacak birçok suçtan hapis cezasına çarptırılmıştı ve bu nedenle yaklaşık 4 aydır hayatımızın en güzel günlerini geçiriyorduk. Üstelik bende bu süreçte düzenli olarak yemek yemeye başlamıştım ve sağlıklı bir kiloya gelmiştim.

"Şebo!" cevap alamayıp Şebnem'e seslendiğim sırada Miray yanıma gelip bağlamaya uğraştığım sırtımdaki ipleri devraldı. Bu süreç içerisinde Miray ile aramızı tamamen düzeltmiştik. Artık ben, Şebnem ve Miray eskisi gibi her şeyi birlikte yapıyorduk.

"Canım, çok yakışmış elbisen!" dedi gülümseyip ipleri bağlamaya devam ederken. Aynadan yaklaşık bir ay önce kızlar ile birlikte aldığımız elbiseme baktım. Sarı saten uzun bir elbiseydi. Yaka kısmı üçgen şeklinde olduğundan, sırt dekoltesine ek hafifte göğüs dekoltesi vardı. Gerçekten güzel bir elbiseydi.

Miray elbisemi bağlamayı bitirince, onun nasıl olduğuna bakmak için eteklerimi hafifçe kaldırarak ona döndüm. Beyaz tenine çok yakışan saks mavisi, uzun, askılı bir elbise giymişti. Elbise seçerken Ege bir türlü rahat vermediğinden istediği gibi sırt dekolteli bir elbise alamamıştı ve Ege'yi, gösterdiği 5 elbiseden birini seçeceğini söyleyip başından savmıştı. Ancak tabiki de vazgeçmemiş ve Ege'den gizli olarak elbiseye derin bir yırtmaç yaptırmıştı. Gümüş rengi topuklularını da giyince harika görünmüştü. Miray gerçekten bu işten anlıyordu.