5.4

2.6K 186 104
                                    

Ayhh sonunda yine buradayımm!

O kadar çok özledim ki burada yazmayı, sizleri!💕

Nereden baksak 10-15 gün oldu, bu yüzden 5.3 bölümünü tekrar okuduktan sonra bu bölümü okumanızı tavsiye ediyorum, son bölümü çok hatırlamayanlar olabilir.

Yine de hatırlatayım, en son Ela'nın annesi, babası ve doktor odaya girmişti.

Sınır: 40 oy 80 yorum

Medya: Ela

Hadi okuyalım bakalım bölümü.😌












"Hayır baba, sadece merak ettiğimden öyle bir tepki verdim." deyip odadaki diğer herkes gibi biraz toparlandım.

Babam ketum bir insandı, üstelik benim çok üzerime düşerdi. Kaç yıl geçmesine rağmen ben onun hala küçük kızıydım ve bu daha uzun yıllar böyle devam edecek gibiydi.

"Ferit Bey, sonuçları söylemeden önce son bir muayene etmem lazım. Lütfen sizleri dışarı alabilir miyim?" diyen doktor, babamın cevap vermesini engellemişti. Herkes çıkmak için ayaklandığı sırada Şebnem doktora döndü.

"Doktor Hanım, muayeneye Esma Teyze ve ben yardımcı olsam sizin için sıkıntı olur mu?"

Şebnem'in sorusuna karşılık doktor kadın başıyla onayladıktan sonra bir süre diğerlerinin çıkmasını bekledik. Her ne kadar Koray'ı çıkmak için ikna etmek zamanımızı almış olsa da, oda boşaldıktan sonra doktor muayeneye başlamıştı. Doktorun ne yaptığını anlayamadım bir kaç dakika sonra sırtımı dinlemek için annem ve Şebnem'den yardım istemişti.

Şebnem ve hala ağlayan annemin yardımıyla yatakta dik bir pozisyonda oturdum. Doktor sırtımı muayene edeceği sırada durduğunu hissettim. Annemin ağlamasına eklenen şaşkınlıkla beraber kendini ilk toparlayan Şebnem olmuştu.

"Esma Teyze, sen geç otur şöyle. Bırak Ela'nın kolunu, ben yardımcı olacağım." diyen Şebnem'i dinleyip kendini koltuklardan birine atmış ve ağlamaya devam etmişti annem. Aynı anda ise doktor kadın sırtımı dinlemek yerine inceliyordu.

"İnanmıyorum, nasıl bu kadar zayıf olabilir? Resmen kemiklerini sayıyorum." dedi doktor fısıldayarak. Bizim duymadığımızı düşünerek şaşkınlıkla söylemişti. 

Sırtımı dinledikten birkaç dakika sonra muayenesini tamamlayıp geri yatmam için Şebnem'e yardım etmişti ve ardından odaya diğerlerini almıştı.

Odaya giren babam direkt annemin yanına gidip onu sakinleştirmeye çalışmış ve böyle yaparsa beni üzeceğiyle ilgili bir şeyler söylemişti. Koray yanıma gelip beni süzdükten sonra hemen Şebnem'in yanına geçip ne olduğunu sormuştu. Alper ise anne babamdan çekindiği için yatağımın tam karşısındaki duvara sırtını yaslayıp gözleriyle bana nasıl olduğumu sormuştu, gözlerimi kırpıştırarak iyi olduğumu anlatmaya çalışsam da ikimizde iyi olmadığımı biliyorduk. Odaya en son giren Ege ise Alper'in omzunu destek verircesine sıvazladıktan sonra bana dönüp moralini yüksek tutmaya çalışarak kimseye belli etmeden dudaklarını oynatarak iyi göründüğümü söyledi. Bende aynı şekilde dudaklarımı oynatarak teşekkür ettim.

Dakikalar sonra doktor durumumu anlatmaya başladı. Anlattıklarının tamamını dinlemedim, sadece sözlerinin arasından seçili cümlelerin beynimde yankılandığını hissettim.

"Ela olması gereken kiloda değil. İdeal kilosunun epey altında."

"Kilosu çok az olduğundan dolayı değerleri çok düşmüş. Vücut ihtiyacı olan besini alamayınca ilk önce hormonlara sonrasında organlara saldırır. Ve şuan hormonlara saldırmış durumda. Ancak organlara saldırmadan Ela'nın vücudunu toparlayabiliriz."

"Ben bu işin uzmanı değilim. Ela'yı bir diyetisyenin ve psikoloğun görmesi lazım. Yani bir süre daha Ela'yı hastanede misafir edeceğiz."

"Hayır! İstemiyorum!" itiraz etmemle herkes bana döndü. Hepsi duyduklarına inanamıyor gibiydi. 

"Ne demek hayır Ela! Ölmek mi istiyorsun? Duymadın mı doktoru!" Dedi Koray. Ağlıyordu ve çıldırmış gibiydi.

"Beyefendi lütfen sakin olun, yoksa sizi odadan çıkarmak zorunda kalacağım."

"Koray," dedi Şebnem ve ağlayıp oda da git gel yapan Koray'ın yüzünü iki eliyle kavrayıp yüzünü kendine çevirdi. "Sakin olman lazım, şuan neler söylediğinin farkında değilsin. Ela'ya yardımcı olmak istiyorsan sakin olmalısın, anladın mı beni?" dedi. Kendisi de harap olmuştu ama yine de sakince düşünebiliyordu ve Koray'ı sakinleştirmeye çalışıyordu.

Alper zaten bildiği şeylere başka şeylerin eklenmesiyle şok içindeydi ve hiçbir tepki vermiyordu. Ege'nin kolundan çekiştirmesiyle koltuğa oturmuştu ve sıkıp yumruk yaptığı eline bakıyordu.

Babam olanlara tepkisiz bir şekilde annemi sakinleştirmeye çalışıyordu. Oda da gördüğü en sakin kişi Ege olduğundan yanına çağırıp annemi biraz hava alması için dışarı çıkaracağını söyleyip benim yanıma gelmişti.

Nazikçe sarılıp "Az önce dediklerini duymamış gibi yapacağım. Anneni toparlayıp yanına geleceğim, yanına gelene kadar olay çıkarma, tamam mı güzel kızım? Tedavi olup düzeleceksin, inanıyorum sana." diye kulağıma fısıldadı ve saçlarımı karıştırıp hafifçe gülümsemeye çalışarak odadan çıkan doktorun arkasından annemi de çıkardı.

Annemler odadan çıktıktan sonraki 10 dakika kimseden ses çıkmamıştı. Herkes bir köşe de sessizce oturuyordu. Saatine bakıp ayaklanan Koray ile sessizlik bozuldu.

"Arkadaşlar saat çok geç olmuş. Siz artık eve geçin, çok yoruldunuz."

"Ben buradayım." diye itiraz eden ilk kişi Alper'di.

"Koray sizi yalnız bırakacak halimiz yok. Hepimiz buradayız."

Uzun ısrarların ardından galip gelen Koray olmuştu. Üstelik zorla Şebnem'i de dinlenmesi için eve bırakmalarını istemişti Ege ve Alper'den. Her ne kadar hiçbiri istemese de çantalarını toparlayıp vedalaşmışlardı.

"Durun bir dakika." dedim onlar tam gitmeden önce.

"Bizi Alper ile bir dakika yalnız bırakabilir misiniz?"












Veee bölüm biter!

Aslında devam ettirecektim ama çok uzun olmasını istemedim. Siz uzun bölüm isteseniz de Texting bir kitapta düz yazı bölümlerinin uzun olmamasından yanayım. 

Ama sizi çok bekletmemek için sınırı düşük tuttum. Yani sınır geçtiği gibi bölümü yükleyeceğim bu sefer merak etmeyin.

Ela ve Koray'ın babasını nasıl buldunuz?

Sizce Ela Alper ile yalnız kalmayı neden istedi?

Yorum yazalım, okuyacağım. 💕

Seviyorum sizi.😍

ERİYORSUN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin