ERİYORSUN | Texting

Özel Bölüm #3#

Selam çiçeklerim, böceklerim. ballı çöreklerim!

Sonunda sınavlarım bitti ve kavuşabildik. Yazmayı gerçekten özledim <3

Neyse çok uzatmayıp bölüme geçiyorum.

İyi okumalar!

"Ege tamam, yeter." dedi Miray, önündeki kadına belli etmemeye çalışarak. Ege suratını asarak telefonunu cebine koydu ve bizim yanımıza döndü.

Ege ve Alper dört, biz üçüncü sınıfın ortalarındayken Miray yazdığı bir kitabı, bir yayınevine göndermişti ve yayınevi kitabı basmaya karar vermişti. Kitap ilk başta çok popüler olmasa da şuan, yani Ege ve Alper dördüncü, biz üçüncü sınıfın sonlarındayken,  küçük imza günü yapılacak kadar biliniyordu. Bizde Miray'ın imza gününe destek olmak için onunla beraber gelmiştik ve neredeyse imza gününün sonlarındaydık. Ama Ege hala Miray'ın fotoğraflarını çekip insanların tuhaf bakışlarına maruz kalmamızı sağlıyordu. Miray'ın kızmaya başlayan sesiyle yaptığı uyarı onu ancak durdurabilmişti.

"Tamam arkadaşlar, aldım eşyalarımı. Gidebiliriz." diyerek eşyalarını alıp gelen ve geldiği gibi sağ elini Ege'nin sol eline kenetleyen Miray'a döndüm. Ege sevinerek ellerine baktığında bende odağımı Miray'ın yüzük parmağındaki tektaş yüzüğe çevirdim.

Geçtiğimiz günlerde Ege, Miray'a evlenme teklifi etmişti ve hemen arkasından sözlenmişlerdi. Her ne kadar Alper'in mezun olmak için iki senesi daha olsa da Ege bu sene mezun oluyordu ve kendine bir veteriner kliniği açmak için ailesini ikna etmişti. Miray'ın ise mezun olmak için hala bir senesi vardı ama zaten evlenene kadar bu süre geçerdi.

Şuan ise Miray ve Ege'nin gelecek haftalarda yapılacak olan nişanı sebebiyle Miray'a elbise seçmeye çalışıyorduk ama Miray seçtiğimiz elbiseyle ilgili Ege'nin de fikrini merak ettiği için bir süre önce bizden ayrılıp başka işlerle ilgilenmeye giden erkekleri çağırmış ve gelmelerini beklerken bizi ikram edilen çayları içiyorduk.

"Kızlar, emin misiniz? Ege beğenir bu elbiseyi değil mi?" dedi aynadaki elbisesine tekrar bakarken. Uçuk pembe, straplez, tül kollu, uçuş uçuş bir elbise seçmiştik ve Miray'ın üstüne çok yakışmıştı.

"Beğenir Miray, hadi otur da çayını iç." dedi Şebnem çayından bir yudum aldıktan sonra. Miray da yanımıza oturdu ve elbiseye dökmemeye çalışarak çayından bir yudum aldı.

"Şebnem, siz ne alemdesiniz? Koray üniversite bitince evlenelim dedi, diyordun en son?" dedi Miray. Şebnem başıyla onayladı.

"Yani kesin bir şey yok ama öyle konuştuk." dedi ve bana döndü Şebnem. "Ela, Alper bir şey diyor mu?" dediğinde afalladım. Alper daha önce hiç bu tarz konuları açmamıştı.

"Hiç konuşmadık, şuanlık sadece sevgiliyiz." dedim ve iç çektim. Evlilik meraklısı değildim ama doğrusunu söylemek gerekirse biraz da olsa kıskandığım doğruydu.

"Alper'in okulunun bitmesine daha var zaten. Normal o yüzden konuşmamanız." dedi ve konuyu değiştirdi. Onlar konuşurken pek odaklanmamış olmasam da dükkanın kapısının açılıp Koray, Ege ve Alper'in gelmesiyle dikkatimi tekrar verebildim.

"Çok güzel olmuşsun, Miray." dedi ve Miray'ı etrafında döndürdü Ege. Miray gülümseyip Ege'nin yanağını öpünce daha çok kıskandığımı ve onların yerinde keşke Alper ve ben olsaydım dediğimi fark ettim ama kimseye bir şey belli etmedim.

Kısa bir bölümdü ama umarım sevmişsinizdir. 

Bu arada az önce yukarıda kavuştuk falan dedim ama az önce aldığım haberlere göre pek kavuşmuşuz gibi durmuyor maalesef :(

İkinci sınavlarım tahmini 2 hafta sonra başlayacakmış ve ben hiç hazır değilim. Bunun yanında haftaya pazartesi okulumda başlıyor ve benim hala defter kitaplarda eksiklerim var. Hala yapmaya vakit bulamadığım bir proje ödevim ve bir performans ödevim var. Üstelik bunlar yetmiyormuş gibi 2 dersimden çok fazla eksiğim olduğunu ve çalışmam gerektiğini fark ettim sınav sonuçlarım vasıtasıyla. :(

Yani bu bölümü paylaştıktan sonra tahminimce ders çalışmaya gideceğim. Bu sürede size elimden geldiğince bölüm yazmaya çalışacağım ama çok yazamazsam beni anlayın.

Umarım sınava girenlerin sınavları, derse girenlerin dersi iyi geçiyordur.

Sizi seviyorum çiçeklerim, böceklerim, ballı çöreklerim.

Kendinize iyi bakın. <3