Özel Bölüm #6#

869 86 65
                                    

Selam çiçeklerim, böceklerim, ballı çöreklerim!

Beklettim sizi biliyorum ama açıklamamı panomda paylaştım, umarım anlayışla karşılarsınız.💞

Yeni bölümümüze geçelim hadii!











Miray'dan...

"Ela, hadi en azından çorbanı iç." Dedi Şebnem, yere oturup bacaklarını kendine doğru çekmiş Ela'ya.

Alper'in askerlik görevi bugün bitmişti ancak karşılama için sadece Ege ve bizim zorumuzla Koray gitmişti.

Alper'in askere gideceği gün Ela ağlaya ağlaya Alper ile vedalaşmıştı. Biz her ne kadar gittiği için ağladığını düşünsekte gerçek aslında bambaşkaydı.

Sonraki gün Ela'nın gösterdiği fotoğraflar hepimizi şoka sokarken Alper'e karşı cephe almıştık bile.

O günden beri Ela, eski haline geri dönmüştü. Nerdeyse hiç yemek yemiyor, uyumuyordu. Göz altları mosmor, yüzü kireç gibiydi. Tekrar 34 kiloya kadar düştünü sanmıyordum ama 40-45 kilolarda olduğu bakınca anlaşılabiliyordu.

"Hepsini içme, en azından yarısını iç. Olmaz mı?" Dedi Şebnem. Ama Ela'da yine bir hareket olmadı.

"Bak böyle yapınca hem beni," elini henüz şişmemiş karnına koydu. "Hem de yeğenini üzüyorsun." Dediğinde Ela istemeye istemeye çorba kasesinin içindeki kaşığa uzandı ve küçük yudumlarla kendini zorlayarak içmeye başladı.

Şebnem gelip yanımdaki sallanan sandalyeye oturup derin bir nefes aldığında karnına baktım.

Benim hamilelikte 6. ayım olduğundan karnımda belirgin bir şişlik vardı ve ayakta uzun süre durmak benim için zor oluyordu. Şebnem ise henüz 2. ayında olduğundan rahatlıkla hareket edebiliyordu ve vücudunda herhangi bir değişiklik yoktu.

"Daha fazla yiyemiyorum." Deyip önündeki çorba kasesini ittiğinde ikimizde iç çekerek Ela'ya baktık.

"Tamam, boncuğum." Deyip Ela'nın önündeki kaseyi mutfağa götürdü Şebnem. Ela, Alper gittiğinden beri Esma teyzeyi korkutmamak için Koray ve Şebnem'de kalıyordu.

"Miray, ben biraz uyuyacağım, tamam mı? Bir şey olursa kaldırın." Dedi Ela karnımı işaret ederek. Yerinden güçlükle doğrulup Şebnem'in onun için hazırladığı odaya giderken başımı salladım ve arkama yaslandım.

Şu iş bir an önce çözülse iyi olacaktı yoksa bu gidişle Ela, eskisi gibi anoreksiya ile mücadele etmek zorunda kalabilecek gibiydi. Ve bu tekrar yaşanırsa Ela'nın kaldıramayacağının içten içe herkes farkındaydı.

Alper'den...

Otobüsten inip kmzumdaki çantamı düzelttim ve etrafıma bakındım. Gözlerim Ela'yı ararken el sallayan Ege ve yanındaki somurtan Koray'ı görmem kaşlarımı çatmama sebep olsa da yanlarına doğru ilerledim.

"Hoşgeldin Alper." Diyen Ege ile sarıldıktan sonra sarılmak için Koray'a yaklaştığımda bir adım geriledi.

"Ne oldu? Ayrıca kızlar nerede, bir sorun mu var?" Dedim Ege'ye dönerek.

"Bir sorunumuz var, evet. Ama bunlar burada konuşulacak şeyler değil. Biz giderken anlatırız sana. Hadi geçelim." Dedi ve arabaya doğru yönlendirdi beni Ege. Ben ise sotunun ne olduğunu bilmeden kaygıyla beklemeye başlamıştım bile.

***

"Alper'i niye getirdiniz? Miraylara bırakmanızı söylemiştim." Diyen Şebnem'e baktım bıkkınlıkla.

ERİYORSUN | TextingWhere stories live. Discover now