29.Bölüm🌻🌻

127 134 5
                                    

 Iyi okumalar galaksilerim 🌌🌌

Eray olduğu yerde dururken sahte Irem'i kurabiye adamlar götürmüştü. Bir kaç dakika sonra Can geldiğinde sahte Ege'yi de götürdüklerini söylemişti. Eray, Can ve Cansu şeker meydanına yakın bir yere gittiklerine yanlarına yine kurabiye adamlar gelmişti. Içlerinden biri çıkıp " Sıra sizde onlar iyice sinirlendi patlamaları yakın. Tam bizim klonlarımıza zarar verdikleri an onları alandan uzaklaştırın. Ama dikkat edin dönüp bize bakmamalılar yoksa yakalanırız. Bizi takip edin." demiş ve başka yöne doğru hızla ilerlemeye başlamışlardı. Sahte Irem ve Ege'nin olduğu yere geldiklerinde ikisinin de gerçekten çok sinirli olduğunu görmüşlerdi. Onlara yaklaşıp göremeyecekleri bir yerde durduktan sonra klonlara zarar vermelerini beklemişlerdi.
Sahte Irem klon olan kurabiye adamın üzerine basmıştı. Eray tam zamanı diyip sahte Irem"in yanına koşmuş ve kolundan tutup geriye doğru sürüklemeye başlamıştı. Arkasına bakmasına engel olup onu bulundukları yerden götürmüştü Ege'yi diğerleri halleder diye düşünmüştü. Eray sahte Irem'i uzaklaştırmaya çalışırken sahte Irem sürekli tepinip durmuş ve  " Bırak beni onu parçalayacağım yer kurabiyesi. Lezzetli görünüp şeytan zekasına sahip küçük şey." diye bağırmaya başlamıştı. Eray yeterince uzaklaştıklarını düşünüp onu durdurmuş ve yüzüne bakarak  " Irem sakin ol bu yaptığın şuan suç. Eğer o kurabiyeye bir şey olursa seni burda esir alıp yemek olarak yiyecekler bunu unuttun mu?" demişti rol yapmaya çalışarak. Sahte Irem'in ilk başta gözleri kocaman açılmış ve ardından yeri tekmeleyip " Lanet olsun onlar o kadar sinir bozucu ki her şeyi unuttum." demişti. Eray düşünüyormuş gibi yapıp  " Tamam sakin ol bir şekilde bu durumu halledeceğiz. " dediğinde içinden de "Tabiki de halletmeyeceğim seni burda esir almazlarsa ben Irem'e kavuşamam." dedikten sonra sahte Irem'i biraz sakinleştirdikten sonra tekrar olay yerine gitmişlerdi. Can ve Cansu sahte Ege'nin başında durup düşünüyor gibi durmuşlardı. Eray ve sahte Irem de  onların yanına gidip oturmuşlardı.

" Görevliler gelecek." Can'ın sözü ile sahte Irem direk ona bakarak " Ne görevlisi?" diye sormuştu panik içinde. Cansu Can'a sorulan soruyu
" Kurabiye adamları yaralamaktan sorguya çekileceksiniz." diyerek kendi cevaplamıştı. Sahte Irem  " NE ne demek sorguya çekileceğiz?" demişti sonlara doğru kısılan sesi ile. Eray omuzlarını yukarı kaldırıp  " Sana demiştim." dediğinde Cansu endişelenmiş gibi yaparak
" Bir çözüm yolu olmalı. Onlarla konuşsak." dediğinde Can " Onların kanunu böyle, işe yarayacağını sanmıyorum." diye cevap vermişti.
Sahte Ege söze girip " Ne yani bize ne yapacaklar şimdi?" diye sorduğunda arkadan" Ben size söyleyeyim ikinizi de esir alacağız. Normalde sizi yememiz gerekiyordu ama özel misafir olarak geldiğiniz için canınızı bağlıyoruz. " demişti pamuk şeker kadın elindeki kağıda bakarak. Sahte Ege kaşlarını çatarak  " Esir derken ne kadar sürecek. "diye sorduğunda pamuk şeker kadın düşünmeden " Sonuza kadar. " diye yanıtlamıştı. Sahte Irem sinirle " Bunu yapamazsınız."  diye bağırdığında Eray " Başka bir yolu yok mu?" diye sormuştu. Karşılarındaki pamuk şeker kadın "Malesef. Görevliler götürün ikisini de. " demişti daha fazla lafı uzatmak istemezmiş gibi. Eray sahte Irem'e doğru yürümüş ve " Ne hayır durun Irem." diye bağırmıştı. Sahte Irem de elini Eray'a doğru uzatıp " Eray yardım et bana." diye bağırmaya başlamıştı. Sahte Ege de bir yandan kendisini kurtarmaya çalışarak " Bırakın beni çekin ellerinizi üzerimden." diye bağırmaya başlamıştı.

Ikisini de zorla götürdükten sonra Eray, Cansu ve Can ortada birleştirdikleri ellerini havaya kaldırmışlardı. Eray tişörtünü silkerek "Çok şükür kurtuldum ondan." dediğinde Cansu da
" Seninle aynı fikirdeyim. Çok sinir bozucu olmaya başlamıştı." diye cevap vermişti. Can onlara bakarak " Ee sahteler gittiğine göre gerçek arkadaşlarımızı bulalım mı artık." diye sorduğunda Eray  " Kesinlikle hadi hemen gidelim. " demiş ve yürümeye başlamıştı. Cansu Eray'ın arkasından " Eray nasıl gitmeyi planlıyorsun? Portalın önünde bekleyen nöbetçiler vardır burdan oraya gittiğimiz an bizi yakalarlar." diye söylemişti. Can da kardeşinin dediği şeyin ardından "Eray Athena ya haber vermen gerek siz burdan giderken orda sizi güvenli kişiler karşılamalı." demişti. Eray onaylayıp  " Tamam ama defter ve kalem evde önce onları almam gerek. " demişti. Can ve Cansu  kendi kaldıkları yere hazırlanmaya  giderken Eray da kendi kaldığı yere gitmiş ve defter ile kalemi rahatlıkla sakladığı yerden çıkarmıştı.
Defteri çıkarıp Athena'ya yazmaya başlamıştı.

Koruyucu ( Kitap Oldu)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang