Odasına girdikten sonra bir yandan üzerini değişiyor ,bir yandan da Steave 'in söylediklerini düşünüyordu . Kulüpten geldikleri gece balkon da oturduğunu hatırlıyordu ama sabah yatağında uyanmıştı . Tadilat sırasında da aynısı olmuştu . ' Ben içkiden ve yorgunluktan hatırlamıyorum diye düşünürken , o beni yatağıma taşımış . Umarım yanlış bir şey yapmamışımdır .'diye söylendi kendi kendine . Kafasında ki düşünceler ile kendini yatağa bıraktı .
Burası çok başkaydı onun için . Havası , insanları ... Burda hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu . O kadar fırtınadan sonra , sığındığı güvenli bir liman gibi . Hesaba katmadığı bir şey daha olmuştu . Kalbi yeniden çarpmaya başlamıştı ve hiç zamanı değil di .
Liz kalbinin kapılarını kapatmıştı . Kimseye yer yoktu ,bu saatten sonra . Yeniden kırılıp, üzülmek istemiyordu ama adı üstünde 'AŞK' bu ,sormadan giri verir o sımsıkı kapattığın kalbinin kapısından içeri .
Sen ne kadar yemin etsen de asla diye o ,gelir ve kurulur en değerli şehrine . Bütün kalelerini ele geçirir. Sen aklınla hareket edip onu bastırmak istesen de , üzülmemek adına dirensen bile, sonu belli olmayan bu duygu savaşının ortasında , yitip gitmemek için kılıç kuşansanda nafile . Çünkü aşk en değerli kaleni , kalbini ele geçirmiştir. Artık ne akıl ne iç güdü direnemez hepsi aşkın önünde kılıç bırakıp diz çökmüştür .
Sense çoktan onun esiri olmuşsun dur ...Sabah uyandığında balkona çıktı . Bahçede ki masanın hazır olduğunu görünce çok uyuduğunu düşünüp hemen içeri geçip saate baktı , saat 10:00 olmuştu . Çabucak duşa girip çıktı ve kıyafetlerini giyip hemen aşağı indi .
Artık pansiyon işleve girdiği için evin giriş kapısı açıktı . Mutfaktan gelen sesleri duyunca oraya gitti . Mutfak kapısına gelince gördüğü şeyle duraksadı . Steave sırtı kapıya dönük şekilde adaya yaslanmış ve dün gece ki kız burnunun dibine kadar girmiş kıkırdıyodu daha doğrusu sırnaşıyodu . Bu görüntü ona yeniden ' sevmek yok ' dedirtti içinden . 'hem bana ne oluyorsa, Stella düşünsün ' .O sırada kız sanki mümkünmüş gibi Steave'e biraz daha sokulup ;
"Hadi ama . Hem çok eğleneceğiz ,sende zevk alacaksın "deyip boynuna sarıldı .
Liz olduğu yerde daha fazla durmadan neşeli tutmaya çalıştığı bir sesle ;
"Günaydınn "diyerek içeri girdi .
Steave telaşla arkasına dönüp ;
"Liz! Ee... günaydın " . Telaşı sesine de yansıdı tabii ."Rahatsız etmedim umarım . Kahve alacaktım ."
" Haa !" Steave hala garipti ." Yok canım . Bizde şey " kız cümlesini tamamlamasına izin vermeyip araya girdi .
" Steave 'den bana adayı gezdirmesini istiyordum bende" dedi .
"Yaa...İyi seçim . Sana burayı en iyi tanıtıp gezdirebilecek adamı seçmişsin ,size iyi eğlenceler " deyip bahçeye adımladı.
Yaşlı Steave'i görünce , gülümseyerek hemen yanına gidip oturdu . Biraz lafladıktan sonra Linda ve diğerleri gelince kahvaltı yaptılar . Liz yan tarafına hiç bakmadı fakat Linda tam karşısında oturan abisine ve Brenda' ya baktıkça sinirden yüzü kızarıyordu .
Herkes kahvaltısını bitirince , gençler ayaklandı . Brenda Steave 'in eline dokunarak 'geliyormusun ?' diye sordu .
Steave ;
"Biraz işim var . Siz çıkın haberleşiriz " deyince Linda elindeki kahve kupasını sertçe masaya bırakırken Brenda da dönüp gitti .Linda öfkeyle ayağa kalkıp Steave 'e baktı . Oda gözlerini kız kardeşine dikip ,ne var der gibi bir kaşını hafif kaldırdı . Linda ;
"Haberleşiriz mi? Siz ne ara bu kadar yakın oldunuz ? Ha pardon sormam hata . Erkek değil misiniz hepiniz aynısınız " dedi kafasını sağa sola sallayıp .
YOU ARE READING
YENI BAŞLANGIÇLAR
General FictionAmerika da okurken aşık olduğu adamın peşinden büyük umutlarla Türkiye'ye gelen bir kadın. Başta herşey mükemmel ilerlerken,zamanla kadın adamın onu sadece yükselebilmek adına merdiven olarak kullandığını anlar. Gitmek istesede gidemedi kadın.Çünkü...