24. Bölüm

60 6 0
                                    

Odasına girdikten sonra bir yandan üzerini değişiyor ,bir yandan da Steave 'in söylediklerini düşünüyordu . Kulüpten geldikleri gece balkon da oturduğunu hatırlıyordu  ama sabah yatağında uyanmıştı . Tadilat sırasında da aynısı olmuştu . ' Ben içkiden ve yorgunluktan hatırlamıyorum diye düşünürken , o beni yatağıma taşımış . Umarım yanlış bir şey yapmamışımdır .'diye söylendi kendi kendine . Kafasında ki düşünceler ile kendini yatağa bıraktı .

Burası çok başkaydı onun için . Havası , insanları ... Burda hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu . O kadar fırtınadan sonra , sığındığı güvenli bir liman gibi . Hesaba katmadığı bir şey daha olmuştu . Kalbi yeniden çarpmaya başlamıştı ve hiç zamanı değil di .

Liz kalbinin kapılarını kapatmıştı . Kimseye yer yoktu ,bu saatten sonra . Yeniden kırılıp, üzülmek istemiyordu ama adı üstünde 'AŞK' bu ,sormadan giri verir o sımsıkı kapattığın kalbinin kapısından içeri .
Sen ne kadar yemin etsen de asla diye o ,gelir ve kurulur en değerli şehrine . Bütün kalelerini ele geçirir. Sen aklınla hareket edip onu bastırmak istesen de , üzülmemek adına dirensen bile, sonu belli olmayan bu duygu savaşının ortasında , yitip gitmemek için kılıç kuşansanda nafile . Çünkü aşk en değerli kaleni  , kalbini ele geçirmiştir. Artık ne akıl ne iç güdü direnemez hepsi aşkın önünde kılıç bırakıp diz çökmüştür .
Sense çoktan onun esiri olmuşsun dur ...

Sabah uyandığında balkona çıktı . Bahçede ki masanın hazır olduğunu görünce çok uyuduğunu düşünüp  hemen içeri geçip saate baktı , saat 10:00 olmuştu . Çabucak duşa girip çıktı ve kıyafetlerini giyip hemen aşağı indi .

Artık pansiyon işleve girdiği için evin giriş kapısı açıktı . Mutfaktan gelen sesleri duyunca oraya gitti . Mutfak kapısına gelince gördüğü şeyle duraksadı . Steave sırtı kapıya dönük şekilde adaya yaslanmış ve dün gece ki kız burnunun dibine kadar girmiş kıkırdıyodu  daha doğrusu sırnaşıyodu . Bu görüntü ona yeniden ' sevmek yok ' dedirtti içinden . 'hem bana ne oluyorsa, Stella düşünsün ' .O sırada kız sanki mümkünmüş gibi Steave'e biraz daha sokulup ;

"Hadi ama . Hem çok eğleneceğiz ,sende zevk alacaksın "deyip boynuna sarıldı .

Liz olduğu yerde daha fazla durmadan neşeli tutmaya çalıştığı bir sesle ;

"Günaydınn "diyerek içeri girdi .

Steave telaşla arkasına dönüp ;
"Liz! Ee... günaydın " . Telaşı sesine de yansıdı tabii .

"Rahatsız etmedim umarım . Kahve alacaktım ."

" Haa !" Steave hala garipti ." Yok canım . Bizde şey " kız cümlesini tamamlamasına izin vermeyip araya girdi .

" Steave 'den bana adayı gezdirmesini istiyordum bende" dedi .

"Yaa...İyi seçim . Sana burayı en iyi tanıtıp gezdirebilecek adamı seçmişsin ,size iyi eğlenceler " deyip bahçeye adımladı.

Yaşlı Steave'i görünce , gülümseyerek hemen yanına gidip oturdu . Biraz lafladıktan sonra Linda ve diğerleri gelince kahvaltı yaptılar . Liz yan tarafına hiç bakmadı fakat Linda tam karşısında oturan abisine ve Brenda' ya baktıkça sinirden yüzü kızarıyordu .

Herkes kahvaltısını bitirince , gençler ayaklandı . Brenda Steave 'in eline dokunarak 'geliyormusun ?' diye sordu .

Steave ;
"Biraz işim var . Siz çıkın haberleşiriz " deyince Linda elindeki kahve kupasını sertçe masaya bırakırken Brenda da dönüp gitti .

Linda öfkeyle ayağa kalkıp Steave 'e baktı . Oda gözlerini kız kardeşine dikip ,ne var der gibi bir kaşını hafif kaldırdı . Linda ;

"Haberleşiriz mi? Siz ne ara bu kadar yakın oldunuz ? Ha pardon sormam hata . Erkek değil misiniz hepiniz aynısınız " dedi kafasını sağa sola sallayıp .

YENI BAŞLANGIÇLARWhere stories live. Discover now