Eve geldiklerinde , her zamanki gibi bahçe kapısından içeri girdiklerinde müzik sesi duyuluyordu . Hamakta uzanıp müzik dinleyen Steave 'e baktılar . Gözleri kapalı bir şekilde ,müzik dinliyordu . Liz hemen bahçedeki duşun altına girdi . Linda 'da abisinin yanına .Onu dürtünce ,hemen kalkıp oturdu .
"İnsan önce bir seslenir ".deyip saçlarını karıştırıp Linda' ya baktı .Linda yanına oturup ona baktı .
"Berbat görünüyorsun dostum ".deyip omzu ile onun omzuna hafifçe dokundu .
"Neyin var ?"" Boş ver . Halledilmeyecek bir şey değil ." dedi nefesini dışarı vererek.
O anda suyun sesini duydu kafasını çevirip ,duş alan kıza baktı . Linda ona telefon arızasını sorduğunda , konuştuğunu ve gelip bakacaklarını söyledi .
Duşun musluğunu kapatıp arkasını dönünce , onu süzen Steave 'i görüp yanakları kızaran Liz, hemen yandaki çantasını alıp veranda dan mutfağa geçti . İçeri girmesi ile çıkması bir oldu .
"Steave ! Aklın nerde senin ? Yemek yanıyor ." Deyip hemen içeri girdi .
"Ah . Bende akıl mı kaldı güzelim " derken bir yandan da ayağa kalkıp , mutfağa doğru koşuyordu .
Liz tavayı alıp suyun altına bırakıp , ocağı kapattı . Steave hemen yanına gelip , suyun altında ki tavaya baktı .
"Lanet olsun ! Sos yandı . Özenmiştim o kadar da."
"Yeniden yaparsın canım " dedi Linda arakasından.
Liz Steave' e 'kolay gelsin ' deyip odasına çıktı . Üzerini değişip , saçlarını kuruttuktan sonra yatağına uzandı .
Masa hazır olduğunda ,Linda onu çağırmak için odasına çıkıp kapıyı çaldığında, ses gelmeyince içeri girip baktı . Liz 'in uyuduğunu görünce sessizce odadan çıkıp aşağı indi.
Linda , Liz'in uyuduğunu ,yemeğe gelmeyeceğini söyleyip yerine oturdu . Yemekte Douglas 'da vardı . Onlar kendi masalarında yemek yerken , Brenda 'da yeni gelen üç kişi ile birlikte ,hem yemek yiyor hemde sohbet ediyordu . Linda'nın dediği gibi , yeni gelenlerden birine kur yapıyordu . Linda ona bakıp içinden 'ayran gönüllü 'deyip kafasını sağa sola salladı.
Yemekten sonra Brenda ve yanındakiler kulübe , Linda arkadaşları ile buluşmaya gitti . Steave 'de dışarı çıkınca , Yaşlı Steave ve Douglas resepsiyona geçti .
Liz o gece hiç uyanmadı . Erken uyuduğu için sabahta erkenden uyandı . Elini yüzünü yıkayıp üzerini değişip aşağı indi . Mutfak kapısından dışarı çıktı . Spor ayakkabılarını çıkarıp çimlerde çıplak ayak biraz yürüdükten sonra , çiçekleri suladı . Bahçenin toplu olduğunu görünce gece kimsenin burda oturmadığını anladı . İçeri girip kahve makinesini çalıştırıp ,dolaptan biraz peynir alıp ağzına attı . Gece bir şey yemediği için midesi kazınıyordu resmen . Tezgahta bir iki fincan vardı . Onları yıkayıp kendine kahve koydu . Kahvesinden bir yudum alıp , radyoyu açıp biraz sesini kıstı .Kahveyi kenara bırakıp ,kahvaltı hazırlamaya başladı . Kafasındaki düşüncelerde kaybolmak istemediği için , oda çalan şarkıya eşlik ederek işine odaklandı . Bu sabah pankek yaptı . Çilekli ve çikolata soslu . Salamı dilimleyip tabaklara koyduktan sonra kızaran patatesleri de servis tabaklarına aldı . Yanına sosis de kızarttı . "Kişi sayısı artıyor ,birini bulmalıyız . Yoksa tek başına yorucu olacak "diye kendi kendine konuşurken , odalardan çıkanların sesi geldi kulaklarına . Sonunda herşey hazırdı .
YOU ARE READING
YENI BAŞLANGIÇLAR
General FictionAmerika da okurken aşık olduğu adamın peşinden büyük umutlarla Türkiye'ye gelen bir kadın. Başta herşey mükemmel ilerlerken,zamanla kadın adamın onu sadece yükselebilmek adına merdiven olarak kullandığını anlar. Gitmek istesede gidemedi kadın.Çünkü...