YENI BAŞLANGIÇLAR

Aşka ilk adım

Liz sahneden indikten sonra Laura'nın ona birden sarılması ile sendelemişti. Laura arkadaşını tebrik ederken , yanlarına bir genç gelip Liz'e laf atmıştı.Başta Liz duymamıştı bile ama genç adam onun kolunu kavrayıp ;
"Hadi ama bebeğim beni kaçırmak istemezsin " deyince duymuştu artık .

Kolunu hızla çekip "hayır " demiş ,fakat alkollü olan genç pes etmiyordu.

Liz gencin ona söylediği iğrenç kelimelere dayanamayıp ona tokat attı. Çocuk o hırsla Liz ' in saçlarına yapıştı "benimle gel yoksa" daha cümlesini bitirmeden Liz 'i sahneden alan esmer çocuk "yoksa ne ?" deyip Liz ' i kolundan tutup arkasına alıp alkollü gence yumruk atmıştı. Sonrada Laura Jonathan ve Liz ile konser alanından uzaklaşmışlardı.

Kalabalıktan biraz da olsa uzaklaştıklarında çimlere oturmuşlar ve Liz o esmer gence teşekkür etmişti.Jhonatan içecek bir şeyler alıp yanlarına döndüğünde öyle bir laf etmişti ki , Liz öfke ile yerinden kalkıp ;

" Ne dörtlüsü ya !biz dörtlü falan değiliz " diye ona kızınca ;
Laura yanlarındaki esmer genci işaret etti kaşlarını kaldırarak .Liz şaşkın bir şekilde,

" Ne yani bana yardım etti diye onunla flört mü etmeliyim? Aptal mısınız ?" diyerek yanlarından hırsla uzaklaşmış tı.

Arabasına binip Manhattan 'a eve doğru yola koyulmuştu. Anneannesi onu görünce şaşırmış ve sorgular gözlerle bakmıştı. Olanları anlatıp ne kadar kötü hissettiğini anlatmıştı. Laura ya o kadar kızgın dı ki , onu da orada bırakıp gelmişti.

Liz duşa girmeden Laura ya mesaj atmış ve evde olduğunu yazmıştı. O ne kadar kızarsa kızsın , Laura onun tek dostu idi .Collej'i de beraber okumuşlardı. Şimdi de kampüste ki yurtta beraber kalıyorlardı.

Pazartesi okula gittiğinde dersten sonra kampüsün bahçesinde Laura ile oturup konuşmuşlardı. Üniversitede ki herkes konser gecesi şarkı söyleyen Elizabeth i konuşuyordu . Bazıları sesini  ,bazıları da güzelliğini. O gece onun içinde ilk ti ve çok güzeldi . Tabiki Liz için geride kalmıştı çünkü onun önceliği dersler di.

Dönem sonu vizeler ve finaller den sonra rahat bir nefes almış; Laura ya dışarı çıkmayı teklif etmişti. Manhattan da bir bara gitmiş ilk içkilerini söylediklerinde Jonathan birine el sallayarak
"buradayız dostum " demişti .
  
Liz o tarafa döndüğünde çok yakışıklı bir genç görmüştü . Tam bir Tük erkeği , bir an öylece kaldı. 1.80 cm boylarında esmer, hoş giyinimli ve çok çekici . Yanlarına gelince oda gözlerini Liz den alamıyordu. Jonathan'n ın boğazını temizlemesi ile kendilerini toparlamışlardı. Laura ;

"Hey sizi görende ilk defa karşılaştınız sanır deyince Liz şaşkınlığını gizleyememişti Laura ;

" Yok artık ! Ciddi olamazsın konser gecesi seni koruyan çocuk bu " deyince ,

" Tanrım Laura ben yüzünü bile hatırlamıyorum "
"Ya . O zaman gitaristi de hatırlamıyosun .Çünkü oda seni her gördüğünde gözlerini senden alamıyor ama kızımız kitaplardan kafasını kaldıramadığı için normal "

Kısa bir şaşkınlıktan sonra gerçek anlamda tanışmıştı Emre ve Liz.Liz onun Türk olduğunu isminden anlayınca bir yakınlık hissetti. Nede olsa oda yarı Türk' tü. Ama bundan ona bahsetmemişti. Çok güzel vakit geçirdiler o gece bol bol kahkaha atmış ,dans etmişlerdi. Bu dansın son dansları olmayacağını Liz anlamıştı. Garip ama Emre 'de onu çeken bir şey vardı. Üstelik hoş bir delikanlı idi.

O gece sabahın ilk ışıklarına kadar onu düşünmüştü. Emre'nin  de ondan geri kalır yanı yoktu. O konser gecesinden beri Liz' i aklından çıkaramamıştı. Takıldığı kızdan da onun yüzünden ayrılmıştı. Ertesi sabah anneannesinin ona seslenmesi ile ,gözlerini zar  zor açan Liz;

"Pamuğum çok uykum var" diyerek kafasını yastığa gömüp uyumaya çalışırken annanesi telefonu işaret ederek

" Peki tatlım . Ama önce yarim saattir hiç durmadan seni arayan kimse onu sustur "deyip telefonu ona vermişti.

Liz sorgular gözlerle bakarken telefonu da kulağına dayamış tı .
" Evet benim siz?"
Arayanın Emre olduğunu öğrenince ışık hızı ile yataktan  fırlamış ve hemen giyinmeye başlamıştı . Hazır olduktan sonra pamuğunu öpüp ;

"Söz gelince herşeyi anlatacağım" deyip evden çıkmıştı.

O gün bütün gün beraberdiler çok  eğlenmişlerdi. Liz in içinde çağlayan bir şelale vardı sanki. Kalbi de Emre' ye her baktığında sanki göğüs kafesini parçalayıp oradan fırlayacakmış gibi hissediyordu. Hele o bakışları yokmuydu ,Liz o bakışlarda  eridiğini hissediyordu. Öyle tutkulu öyle yakıcıydı ki eriyordu Liz. Emre o gün onu eve bırakırken

"Galiba ben sana aşık oluyorum . İlk gördüğüm andan beri aklımdasın . Şu an tarif edemiyorum ama seni hayatımda istiyorum . Sende beni çeken bir şey var ve kendimi senden ayrı düşünemiyorum. Liz , sevgilim olur musun ? Benimle birlikte aşk yolunda yürür müsün "demişti.
Liz o anın büyüsü ile boynuna sarılmış ve
Evet "demişti.
"Evet  , biraz hızlı oldu ama sanırım bende aynı şeyleri hissediyorum yani bilmiyorum"

Eve girince büyük bir mutlulukla pamuğuna her şeyi anlatmıştı. Anneannesi ona "biraz yavaş "demeyi düşünse de hatta bir çok şey daha ama yapmadı . Çünkü Liz şuan onu anlayamazdı . Ayakları çoktan yerden kesilmiş bulutların üstüne çıkmıştı....