Steave koşarak merdivenleri çıkıp odaya girdi . Yaşlı amcası ve doktor Liz'in başında durmuş endişe ile ona bakıyorlardı .
"Nasıl ?" diye sordu nefessiz bir şekilde .
"Ateşi var ve sayıklıyor . Sinir krizi geçirdi ama bu daha çok atak gibi geldi bana . Sakinleştirici yaptım ,sabah nasıl uyanır bilmiyorum . Yaşadıkları onu çok yıpratmış , bekleyeceğiz ." diyerek Steave 'e açıklama yaptı .Steave üzgündü . Gözleri yaşlarla dolunca , bir süre tavana bakıp derin derin nefes aldı . O sırada Liz yine konuşmaya başladı .
"Baba . Baba beni bırakma ."
Steave hemen yatağa oturup elini avucunun arasına alıp öptü . Saçlarını okşayıp " burdayım , yanındayım . Korkma seni bırakmayacağım ."dedi .Yaşlı adam onlara biraz baktıktan sonra , 'biz aşağı inelim ' deyip odanın kapısına yöneldi . Doktor çıkarken Steave 'e , ateşini kontrol etmesini ve başındaki havluyu sık sık değişmesini söyleyip odadan ayrıldılar.
Steave Liz 'in saçlarını okşuyor ,öpüyor , kokusunu içine çekiyordu . Eğilip kulağına
'seni seviyorum güzel kadın . Seni çok seviyorum' derken onun titremeye başladığını görünce ,hemen ateşini ölçtü . Ateşinin 40 derece olduğunu görünce , Linda 'yı arayıp yukarı gelmesini söyledi .Linda hemen geldi .
"Ne oldu?"
"Ateşi 40 olmuş . Yardım et ,ona duş aldırtmalıyız ."
Linda abisine ' ben yapamam 'der gibi kafasını salladı.
"Tanrı aşkına Lin ! Hadi banyonun kapısını aç ben yaparım . Sen sadece elini tut ıslanmasın " deyip Liz 'i kucaklayıp Linda 'nın kapıyı açmasını bekledi .Liz' i kendine yaslayıp , bir elini beline dolayıp diğeri ile suyu açtı . Linda yaralı elini tutup kaldırdı . Steave Liz 'i baştan aşağı ıslatırken kendi de ıslandı . Duş başlığını kenara koyup ,Liz' in gövdesini kendine çevirip bir eli ile belinden sıkıca kavrayıp onu kendine yasladı . Liz titremeye başlayıp
"Üşüyorum çok üşüyorum " deyince , "tamam güzelim az kaldı " dedi Steave .
Liz kedi yavrusu gibi Steave' in göğsüne sokulunca , Steave zorlansada işine devam etti .Musluğu kapatınca Linda ona havlu verip kıyafet almak için yan odaya geçti . Steave yatağa oturup onu da kucağından indirip önüne oturtup , Liz' in sırtını göğsüne yasladı. Havluyu aşağı çekip Liz 'in tişörtünü yanlardan tutup yukarıya çekip çıkardı . Linda Liz 'i tutunca , oda hafif geriye kayıp havluyu yukarı çekip dizi ile Liz'in sırtını destekledi . linda Liz' in sütyeni'ni çıkarıp başından tişörtü geçirdi . Sonra Steave onu kol altlarından çekip yatağa yatırıp ,banyo ya geçip üzerini değiştirmeye gidince Linda Liz' in iç çamaşırını da değiştirdi .
Yarım saat sonra ateşini tekrar ölçtüler ve nitekim düşmüştü . Linda yatmaya gidince, Steave 'de Liz 'in üzerini örtüp yanına uzandı . Gün doğmak üzere iken Steave' in göz kapakları uykuya yenik düştü .
İnsanın canını en çok yakan 'canım ' deyip değer verdikleri oluyor bu hayatta . O kadar değer verirsin ki , bütün yaptıklarını tölere edersin . Sen tolere ettikçe o seni kırmayı kendinde hak görür ve seni kırdığı yerden tekrar tekrar parçalara böler . Kırıla kırıla geçte olsa gerçeğin farkına varırsın . O sende kaybolmaya yüz tutarken, sen onda hiç var olmadığını anlarsın . Ve ne yazık ki sen kırılan parçalarını toparlamaya çalışırken ; seni paramparça eden ,başkalarına çoktan can olmuştur .
Sen ise hiç tanımadığın , yabancı gözüyle gördüğün insanla kırılan parçalarını onarıp , yola devam etmeye çalışırsın . Ama çalışırsın... Tıpkı Liz gibi ...Vakit öğlen vaktini geçmişti . Sabah doktor hastaneye , Doug evine gitmiş ve yaşlı Steve de yürüyüşe çıkmıştı . Pansiyon sakinleri ise tekne ile açılacakları için gecede geç saatte döneceklerdi .
Linda ise kendini ağacın gölgesinde ki hamağa atmış kitap okuyordu . Liz ve Steave hala uyuyordu . Pansiyon'a huzurlu bir sessizlik çökmüştü . Ta ki Linda ' nın telefonu çalana kadar .
Arayana baktığında 'Martha ' yazısını görünce ,endişelensede cevapladı .
"Alo Martha ."
"Linda ! Ben Beth ." Linda kadının güçlükle konuştuğunu fark etti . Keyifli bir sesle
"Beth ! Merhaba , nasılsın ?" Dedi .
"Ben iyiyim ee ..."Linda onun iyi olmadığını anladı . Tabi neden aradığını da . Kadın torununu merak ediyordu doğal olarak .
"Beth !. Neden aradığını biliyorum . O iyi merak etme ."
"Bana doğruyu söyle . İyi olmadığına dair bir his var içimde . Ne oldu ?"
Linda şaşkındı.
"Nasıl ?" iyebildi ."Beni yorma Linda anlat ,lütfen."
"Beth . Artık saklanmaya gerek yok . Deliller mahkemeye teslim edildi . Cezalarını bulacaklar ."" Ama bu nasıl oldu ? Avukat ..."
"Biliyorum ,biliyorum dinle " deyip sözünü kesip , bütün olan biteni kısaca anlattı.
Kadın Liz'in kriz geçirdiğini duyunca ;
"Yüce Tanrım ! Şimdi nasıl ?" dedi endişe ile . Linda ilacın etkisinde olduğunu ve uyuduğunu söyledi ."Benim bebeğimi ne hale getirdi . Ben onun tek bir saç teline kıyamaz iken o " kadın ağlamaktan cümlesini bitiremedi .
"Beth ! Lütfen ağlama , Liz duyarsa çok üzülür . Sen onun için çok kıymetlisin . Martha ile konuştuktan sonra senin için çok ağladı ."
" O doğduğundan beri benimle . Benim herşeyim ve ..." Kadın yine sustu . Sonra;
"Linda . Liz en son ailesinin ölümünde böyle olmuştu . Ağlama nöbetleri geçiriyordu . Çok zor toparladım onu ama o hep içinde yaşadı üzüntüsünü . Bu olay üzeri kapatılmış acıları da yeniden açığa çıkaracaktır , depresif olacaktır . Hatta size bile kötü davranabilir . Öyle olursa, onu yalnız bırakın . Kendi içinde olanları hazmetmesi gerekecektir ."Deyip ona bilgi verdi.
" İyi de , abim ondan bir saniye bile ayrılmaz ki . Şu an yanında ve onun için bütün dünyayı yakmaya hazır aptal aşık "deyip küçük bir kahkaha attı .
"Yaa . Buna çok sevindim ." Beth çok duygulandı duydukları karşısında .
Kadın bir süre konuşmayınca Linda endişe ile sordu.
"Sen iyi misin ?
" Ben bilmiyorum . Ona bir şey söyleme , çok iyi değilim ."
"O Beth ben "Linda ne diyeceğini bilemedi.
"Bir şey söyleme canım . Ben onun orda kendini bulup ,mutlu olacağını biliyordum. Siz çok iyi insanlarsınız . Sizden ricam , benim kimsesiz yavrumu yalnız bırakmayın. O genç adama söyle onu üzmesin ."
"Beth , lütfen. Böyle konuşma hem sen de gelirsin ."
Kadın yapmacık bir gülümseme ile ;
" Ben o feribotu çoktan kaçırdım canım . Size , amcanıza minnettarım ." dedi ve telefon kapandı.Linda 'nın gözlerinden yaşlar firar edip yanaklarından süzülüyordu . Bu konuşma onu çok etkiledi . O oturduğu yerde ağlarken abisi onu balkondan izliyordu . Linda kalkıp banyoya gidip , elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçip çorba yapmaya başladı .
Steave balkondan içeri girince ,Liz 'in yataktan kalkmaya çalıştığını görünce hemen yanına gitti .
Liz yatağın kenarında oturmuş , öylece bakıyordu . Bomboştu . Sanki birileri bedeninin içini boşaltmış da dışı kalmış gibi hissediyordu , ruhsuz .
Steave önüne geçip dizlerinin üzerine çöktü . Umutla onun bir şey söylemesini bekledi ama Liz boş ve ifadesiz bakıyordu . Steave elini hafif kaldırarak
"Selam "dedi .Liz dudaklarını araladı sonra yine kapadı . O da Steave gibi yalnızca elini kaldırdı . Yatağın baş ucunda duran suya bakıp uzanmaya çalıştı . Steave bunu fark edince hemen bardağa su doldurup ona uzattı . Liz içip bardağı ona geri verdi .
Steave bardağı yerine koyup Liz'in ellerini avuçlarının arasına alıp gözlerinin içine baktı . Baktığı gözler , sanki onun güzel gözlüsüne ait değildi . Onun güzel gözlüsü sevgi dolu , umutlu bakardı hep . Ama bu gözler de hiçbiri yoktu . Boş ,umutsuz , ruhsuz . Yeşil gözlerinde ki ışık yok olmuştu .Steave 'in yüreği sızladı . Ellerini avuçlarının içinde biraz daha sıktı .
"Liz benim güzel gözlüm . Herşey yoluna girecek, inan bana . Ben hep yanındayım . Bu gün nasıl elini tutuyosam ,bil ki bu ilelebet böyle olacaktır . Kimsenin seni üzmesine izin vermem . Sen benim ışığımsın ." dedi .
Dedi ama , yine hiç bir tepki yoktu . Liz yine öylece bakıyordu .
![](https://img.wattpad.com/cover/240752948-288-k76419.jpg)
VOCÊ ESTÁ LENDO
YENI BAŞLANGIÇLAR
Ficção GeralAmerika da okurken aşık olduğu adamın peşinden büyük umutlarla Türkiye'ye gelen bir kadın. Başta herşey mükemmel ilerlerken,zamanla kadın adamın onu sadece yükselebilmek adına merdiven olarak kullandığını anlar. Gitmek istesede gidemedi kadın.Çünkü...