Flowers Blooming in the Dark | wangxian

6- bu senindir

Lan Wangji... farklı davranıyordu.

Wei Wuxian bile, olabildiğince her şeyden bihaber olmasına rağmen fark etmeye başlamıştı. Önceden, Lan Wangji dünyaya yaşam getirmek için çabalarken peşine takıldığında, bereket tanrısının kabul edilebilir olarak nitelendirdiği bir yerde dururlar ve o guqin'ini çaldıktan sonra yollarına devam ederlerdi. Lan Wangji'nin müziği her zaman güzeldi ancak aynı zamanda verimliydi de. En kısa sürede birçok işi tamamlayabilmek için tasarlanmıştı.

Ancak son zamanlarda Lan Wangji biraz... aylaklık ediyor pek de doğru bir kelime öbeği olmazdı. Wei Wuxian, saygıdeğer Hanguang-jun'un böyle bir şey yapabileceğini düşünmüyordu. Buna rağmen huzurlu çayırlarda ya da resmedilmeye değer şelalelerde dinlenmek için kesinlikle eskisinden daha fazla vakit geçiriyorlardı ve Lan Wangji etrafındaki her şey çoktan çiçek açmış olmasına rağmen, yine de guqin'ini çalmaya devam ediyordu. Wei Wuxian ilk başta şok olmuştu çünkü şarkıların ardında açıkça hiçbir ruhsal büyü yoktu ve bu da demek oluyordu ki, Lan Wangji onları sadece keyif almak için çalıyordu.

Bu daha rahat Lan Wangji nereden çıkmıştı böyle? Bir şey mi olmuştu? Wei Wuxian'ın bir parçası bunu sormak istiyor, ancak başka büyük bir parçası sadece bu değişimin tadını çıkarmak istiyordu. Eğer birazcık boş zamanı hak eden biri varsa, o da Lan Wangji'ydi. Bir tanrı için bile çok fazla çalışıyordu, bu yüzden gevşemesi sadece iyi bir şey olabilirdi.

Ayrıca Wei Wuxian, Lan Wangji'nin guqin'ini daha fazla duymak hakkında asla şikâyet etmezdi. Tüm bu zamandan sonra bile, birkaç tele dokunduğunda çıkan o ses Wei Wuxian'a nadiren bulduğu sakinliği hissettiriyor ve o anlarda Wei Wuxian gözlerini kapatıp, dinlemekten başka hiçbir şey yapmıyordu. Bazı zamanlarsa Chenqing'i çıkarır ve şarkıyı düete çevirirdi. Lan Wangji ise bu durumu hiç umursamıyordu. Hatta Wei Wuxian diğer tanrıyı birkaç kez gülümserken gördüğüne yemin bile edebilirdi.

Sonuç olarak, Wei Wuxian bu değişikliği sevmiş ve kolayca adapte olmuştu. Ancak, Lan Wangji'nin son zamanlarda yapmaya başladığı ve düpedüz şaşırtıcı olan bir şey daha vardı.

Wei Wuxian, Lan Wangji'nin onu şımartmasına alışmıştı. Diğer tanrının neden böyle bir şey yaptığını bilmiyordu ama Lan Wangji izin verdiği sürece onunla oynamaktan mutluydu. Bereket tanrısını insan kültürüne entegre ederken, Wei Wuxian, Lan Wangji'nin onun için satın aldığı yiyecek, içecek, sanat eseri, kitaplar ve hatta kıyafetler gibi sayısız eşyayı biriktirmişti.

Her şey yolunda ve iyiydi, tabii son zamanlarda Lan Wangji'nin Wei Wuxian'a hediyeleri onlar herhangi bir yere gitmeden önce vermeye başlaması dışında. Dışarıda, orada ve burada gezerlerken Wei Wuxian için hediye alması kabul edilebilirdi, ancak bu hediyeler Wei Wuxian için özel olarak getirdiği hediyelerdi ve Wei Wuxian onlarla ne yapacağını tam olarak bilmiyordu.

Hoşlanmıyor değildi. Aksine, ondan hediyeler almak Wei Wuxian'ın yüzünü ısıtıyor, kalbini titretiyordu ancak yine de kafası çok karışmıştı.

Lan Wangji arkadaşların yaptığı şeyin bu olduğunu mu düşünüyordu? Wei Wuxian, Lan Wangji'nin gerçekten konuştuğu diğer kişilerin abisi ve amcası olduğunu biliyordu, ki bu da Wei Wuxian'ın temelde onun ilk arkadaşı olduğu anlamına geliyordu. Bir şey söylemeli miydi?

Ama hayır, bu da mantıklı gelmiyordu. Eğer Wei Wuxian onun ilk arkadaşıysa, Lan Wangji'nin ondan arkadaşların yaptığı şeyler hakkında ipucu almış olması gerekiyordu ve Wei Wuxian arkadaşların birbirine sürekli hediyeler verdiğiyle ilgili bir şey söylemediğinden ya da yapmadığından emindi. Ölüm tanrısı, bereket tanrısına onca hediyeye karşılık nadiren hediye veriyordu ancak konuyu aldığı ve verdiği hediyelerin orantısızlığına getirdiğinde Lan Wangji sadece kafasını sallıyor ve "Gerek yok," diyordu.