45- buradayım, Lan Zhan

645 124 16
                                    

Lan Wangji ve Wen kardeşlere her şeyin güvende olduğunu bildirmek için bir hizmetçi gönderdikten sonra, Wei Wuxian ziyafet salonuna geri döndü. Kocasına haber vermek için kendisi gidecekti ama daha acil meseleler kafasında ağırlık yapıyordu.

Kutlamalar hâlâ tüm hızıyla devam ederken; Nie Huaisang'ı bir duvarın yanında, yelpazisinin arkasında yarı gizlenmiş halde beklerken buldu. Wei Wuxian ona doğru yanaştı ve ikisi de, Jin ailesinin ziyafet salonunun diğer tarafında ziyafet çekmesini izledi.

"Ee, ne istedi?" diye sordu Wei Wuxian.

Nie Huaisang gözünün köşesinden Wei Wuxian'a iğneleyici bir bakış attı. Bu da başka bir sırdı demek ki. Önemi yoktu. Wei Wuxian'ın kendisi de ne istediğini yeterince iyi tahmin edebiliyordu.

Odanın karşısında, Jin Guangyao babasına başka bir bardak içki daha doldurdu. Jin Guangshan kendi fetihleri ve Jin düğünlerinin Wei Wuxian'ınkine kıyasla nasıl da daha büyük olduğu hakkında yüksek sesle övünmekle meşgul olduğundan, bunu pek de fark etmiş gibi görünmüyordu. Eğer Wei Wuxian, Jin Guangshan'ın fikirlerini zerre kadar umursuyor olsaydı hakarete uğramış hissederdi.

Bunun yerine, Jin Guangshan'ı ve onun birçok yarı ölümlü piçlerinden hiçbirini nasıl tanımadığını ve Jin Guangyao'nun Jinlin Tai'ye girmesine izin verdikten sonra bile, Jin Guangyao aktif olarak kullanışlı olmadığı sürece servet tanrısının ikinci oğluna nasıl pislik gibi davrandığını düşündü. Wei Wuxian bunun ardından ise, böyle berbat bir babadan nasıl intikam alınacağını düşünmüştü. Jin Guangshan bir birey olarak sevimsizdi ancak aralarında en güçlü tanrılardan biriydi. Ondan kurtulma umuduna sahip olmak için, ondan daha güçlü bir tanrı olmak gerekirdi. Nie Huaisang'ın babasını erken emekliliğe zorlayıp, güçlü bir tanrıyı çoktan yok etmiş olan Wen Ruohan gibi bir tanrı.

Wei Wuxian derin düşüncelerinin sonuna geldiğinde, Nie Huaisang "Bunu gerçekten söyleyemem," dedi. "Ancak San-ge'nın motivasyonu, bizimkiyle çakışmıyor."

Wei Wuxian hımladı. Jin Guangshan'ın meşru yollarla ya da meşru olmayan yollarla emekliye ayrılmasını kesinlikle umursamazdı. Buna rağmen...

"Başkaları için tehlike oluşturuyor mu?"

Nie Huaisang kafasını iki yana salladı. "San-ge yalnızca intikam istiyor. Babasının unvanına göz dikmiyor çünkü zaten kendisine çok daha uygun bir unvana sahip ve Jin Zixuan ile Jiang Yanli ise ona karşı hep naziklerdi. Herhangi bir tehlikede değiller."

Wei Wuxian yavaşça derin bir nefes verdi. "Güzel."

"Ama," Nie Huaisang gözlerindeki hesapçı parıltıyla ekledi. "Her türlü gözüm üstünde olacak."

Wei Wuxian sırıtarak arkadaşının sırtını pat patladı. Lan Wangji'nin odaya girdiğini gördüğünde, kocasıyla buluşmak için acele ederek arkadaşına veda etmişti. Sıradan bir gözlemci tarafından fark edilemeyecek olsa da, Lan Wangji'nin yürüyüş biçiminde aşırı heyecanlı bir hava vardı ve anında Wei Wuxian'ı kollarının arasına almıştı. Yakınlardaki konuklar, yeni evlilere biraz mahremiyet vermek için nazik ve anlayışlı biçimde ortadan kayboldular.

Lan Wangji, "Wei Ying," dedi. Wei Wuxian'ın sırtına tutunan elleri titriyordu.

Wei Wuxian uzanıp kocasının yüzünü avuçları arasına aldı ve başparmaklarını narin elmacık kemiklerinin üzerinde gezdirdi. "Buradayım, Lan Zhan. Buradayım."

Lan Wangji'nin vücudundaki gerginlik yavaşça eriyormuş gibi göründü. Wei Wuxian'ı daha da yakınına çekerek, titreyen bir nefesle yüzünü Wei Wuxian'ın boyun kıvrımına gömmüştü.

"A-Yuan?"

"Güvende," dedi Lan Wangji. Ardından sesini daha da alçaltarak, "Wen Ruohan?" diye sordu.

"Artık onun hakkında endişelenmemize gerek yok."

"Güzel."

Tüm bu kargaşadan sonra rahatlamak için bir süre boyunca birbirlerinin kollarında kaldılar. En nihayetinde ise baş masadaki yerlerine geri döndüler ve Wei Wuxian, kocasının yanına kıvrılarak, görgü kurallarını bir kenara attı.

Wei Wuxian etrafa bakarak gözlerini bir araya gelmiş ailesi ve arkadaşlarının üzerinde gezdirdi. Jiang Cheng ile Nie Huaisang masalarında rahat ve hoşsohbetlerdi. Jiang Yanli, Lan Xichen'le keyifli bir sohbet içindeyken Jin Zixuan ve Lan Qiren, artık teknik olarak bu evlilik sayesinde akraba oldukları gerçeği hakkında ne düşüneceklerinden emin değillermiş gibi birbirlerine şüpheci bakışlar atıyorlardı. Wen Qing ile Wen Ning ise ziyafet salonuna geri dönmüşler ve oldukça garip ve alışık olunmadık şekilde Nie Mingjue ile içki içme yarışı yapıyorlardı. Hatta Jiang Fengmian ve Madam Yu bile iyi vakit geçiyormuş gibi görünüyordu. Wei Wuxian ve Lan Wangji'nin aşkını kutlamak için bir araya getirilen herkesi böyle görmek, Wei Wuxian'ın kalbindeki son kaygı düğümlerinin de nihayet çözülmesini sağlamıştı.

Lan Wangji'nin koluna daha sıkı sarılan Wei Wuxian, kafasını Lan Wangji'nin omzuna yaslayarak gülümsedi.

Flowers Blooming in the Dark | wangxianHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin