|1.9|

10K 638 526
                                    

Harry büyük salondan içeri girdikten sonra, Gryffindor masasına ilerledi ve arkadaşlarının yanına geçip oturdu. Ne hissetmesi, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Tek bildiği şey, kalbinin kırılmış, göğsüne büyük bir sıkıntı oturmuş olduğuydu. Draco ile bu hale geleceklerini asla tahmin etmemişti. Her şey güzel giderken nasıl tahmin edebilirdi ki zaten?

"Harry, üzgün görünüyorsun." dedi, Hermione, endişeyle ona bakarak. "Bir şey mi oldu?"

Harry derin bir iç çekti. "Draco ile kavga ettik."

"Tamam, bunu diyeceğimi hiç düşünmemiştim ama kavga etmeniz garip. Neden kavga ettiniz?"

"Keşke bilsem." dedi, Harry. "Ben de anlamadım ki. Sabah kütüphanede Cedric var diye ona kötü davranmam gerekiyordu. Sonrasında onu kenara çekip özür dilemeye çalıştım ama beni dinlemedi bile. Kırıcı konuştu. Canımı acıtacağını bile bile."

"Belki de bilmiyordur." dedi, Ron. "Bilmiyorum, Harry. Eminim ki haklısındır ama onun da içten içe endişeleri vardır."

"Ama ona sorunun ne olduğunu sordum." dedi, Harry, sesini yükselterek. "Bana her zamanki gibi sorununu anlatsaydı ben zaten ona göre hareket ederdim ama kırıcı konuşmaktan başka bir şey yapmadı."

"Aranızdaki konuşmayı detaylıca anlatsana bana." dedi, Hermione. Harry de başladı anlatmaya. Anlatması bittiğinde Hermione, "Harry," dedi. "Sanırım seni kıskanmış. Yani, ben öyle anladım."

Harry gözlerini kırpıştırdı bir kaç saniye. "Kıskanmış mı?"

Hermione gülümsedi. "Dediğim gibi, ben öyle anladım. Kıskanmamış da olabilir."

"Sen hiçbir zaman yanlış anlamazsın, Herm." dedi, Ron. Sonra Harry'nin omzuna bir tane vurdu. "Kardeşlerinizin izinden gideceksiniz sanırım, ha?"

Harry omzunu ovalayıp, "Saçmalama." dedi. Böyle demesine rağmen kalbi dört nala koşuyordu. "Bizim aramızda öyle bir şey olmasının imkanı yok."

"Neden?" diye sordu, Hermione, tek kaşını kaldırarak. "Hareketlerine bakılacak olursa ondan hoşlanıyorsun. E o da kıskanmış. Bence-"

"Kafama saçma salak düşünceler sokmayı keser misin, Herm?" dedi kızgınlıkla, Harry. "Tamam ona karşı boş değilim ama boş yere ümitlenip de sonradan hayal kırıklığına uğramak istemiyorum."

Hermione omuz silkti. "Hayal kırıklığına uğrayacağını sanmıyorum."

Harry tam ağzını açıp ona cevap verecekken, bir anda önünde beliren kuğu biçimindeki kağıt yüzünden susmak zorunda kaldı. Kağıt, zerafetle Harry'nin önüne kondu. Harry bu kuğuyu tanıyordu. Bakışlarını Slytherin masasına çevirdiğinde, Draco'nun düz bir surat ifadesiyle kendisini izlediğini gördü. Harry ile göz göze geldiklerinde ise, bakışlarıyla Harry'nin önündeki kağıdı işaret etti.

"Malfoy'dan mı?"

Harry Hermione'ye döndü ve onu başıyla onayladı. Sonra da eline kağıdı alıp dikkatlice açtı ve okudu;

Harry

Daha demin söylediğim her şey için özür dilerim. Bir mektupla sana kendimi affettiremem, biliyorum. O yüzden, lütfen yemekten sonra yanıma gel, olur mu? Bugün konuştuğumuz yerde seni bekliyor olacağım.

Sevgilerle

Draco Tam Bir Öküz Olan Malfoy

Harry ne zaman yüzüne yerleştiğini bilmediği gülümsemeyle tekrardan Draco'ya baktı. Draco da onun gülümsediğini gördüğünde mutlu olmuş gibiydi. Sırıtıyordu. Harry başıyla onu onaylayıp, eline asasını aldı ve kağıdı tekrardan kuğu şekline getirip, cebine koydu. Sonra da, merakla kendisini izleyen ikiliye döndü.

Trade | DrarryWhere stories live. Discover now