Trade | Drarry

|2.1|

Harry, Draco ile öpüşürken ilk defa hissetmediği şeyleri hissediyordu. Belki de sevgili olmalarından kaynaklanıyordu, bilmiyordu ama şikayetçi olduğu da söylenemezdi. Birlikte banyonun ortasında durmuş, hem ateşli hem de Harry'nin anlayamadığı bir şekilde masumca öpüşerek birbirlerini tadıyorlardı. Bu nasıl mümkün olabilir, diye sormayın. Harry bile bunları düşünürken nedenini asla açıklayamıyordu.

Draco Harry'nin dudaklarını öpmeyi bırakıp, ellerini Harry'nin beline yerleştirdi. Bedenini iyice kendine çekip, Harry'nin boynunda dudaklarını gezdirmeye başladı. Harry de ona daha fazla alan sağlamak için kafasını geriye attı.

"Çok yavaş ilerliyorsun."

Draco gülümsedi ve beyaz boyna bir öpücük kondurup, kafasını kaldırıp, Harry'ye baktı. "Çok sabırsızsın."

"Kes sesini."

Draco Harry utandığı için kızaran yanaklarına bakıp, gülümsemesini genişletti ve ondan tamamen ayrılıp, artık neredeyse dolmuş olan küvete baktı. Bu su miktarının yeterli olacağını düşündüğünden, musluğu kapattı ve tekrardan Harry'ye döndü. Siktir. Ne ara üzerindeki gömleği çıkarmıştı o?

"İlk defa görüyormuşsun gibi şaşırma." dedi, Harry, sırıtarak. "Daha önce kaç kere gördün."

"Her seferinde aynı etkiyi yaratıyor bende."

Harry gülümsemesini bozmadan ona yaklaştı ve ellerini Draco'nun omzuna koydu. "Altımı da sen çıkar, Malfoy."

Draco'nun bir eli Harry'nin pantolon düğmesine giderken, diğer eli de Harry'nin belini buldu. "Seve seve."

Draco tek eliyle profesyonelce Harry'nin düğmesini çözüp, fermuarını indirdi. Sonra, Harry'nin belindeki elini aşağı indirip, pantolonun iki ucundan tutup, aşağı indirdi. Harry de bacaklarını hareket ettirip, tamamen pantolondan kurtuldu. Şimdi Draco'nun karşısında sadece boxerı ile duruyordu. Draco dayanamayıp boxerı da çıkardı ve Harry'nin kalçalarından tutarak bedenini tamamen kendi bedenine yasladı. Sonra da Harry'nin dudaklarına kapandı.

Daha deminki öpücüğe kıyasla, bu öpücük sadece ateşliydi. Draco ilk önce Harry'nin alt dudağını dudaklarının arasına alıp emmiş, sonra da dilini Harry'nin ağzınının içine yollamıştı. İkilinin dilleri ahenkle dans ederken de, Harry daha fazla dayanamayıp elini Draco'nun gömleğinin düğmelerine atmıştı. Öpüşlerine bir dakika bile ara vermeden düğmeleri teker teker açtı. Sonra da Draco'nun da yardımıyla tamamen gömlekten kurtuldular. Harry gömlekten sonra, Draco'nun pantolonunun düğmesine götürdü ellerini. Titreyen elleriyle pantolonu açıp, fermuarı indirdi ve Draco'nun bacaklarından pantolonu, boxer ile birlikte kurtardı.

Şimdi ikisi de çırılçıplaktı.

Draco aralarında bir milim bile kalmayacak şekilde Harry'nin bedenine bedenini yapıştırdı ve onu istekle öpmeye devam etti. Bu sırada da elini Harry'nin erkekliğine attı. Bunu yapmasıyla Harry Draco'nun ağzına doğru istekli ve boğuk bir şekilde inledi. Draco, Harry'nin inlemesiyle uyarılan erkekliğini Harry'nin erkekliğine yasladı ve eliyle ikisini birden sarıp, çekmeye başladı. Oda, anında Draco ve Harry'nin boğuk inlemeleriyle dolmuştu bile.

Harry daha fazla bu şekilde ayakta kalabileceğini sanmıyordu. Draco'nun sıcak ıslak dili, erkekliğine değen değen erkeklik ve onları saran Draco'nun eli yüzünden bacakları titriyordu.

Bu yüzden zor da olsa kendini Draco'dan uzaklaştırıp, küvete adımladı. Büyük küvetin içine girip, Draco'ya döndüğünde, onun da küvete girdiğini gördü. Küvete girdikten sonra, Harry'ye iyice yaklaşıp, ellerini Harry'nin kalçalarına koydu ve tek seferde onu kucağına aldı. Harry de dengesini kurabilmek için ellerini onun omuzlarına koydu ve bacaklarını Draco'nun beline sardı.