|2.4|

8.6K 625 1.1K
                                    

Draco kapıdan içeri girip de babasının karşısına dikildiğinde, dünden beri ötelemeye çalıştığı bütün hisler bedenini sarmıştı. Bunlardan biri korkuydu. Ailesinin, çok sevdiği ailesinin onu kabul etmemesinden, onları bir daha görememekten çok korkuyordu. Onlar bu yaşına kadar hep en büyük dayanağı olmuştu. Onlar giderse ne yapardı? Büyük ihtimalle Harry'ye sığınırdı ama yine de bir yanı hep eksik kalırdı.

Babası, Draco'ya bakmayı reddedip, bütün ilgisini Orion'a yoğunlaştırmıştı. Annesi de babasının tam arlasında durmuş, tepkisiz bir suratla iki oğlunu da inceliyordu. Albus Dumbledore ise odada değildi. Anlaşılan aileyi yalnız bırakmak istemişti.

"Orion," diye söze başladı Lucius. Sesi Draco'nun beklediğinden daha sakindi. "Gazetelerde çıkan haberler doğru mu?"

Orion başıyla Lucius'u onayladı. "Evet, doğru."

Lucius bu sefer Draco'ya döndü. "O zaman senin hakkında söylenenler de doğru?"

Draco hafifçe yutkundu ve başını olumlu anlamda salladı. "Doğru, baba."

Lucius derin bir nefes alıp yan tarafındaki koltuğa oturdu ve yüzünü elleriyle kapattı. Draco onun söyleyeceklerini deli gibi merak ederken babası, öylece orada oturmaya devam etti. Annesi de hala tepkisizliğini koruyor, olduğu yerde put gibi dikiliyordu.

Lucius, Draco'ya sonsuz gibi geçen bir sürenin ardından konuştu. "Bu soruyu ikiniz için de soruyorum. Ciddi misiniz?"

"Evet." dedi, Orion. "Haden'ı seviyorum ve bu geçici bir heves değil."

Draco, babası görmese bile Orion'un dediklerini kafasıyla onayladı. "Aynı şeyler benim için de geçerli."

"Beni nasıl bir duruma soktuğunuzun farkında mısınız peki?"

"Farkındayız." dedi, Draco. "Ama kızlardan hoşlanmıyorken, hoşlanıyormuş gibi yapamam senin için baba."

Lucius, Draco'nun bu söylediklerinden sonra kafasını kaldırıp ilk defa Draco'nun gözlerinin içine baktı. "İki oğlumun da eşcinsel olması hayatın bana yaptığı bir şaka olmalı sanırım."

Orion "hıh" diye bir ses çıkardı. "Beni 'gerçek' oğlun olarak gördüğünü bilmiyordum."

Lucius hemen gözlerini Orion'a çevirdi. Draco onun gözlerinin içine baktığında, bir hüzün çöktüğünü gördü. "Seni tabiiki de gerçek oğlum olarak görüyorum, Orion. O gün söylediklerim için-"

"Benden özür dilemek istiyorsan beni ve abimi böyle kabul etmen yeterli." diye sözünü kesti Orion, Lucius'un. "O gün söylediklerin için pişman olduğunu biliyorum. Abim bana bu ofiste nasıl pişmanlıkla ağladığını anlattı."

Lucius Draco'ya bir bakış attıktan sonra ayağa kalktı ve Orion'a ilerleyip kollarını onun bedenine sardı. "Sizi kabul edip etmememle beni affetmeyeceğini biliyorum. Sen benim oğlumsun. Seni sandığından daha iyi tanıyorum."

Draco Orion'un surat ifadesini göremiyordu ama sarsılan omuzlarından ağladığını hemen anladı. Elleri titreye titreye Lucius'un sarılmasına karşılık verdi. "Sana çok kırıldım."

Lucius gözlerini kapattı ve derin bir iç çekti. "Biliyorum. Çok özür dilerim. Benden bir daha öyle bir şey duymayacağından emin olabilirsin."

Narcissa da artık dayanamamış olacak ki yaşlı gözlerle Lucius ve Orion'a yaklaşıp kollarını onlara dayadı. Draco ise ne yapacağını bilemediği için olduğu yerde kalmaya devam etti. Hala babasının ağzından eşcinsel olmalarına dair bir şey çıkmamıştı çünkü.

Lucius oğlundan ayrıldı. Sonra da bakışlarını Draco'ya çevirdi. "Gelelim sizin şu ilişkilerinize."

Orion gözlerindeki yaşları silip hafifçe akan burnunu çekti. "Haden'ı seviyorum."

Trade | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin