|2.3|

8.8K 632 453
                                    

Draco bu geceyi İhtiyaç odasında Harry'nin yanında değil de, Slytherin yatakhanesinde geçireceği için mutsuzdu. Harry ile uyumaya o kadar çok alışmıştı ki, o olmadan uyuyamaz hale gelmişti. Bunu Harry'ye söylediğinde ise, Harry kokusunun sinmiş olduğu bir tişörtünü Draco'ya vererek, "Bunu yastığına giydir. Eminim ki rahatlıkla uyuyabilirsin." demişti. Harry daha önce de bu kadar odun muydu, hatırlamıyordu Draco.

Draco'nun mutsuz olduğunu fark eden Theo, "Ne oldu, Draco?" diye sordu. "Yoksa Harry sana bir süre vermeyeceğini mi söyledi?"

"Neyi vermeyeceğini?"

Theo piççe sırıttı. "Sen anladın ne demek istediğimi."

Draco gözlerini devirdi. "Siktir git, Theo. Bel altı şakalarını bana ve sevgilime yapma."

Theo dudak büzdü. "Hemen nasıl da sahiplenmiş sevgilim diye. Oy şenin şevgilin mi vay?"

Draco ayağa kalkıp ona atılacakken Blaise Draco'nun bileğinden tutup koltuğa geri oturttu. "Sinirlenme, Draco. Her zamanki Theo işte."

Theo kıkırdadı. "Konu Potter olunca nasıl da alevleniyorsun hemen ama."

"Theo dayak yemek istemiyorsan sus." dedi, Draco. "Yemin ediyorum ağzını burnunu kırarım. Zaten hassasım şu an. Bütün sinirimi senden çıkarırım."

"Normalde Theo'nun bu söylediklerine sinirlenmezsin sen." dedi Pansy, araya girerek. "Potter ile sevgilisiniz diye mutlu olman gerekmez mi? Neden bu kadar sinirlisin?"

"Çünkü o sevgilim olacak şerefsiz bu gece benimle uyumayı reddetti." dedi Draco. "Acaba ayrılsam mı? Ben böyle odun bir insanla yapamam."

Pansy gözlerini devirdi. "Arkadaşları ile de vakit geçirmek istemesi çok normal."

Draco onuz silkti. "Bana ne."

"Koskocaman Draco Malfoy'u bu hallerde de mi görecektik?" dedi, Blaise, alayla. "İlk günden sen böyleysen ilerisini düşünemiyorum."

"Sinirlerim zaten bozuk bir de siz üstüme geliyorsunuz."

"Ne oldu abi?"

Draco Orion'un sesini duyduğunda sağ tarafına döndü. "Bir şey yok."

Orion Haden ile birlikte ikili deri koltuğa yerleştikten sonra Haden Orion'in omzuna kolunu doladı. "Seni bu hale ancak abim sokabilir. Ne yaptı?"

"Benimle uyumak istemedi!"

Orion'un kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. "Nasıl yani?"

"Ona dedim ki, 'Sensiz uyuyamıyorum. Bu akşam ihtiyaç odasında birlikte uyuyalım.' Ama beyefendi bana ne dedi biliyor musunuz? Tişörtünü verip, 'Al bunu yastığına giydir öyle uyu.' Sonra da çekti gitti!"

Haden kafasını arkaya atarak gür bir kahkaha attı. Sonunda sakinleştiğinde, "Alınma buna bence." dedi.  "Büyük ihtimalle Ron ve Hermione'ye olanları anlatmak için söz vermiştir."

Draco omuz silkti. "Bana ne."

"Sen ne biçim top'sın be!" dedi Pansy yüzünü ekşitip. "Gören de senden ayrıldı sanacak. Her gün birliktesiniz zaten. Bir gün uyumasanız ölmezsiniz."

Draco yinr omuz silkti. "Bana ne."

Blaise ayağa kalktı. "Ben bunun ergen tavırlarına daha fazla dayanamayacağım. Uyumaya gidiyorum."

Draco ona dil çıkardı. "Şerefsiz."

Blaise gözlerini devirip yatakhaneye çıkan merdivenlere yöneldi ancak bir anda Slytherin ortak salonuna girip, "Haden!" diye bağıran çocuk yüzünden olduğu yerde kalmak zorunda kalmıştı. Blaise ile birlikte herkes ona kafasını çevirdiğinde, çocuk hızla Haden'ın yanına gelip, "Size bir şey söylemem gerekiyor." dedi, Haden ve Orion'a bakarak. Sonra Draco'ya da döndü. "Seni de ilgilendiriyor."

Trade | DrarryWhere stories live. Discover now