9.Bölüm

1K 172 86
                                    

Selam canlarımm.

Yeni bir bölüm ile karşınızdayım.

Bölüme geçmeden önce minik bir şey söylemek istiyorum.

Hayalet okuyucularım, sizce de bu hayalet okuyucu modundan çıkma vakti gelmedi mi???

Bu bölümün sınırı: +80 yorum

Yorum sayısı, 80'i geçmeden yeni bölüm gelmeyecek.

İyi okumalarr.

*****

Profesör Charlie'nin dediği şeyle hepsi birden revire doğru koşmaya başladı. Tabii aniden koşmaya başlamaları, etraftakilerin dikkatini çekmişti.

Onları umursamadan revire doğru ilerlerken aynı zamanda bunu, kimin yapabileceğini düşünüyordu Alexandra.

Bayan Phoebe, sevecen ve yardımsever biriydi. Herkes, onu severdi. O da dahil. Küçükken ne zaman yaralansa, yaralarıyla bayan Phoebe ilgileniyordu. Zaten birçok kişinin yarasıyla o ilgileniyordu ancak mons zehri gibi maddelerle oluşan yaraları iyileştirmeye gücü yetmiyordu.

Annem yıkılacak.

Bayan Phoebe ile müdür Fiona çok yakın arkadaşlardı ve bu durumun annesini çok üzeceğini biliyordu genç kız.

Annemi nasıl toparlayacağımı da düşünsem iyi olur.

Revire geldiklerinde gördüğü manzara ile kısa bir şok yaşadı genç kız.

Tamam, bir ceset görmeyi elbette ki bekliyordum ama bu şekilde olduğunu düşünmemiştim.

Bayan Phoebe, cansız bir şekilde yerde yatıyordu. Gözleri açıktı. Boynundan akan kanlar, revirin beyaz zeminini kirletmiş ve minik bir kan gölü oluşturmuştu.

İşin tuhaf yanı ise kavga veya dövüşe dair hiçbir izin olmamasıydı. Etraftaki eşyalar, yerli yerinde duruyordu.

Bayan Phoebe hiç mi direnmedi? Katilinin onu öldürmesini mi bekledi?

Alexandra, bayan Phoebe'nin cesedine doğru ilerlerken gelen sesle durdu. Arkasına baktığında neredeyse tüm öğrencilerin; revirin önünde, içeride olanları görmeye çalıştığını gördüm. Neyse ki profesörler, onları engelliyorlardı.

Cesede iyice yaklaştı ve ardından kanın aktığı bölgeye baktı genç kız. Bayan Phoebe'nin boynundaki atardamarı kesilmişti ve kan kaybından da ölmüştü. Cesedi daha yakından incelerken profesörler de revirin dışındaki öğrencileri ve o ile Adrian hariç revirde bulunan kişileri uzaklaştırıyorlardı.

Zemindeki kan taze, bu da demek oluyor ki Bayan Phoebe daha yeni öldürülmüş.

"Bayan Phoebe'nin katili, biraz önce buradaymış. Zemindeki kana bak." dedi genç kız, kardeşine ve elbette bunu derken kana dokunmamaya çalışıyordu. Kanın tende bıraktığı hissi, hiçbir zaman sevmemişti.

Adrian da zemine bakarken kardeşini onayladı ve profesör Charlie'ye döndü.

"Profesör, Bayan Phoebe'yi bu halde bulalı ne kadar oldu?"

Profesör, bileğindeki saate baktı.

"Yaklaşık 10 dakika önce."

Profesörün cevabıyla Adrian, cesede geri dönerken Alexandra ise düşünüyordu.

10 dakika... çok kısa bir süre. Özellikle Oceana Akademisi gibi büyük bir bina için. 10 dakikada kimseye görünmeden akademiden kaçması imkansız. Mutlaka görürdük.

OCEANA AKADEMİSİ (OS-1) [Ara Verildi]Where stories live. Discover now