10.Bölüm

983 155 108
                                    

Selam canlarımmm.

Nasılsınız?

Bu hikayeyi sevdiyseniz Ölüm'ün Kızları adlı hikayeme bekliyorum sizi ;)

Bu bölümün sınırı: +90 yorum.

Yorum sayısı, 90'ı geçmeden yeni bölüm gelmeyecek.

İyi okumalarr.
__________________________________

Başının ağrısı giderek zayıflarken gördüğü görüntü ile şoka uğramıştı Fiona.

İnanamıyordu. O sevecen, hayat dolu dostu intihar etmişti. Kendi canına kıymıştı.

Neden?

Baş ağrısı zayıflasa da kendini çok bitkin hissediyordu. Bu hissi, bacakları daha fazla kaldıramamıştı ve bacaklarının üzerine düşmüştü.

Ayağa kalkacak ve eve gidecek hali yoktu. Phoebe'nin ölüm anını gördükten sonra ise daha kötü olmuştu. Bir yandan ağlarken bir yandan da ayağa kalkmaya çalışıyordu.

O sırada kapıdan içeri giren kişiler ile başını o yöne çevirdi. Gelenler; Aaron, Alexandra ve Adrian'dı.

Fiona'yı yerde görünce üçü birden ona doğru koştular ve diz çöktüler.

Adrian "Anne, iyi misin?"derken Alexandra, annesinin vücudunda hasar taraması yapıyordu.

Bu hale düşeceğinden emindim.

Fiona, kızına baktı ve gözünü kaçırdı hemen. Kendini güçsüz hissediyordu, özellikle de kızına bakarken. Kızıyla bir sorunu yoktu, hayır. Onun sorunu, kızına annelik yapamamasıydı.

Kızını her şeyden çok seviyordu, evlatlık olması umrunda bile değildi. Onun için canını, tereddüt dahi etmeden verebilirdi.

Ama annelik yapamıyordu bir türlü. Kızı ondan çok daha güçlü, olgun ve mantıklıydı. Bazen kimin ebeveyn, kimin evlat olduğunu anlayamıyordu Fiona.

Bir anne, kızıyla bu duruma düşebilir miydi?

Düşüyormuş demek ki.

Ona, doğru düzgün annelik yapamadığı için utanıyordu.

"İyiyim, sadece bitkin düştüm."

Aaron, eşini kucağına aldı ve kapıya doğru yürümeye başladı. Alexandra ve Adrian ise peşlerinden geliyorlardı.

"Ne oldu?"

Aaron'un sorusuyla kafasını kaldırıp ona baktı Fiona.

"Revire girene kadar bir sorunum yoktu ancak revire girdikten sonra Phoebe'nin cesedinin olduğu yere doğru baktım ve odaklanmak için gözlerimi kapattım. Tam gözlerimi açacağım sırada başıma keskin bir ağrı saplandı."

"Ne tür bir ağrıydı?"

Alexandra'ya baktı bu sefer de. Olayı anlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı.

"Sıradan değildi, Kesinlikle sıradan bir baş ağrısı değildi. Sanki gücümün bastırılmaya çalışıldığını hissetim. Gücümü kontrol edemeğimi hissettim. Aslında gücümün var olduğunu hissetmedim."

"Fakat bir şeyler gördün, öyle değil mi?"

Fiona, kızını onayladı.

"Evet kızım, gördüm. "

O an, tekrar aklına gelince ağlamaya başladı.

"Phoebe, elindeki cam parçası ile kendi boynundaki atardamarı kesti."

OCEANA AKADEMİSİ (OS-1) [Ara Verildi]Where stories live. Discover now