22.Bölüm

409 49 106
                                    

Hızımı alamadım ve üst üste 3 bölüm gönderdim GNDHWJXJSK

İyi okumalar.
___________________________________

Fiona, gözlerini açtı ve etrafına bakındı. Revirdeydi ve kendini yorgun hissediyordu.

Çevresine baktığında Aaron'un, Hailey'in ve varislerin başında dikildiğini gördü.

Onun uyandığını gören James, Aaron'a bakarak, heyecanla "Uyandı koç." dedi.

Aaron, bunu duyunca kapıya dönük olan başını, eşine çevirerek yanına çömeldi ve yüzünü, ellerinin arasına aldı.

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

Fiona, eşine bakarak "İyiyim." dedi kısık bir sesle fakat bunu derken bile yorgun olduğu anlaşılıyordu.

Bünyesinin zayıf olmasından nefret ediyordu Fiona. Çocukları da kendisi gibi mutanttı ancak böyle değillerdi.

Elbette ki onların, normal mutantlar gibi olması beklenemezdi çünkü onlar, düşman mutantların kanından geliyorlardı.

Düşman mutantlar, Oceana'da yaşayan mutantlara göre daha dayanıklı ve güçlüydüler çünkü ormanda, bazı mons kabilelerine karşı mücadele ederek dayanıklılıklarını güçlendirmişler ve bunu bir adaptasyon haline getirdikleri için bu nesilden nesile geçmişti.

Fiona, doğrulmaya çalıştı. Kızını bulmalı veya en azından Adrian'a gördüklerini anlatmalıydı.

Onun kalkmaya çalıştığını gören Aaron, eşinin kolundan tutarak yatağa geri yatırmaya çalıştı.

"Dinlenmen lazım hayatım."

Fiona, derin bir nefes alıp kafasını Aaron'a çevirdi.

"Alexandra hâlâ kayıp. Bayılmadan önce bir şeyler görmüştüm, biri kaçırdı kızımı Aaron. Gözümün önünde kaçırdı ve ben, hiçbir şey yapamadım. Onu bulmalıyım." dedi ağlamaklı bir sesle.

Gözünün önünde kızı kaçırılmıştı ve o, hiçbir şey yapamamıştı. Bazen gücünden nefret ediyordu, istemiyordu. Birçok mutant, güçlerini bir lütuf veya hediye olarak görürdü ancak bu, Fiona için geçerli değildi. Onun güçlü bir psikolojisi yoktu, her şeyden çok çabuk etkileniyordu ve sahip olduğu güç ise güçlü bir psikoloji gerektiren güçlerden biriydi.

Böyle kötü olayları izleyip hiçbir şey yapamamak veya izlediklerinden etkilenmek, Fiona'da sinir krizi yaratıyordu. O, zayıf olmak istemiyordu. Kızını bulmak istiyordu.

Aaron, derin bir nefes aldı. Adrian, salona geldiğinde ona olayları anlatmasa da Adelina ile konuşmuş ve olayları ondan öğrenmişti.

O da kızı için çok endişeleniyordu. Daha yarası yeni iyileşmişti ve kendini fazla zorlamaması gerekiyordu ancak Aaron, Alexandra'nın kurtulmak için her şeyi yapacağını ve kendini zorlayacağını biliyordu. Bundan emindi.

"Bu halde mi onu bulacaksın? Bak hayatım, sen bize neler gördüğünü anlat ve biz de Adrian'a haber verelim. Zaten Vanessa ve Marco ile Alexandra'yı arıyor, yanlarına da birkaç asker gönderilmesini isterim ve beraber Alexandra'yı ararlar. Hatta ben de birazdan yanlarına gidip kızımızı aramaya başlayacağım ama senin iyi olduğundan emin olmalıyım, dinlenmen lazım."

Fiona, derin bir iç çekti. Kızı kaçırılmıştı ancak onun elinden bu revirdeki bu hasta yatağında, kızı için endişeli bir şekilde yatmak dışında hiçbir şey gelmiyordu.

"Tamam, anlatacağım. Alexandra çimlerin üzerine oturmuştu ve her şey normaldi. Sonra biri geldi."

"Kim geldi?" diye sordu Christian sabırsız bir sesle. O da tıpkı herkes gibi Alexandra için endişeliydi ancak onun durumu, biraz daha farklıydı diğerlerinden.

OCEANA AKADEMİSİ (OS-1) [Ara Verildi]Where stories live. Discover now