20.Bölüm

424 51 82
                                    

İyi okumalar

*****

3 saatin sonunda monsların bölgesine gelmişlerdi. O, Alexandra'yı tekrardan kucağına alıp ormanın derinliklerine doğru yürümeye başladı. Oceana'da Alexandra'yı aradıklarını biliyordu ve bu, ona keyif veriyordu.

"Onlar, Oceana'da boşuna vakit kaybederken bayan Efsane tarih olacak" diye düşündü.

O, kucağında Alexandra ile ilerlerken duyulan tek ses, O yürürken çıkan ayak sesleriydi.

Ormanın derinliklerine yaklaştıkça monsların hırlama seslerini duymaya başladı ve bu durum, onu gülümsetti. Birazdan en büyük düşmanından kurtulacaktı.

En sonunda monslarla anlaştığı yere geldiğinde Alexandra'yı kurumuş yaprakların üzerine bıraktı ve "Getirdim." dedi.

******

Alexandra, kayığın, karaya çarpmasıyla kendine geldi.

Neler oluyor? Neredeyim ben?

Gözlerini açmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Sonra kafasını oynatmayı denedi ama yine başarılı olamadı çünkü ensesi çok acıyordu.

En son hatırladığını düşündü. Ensesine çarpan sert cismin verdiği acıyı hatırladı.

Bayılmış olmalıyım.

Tekrardan gözlerini açmaya çalışacakken birinin onu kucağına almasıyla gözlerini açmamaya karar verdi.

Bu, O olmalı. Tanrım şu an gözlerimi açmak için neler vermezdim ama beni nereye götürdüğünü öğrenmem gerek.

Bu kişinin, O olduğunu hissediyordu. Sessiz bir şekilde ilerlerlerken duyulan tek ses, O'nun yürürkenki ayak sesleriydi. Ayağının altında kurumuş yapraklar hışırdıyordu. Alexandra, bir ormanda olduklarını anladı. Hareketsiz bir şekilde bekledi O'nun kendisini nereye götüreceğini.

Bir süre sonra hırlama sesleri duymaya başladı genç kız.

Monsların bölgesi.

Neden hiç şaşırmadım acaba?

Çok kısa bir süre sonra da yumuşak bir yere indirdi genç kızı, O.

Alexandra, çıkan sesten ve hissettiği dokudan kurumuş yaprakların üzerinde uzandığı anladı ve sesleri duymaya başladı.

O sırada O'nun sesi duyuldu alanda.

"Getirdim."

Alexandra, bunu duymasıyla kaskatı kesildi.

Ah hayır, korktuğu için değildi kaskatı kesilmesinin nedeni. Şaşırdığı içindi.

Ben bu sesi daha önce duymuştum. 

Hatırlamaya çalıştı sesin kime ait olduğunu ama başı o kadar ağrıyordu ki şimdiden sesin nasıl bir şey olduğunu unutmuştu. 

Başım ağrıyor ve kendimi çok yorgun hissediyorum. Duyduğum tek bir kelime ile O'nun kim olduğunu anlamam pek mümkün değil. Lanet olsun!

Ama ne olursa olsun O'nun daha önce kendisiyle iletişime geçtiğini gayet iyi biliyordu. Bu da şimdilik genç kıza yeterdi.

*****

"Getirdim."

O'nun konuşmasıyla monslar bir bir, ağaç ve kayalarla çevrili yuvarlak alanda ortaya çıktılar.

OCEANA AKADEMİSİ (OS-1) [Ara Verildi]Kde žijí příběhy. Začni objevovat