•10•

4.1K 169 8
                                    

Keleş arabanın hız sınırını zorlarcasına gidiyordu. Abisine yetişmek için...

Elis'in aklına Canan'ı aramak geldi. Kesin Keleş'te vardır numarası diye düşündü. Hemen Keleş'in telefonunu aldı.

Keleş göz ucuyla kıza baktı. Ne yaptığını anlamamıştı. Kız Keleş'e dönüp heyecanla şifreyi sordu.

"181102"

Kız şifreyi girip C harfine geldi ve Canan'ı bulduğunda sevindi. Adam, kızın ne yaptığını anlamamıştı.

Kız hemen telefonu kulağına dayadı.

"Buyrun Keleş Bey?"

"Canan! Mustafa Abi nerede?"

Keleş, Elis'in evi aradığını anlayınca daha da kulak kabarttı.

"Verandada çiçeklere bakıyor. Götüreyim mi telefonu?"

Kız gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Ama yine de sorun olup olmadığını sormalıydı.

"Bir sorun var mı evde?"

"Hayır yok. Her şey yolunda. Dur veriyorum şimdi. Mustafa Bey, buyrun."

Elis bir saniye bekledikten sonra Mustafa'nı sesi kulaklarını doldurdu.

"Kemal?"

Kız gülümsedi. Dönüp Keleş'e her şey yolunda der gibi kafasını salladı.

"Mustafa Abi. Benim Elis. Az önce aradın biz çok korktuk. Bir sorun yok değil mi?"

Adam hızını biraz daha yavaşlattı.

"Yok. Yok ama hemen gelin. Sen de gel. Tamam mı?"

Elis gülümsedi yeniden.

"Tamam geliyorum. Merak etme. Ama bir daha böyle korkutma bizi lütfen. Çok korktuk sana bir şey oldu diye."

Mustafa görmeyeceğini bilse de gülümsedi.

"Merak etmeyin. Hadi çabuk gelin bekliyorum."

Kız kıkırdadı. Sonra telefonu kapatıp eski yerine koydu.

"Bir problem yok. Sanırım bize bir şey gösterecek. Biraz heyecanlıydı."

Tekrar küçük bir kıkırdama geçti kızın dudaklarından. Adamın gözü kızın dudaklarına takıldı. Ne güzel gülüyordu öyle.

Düzelen kalp atışları yeniden hızlanmaya başladı. Araba kullandığını hatırlayınca gözünü yola çevirdi. Kızı asla tehlikeye atmazdı.

Keleş az önceki konuyu tekrar açmak istemedi. Nasıl olsa eve gidiyorlardı. Bir şekilde ikna ederim diye düşündü. Bir yandan da abisine minnettardı. Korkutmuştu fakat onun sayesinde Elis şimdi onların evine gidiyordu.

Keleş bu kızın yanında kendini yeni yetme gençler gibi hissediyordu. O toy heyecan oluşuyordu içinde. Bu heyecanı en son yıllar önce hissetmişti. Çocukluğunda... Güneş... Çocukluk aşkıydı onun. Hep onu bulacağını hissediyordu. Onu bırakmanın vicdan azabıyla yaşıyordu.

Şimdi Elis vardı. Güneş karşısına çıksa ne tepki verirdi kestiremiyordu. Çünkü o çocukluk aşkıydı. Şimdi ise çok farklıydı. Elis'in sesini duyduğu andan itibaren kalbi farklı atmaya başlamıştı.

"Kemal?"

Kızın sesiyle dalmış olduğu düşüncelerden sıyrıldı. Adını bu kızın ağzından duymak onun için mükemmel bir duyguydu.

"İyi misin?"

Kızın çekingenlikle sorduğu soruya karşılık gülümsedi. Daha ne kadar iyi olabilirdi bilmiyordu. Sevdiği kız yanındaydı. Abisi güvendeydi. Başka düşüneceği bir şey yoktu.

KELEŞWhere stories live. Discover now