•22•

3.2K 139 3
                                    

"Abi mi?"

Kemal'in sesiyle ona döndüm bu sefer de. Bilmemesi normaldi. Abimden hiç bahsetmemiştim.

"Oturun."

İkimize yatağı gösterdiğinde birbirimize baktık. Dediğini yapıp yatağa geçip oturduk. Abim de karşımızda ayakta duruyordu.

"Önce aranızdaki şeyi halledin. Doğru düzgün dinleyin birbirinizi. Sonra size bir şey açıklayacağım."

Bakışlarımı Kemal'e çevirdim. Abim de o ara tekrar odadan çıkıyordu ki son anda döndü.

"Kavga etmeden! Bağırdığınızı duymayacağım. Özellikle senin!"

Beni işaret etmişti. Kafamı hemen aşağı yukarı salladım.

Kemal bana bakarken ben de ona dönmüştüm. Açıklama bekliyordum ama hiçbir şey söylemiyordu. Tam konuşacakken o konuştu.

"Neden gittin? Hem de veda bile etmedin."

Gözlerim buğulandı. Abin dediğini yapıp sakince cevap verecektim.

"Seni aradığım gece. Arkadan o kadının sesini duydum. Ben... Bekledim tüm gece, ama gelmedin. Sonra Canan, o gün de geç geleceğini söyleyince.. Hem kimliğim de gelmişti. Oturup senin sevgilinden zaman bulup gelmeni bekleyemedim."

Sona doğru üzgün halimin yerine sinir gelmişti.

"O benim sevgilim değil."

"Neden yanındaydı o zaman?!"

Yine sesimi yükseltmiştim elimde olmadan. Kapı açılıp içeriye abim girdi.

"Sana bağırma demiştim!"

"Ama abi-"

"Tamam sus!"

Kemal bir anda ayaklandı.

"Akın hayırdır?"

Sinirlice ona bakıyordu. Akın nefes verip elini kaldırdı ve Kemal'e doğru konuştu.

"Otur bir abi. Anlatacağım."

Kemal yerine geçtiğinde gergin gibiydi. Ortada bir şeyler vardı ama anlayamıyordum.

Abim Kemal'e dönüp konuştu.

"Kemal, o düşündüğün kişi değil. Yani, Güneş..."

Kemal'in kaşları çatılmıştı.

"Nereden bulduysa bu bilgiyi artık bilmiyorum. Ama o gerçek Güneş değil."

Kemal sinirle ayaklandı ve abimin yakalarını tuttu.

"Ne diyorsun lan sen?!"

Korkuyla kalkıp aralarına girmeye çalıştım ama abim eliyle beni ittirdi.

"Aslı Tayfun. Gerçek ismi bu. Soyadı sana tanıdık geldi mi?"

Kemal'in arabada gördüğüm siniri yeniden gelmiş gibiydi. Abimi ittirip iki eliyle başını sıkıştırdı. Sağa sola yürürken bir anda gözleri benimle buluştu. Korkuyla ona bakıyordum. Ama onun gözlerinde farklı bir şeyler vardı.

Bu adamın bakışlarını asla anlayamıyordum. Tüm duyguları aynı anda yaşıyormuş gibi bir hali vardı. Ya da gerçekten şu anda asla anlayamıyordum onu. Çok farklı bakıyordu çünkü.

"Akın."

"Söyle abi."

"O olamaz değil mi?"

Hiç gözlerini benden ayırmadan konuşuyordu. Bense arada bir abime bakıp tekrar Kemal'e dönüyordum.

"O."

KELEŞWhere stories live. Discover now