"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil"
"Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden ne istiyorsun!"
"Seni bırakamam bu zamana kadar işlerimde bir pürüz çıktığında hemen hallederdim. Ama ben kararımı sana bir şans vermekte kı...
Yatakta doğrulup otururken Ali'nin mavilikleri üzerimden bir an olsun çekilmeyip büyük bir dikkatle bakıyordu. Ali'nin yoğun bakışlarının esareti altından kurtulmak için bakışlarımı başka yöne çekerek yataktan çıktım.
Ayağa kalkıp karşısında durduğumda;
"Günaydın Ali bey."
"Günaydın."
Ardından yanından geçip odadan çıkmak istesemde Ali kolumdan tutup gitmeme izin vermedi.
"Bir sorun mu var Efsun?"
Evet var ne kadar düşünürsem düşüneyim bana olan niyetinizi anlayamıyorum. Bana her baktığınızda beni sadece bir çalışan olarak mı görüyorsunuz ya da hoşlandığınız bir kadın olarak mı? Bu sorunun cevabını öyle çok merak ediyorumki... Acaba benim sevgim tek taraflı mı Ali?
"Hayır efendim yok bi şey."
Kendimi zorlayarak yüzüme hafiften bir gülümseme ekleyerek, yavaşça kolumu Ali'nin avuçları arasından çektim. Adımlarımı oda kapısına ilerletip kapıyı açıp, dışarı çıkarken Ali'nin sorgulayıcı bakışlarını sırtımda hissedebiliyordum.
Ali'nin odasından çıkıp kendi odama girerken elimi yüzümü yıkamak ve ihtiyaçlarımı gidermek için banyoya girip işlerimi halledip çıkarken üzerimi değiştirmek için giyinme dolabıma ilerledim. Dolabımı açıp içerisinden beyaz örgülü desenleri bulunan kazağımı ve siyah ispanyol paça pantolunumu aldım.
Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.
Çıkardıklarımı kısa sürede giymenin ardından açık olan dolaba geceliğimi yerleştirip kapattım. Aynaya ilerleyip, saçlarımı tarayarak, saçlarımı her iki tarafından tel tokayla tutturup makyaj yapmaya bile gerek görmeden odadan çıktım.
Koridorda mutfağa ilerlerken aniden bir kol, boynumdan omzumu sarıp geriye doğru çekilerek, sert bir göğüse dayatıldım. Başımı hızla yukarı kaldırırken;
"Günaydın Efsuncuk."
"Yavuz sen miydin? Korkuttun beni."
"Bu kadar korkma korkuya alışmaya çalış." Yavuz boynuma doladığı kolunu çekmeden beni mutfağa ilerletti.
"Ben alışmak istemiyorsam ne olacak?"
"Alışırsın gerekirse ben alıştırırım. Mesela seni her gün böyle korkutursam alışırsın."
