28-✴GURUR✴

14.9K 480 231
                                    

Kişi sevince, artık kendi dışındaki güçlerin insafına kalmış olmaz; çünkü kendisi de güçlü bir varlık haline gelmiştir.

-Leo Buscaglia-

________________💦

"Efsun!" Aniden duyduğum Ali'nin gür sesi ile sağıma baktığımda gözlerinden adeta ateş çıkarmışçasına yanımıza hızlı adımlarla gelen Ali'yi gördüğümde hemen ayağı kalkıp önünde durmak istedim ama yetişemedim. Ali seri bir şekilde yanımıza gelip Alper'in burnuna yumruk yaptığı eliyle sert bir şekilde vurduğu an gelen kırılma sesini duyabilmiştim. Ardından Alper'in deli gibi inleyerek bağırmasıyla olduğum yerde şokun etkisinde öylece kalakalmıştım.

Bazen yaptığınız hata veya davranışınızdan dolayı içinizi büyük bir suçluluk hissi kaplar ya işte ben de tam şu an öyle hissediyorum. Benim yüzümden en yakın arkadaşım Ali tarafından darp edilerek burnu kırılmıştı. Onunla orada buluşmasaydım bu olanların hiçbirini yaşamayacaktık. Ama ben yine merakımı durduramayıp buluşmak istemiştim.

Odamın boydan camının dibinde yere çökmüş öylece pencereden karanlıkta yanan şehrin ışıklarını izleyerek ağlıyordum. Her zamanki gibi güçsüzlüğümden ağlayarak bu gece yaşananlar defalarca gözlerimde tekrarlanıyordu. Ali yine her zaman yaptığı gibi kimseyi dinlemeyerek hem benim hem de arkadaşımın canını yakmıştı. Her şey şöyle olmuştu...

Ali Alper'in burnuna yumruk attığı an Alper oturduğu sandalye ile beraber yere düşmüş ben ise anın heycanı ve korkusu içerisinde öylece bakıyordum.

"Lan şerefsiz sen kimsin ki Efsunumla buluşuyorsun!?"

Ali defalarca Alper'in yüzüne savurduğu yumrukları arasında Alper'in acı inlemelerini duyduğumda kendime gelip hemen öne adım atıp Ali'yi kolundan tutup geri çekmek istedim. Ama nafile Ali'nin değil kolunu çekmek kıpırdatamamıştım bile.

"Ali, bırak onu!" Ne kadar bağırıp çağırsamda beni dinlemiyor Alper'in yüzüne sert yumruklarını geçirmeye devam etti. Etrafımdaki çalışanlardan yardım etmelerini istedim. Ama onlar bile kılını kıpırtadıp yardıma gelmeyerek, korkulu gözlerle bize bakıyordu.

Yalnız başıma mücadele etmem gerektiğini anlayıp hızla dizlerimin üzerine oturup Alper'i elinden çekip kendime çekmeye çalıştığım an sertçe tutulan ellerim yüzünden tutamadım. Bakışlarım Ali'yi bulduğunda keskin mavilikleri gözlerime delercesine bakıyordu.

"Sakın ona dokunayın deme sakın!"

"Bırak onu!"

"Dışarı çıkıp arabaya bin. Kalk!"

"Hayır... Hayır gitmeyeceğim onu bırakmam... Bırakamam."

"Sana dışarı çık dedim Efsun!" Gözyaşlarım Ali'nin bağırmaları yüzünden daha fazla akmaya başladı. Alper'i onunla bırakıp hiçbir yere gidemezdim. Ali'nin yumruklarına daha fazla dayanamazdı.

Bakışlarım yerde boylu boyunce baygın bir şekilde uzanan Alper'in yüzüne baktığımda burnundan ve ağzından durmadan kan geliyor, yüzü aldığı darbeler karşısında kan revan içinde kalmıştı. Yüzünün berbat halini gördüğümde gözyaşlarım daha fazla artarken, artık hıçkırarak ağlarken bir yandanda uyanması adına ona seslendim;

"Alper... Uyan alper!" Seslenmem etki etmeyip hala bilinci kapalı bir şekilde yerde öylece uzanıyordu.

"Efsun!"

"Ne! Ne istiyorsun? Yetmedimi yumrukların! Uzak dur ondan o benim abim gibi. Abime nasıl vurabilirsin!?"

"Hemen dışarı çıkacaksın şimdi! Bana yalan söylemeseydin bunların hiçbiri olmayacaktı."

TUTSAK  Where stories live. Discover now