38-✴GEÇMİŞ✴

8.4K 340 140
                                    

Medyadaki şarkıyla okumanız önemle rica edilir.💜

Bir de şuraya bir mor kalp almak isterim.💜

İhanetin en ağırı her zaman en güvendiklerimizden gelendir.
_________________💦

Yavaş adımlarla onlara ilerledim. Onlara yaklaştıkça yüzlerinde artan endişe ve korkuyu görebiliyordum. Köşede kalıp onları daha fazla dinleyebilirdim ama benim için duyduklarım yeterliydi. Yavuz ve Serhat Ali'ye ihanet ediyorlardı. Bu ihaneti içimde tutamam eve gidip her şeyi ona anlatacaktım. Anlatmazsam Serhat'ın yapmak istediği son iş her neyse onu gerçekleştiremeden durdurmam gerekiyordu.

Yanlarına gelip her ikisinin ortasında olacak şekilde durdum. Ali ile konuşmadan önce her ikisinin gerçek yüzünü göstermek istemiyorum. Bu yüzden onları duymamış gibi davrandım.

"Burada ne konuşuyorsunuz? İçeri girsenize." Gözlerimle arka tarafında kalan kapıyı işaret ettim. Bir Yavuz'a bir Serhat'a bakıp dururken yüzlerinde görünen endişe ve korku ibaresi kaybolmuş yerini ciddi ve ifadesiz bir yüz oluşmuştu.

"Ben içeri girecektim ama Serhat'ı burada görünce ona iş hakkında sorular soruyordum. Gel beraber içeri girelim."

Yavuz'a gülümseyerek her ikisinin ortasından geçip ilerledim. Yüzümdeki sahte gülümsemeyi anında sildim. Yavuz yüzüme baka baka bana yalan söylüyordu. Bu onun tarafından kırılan kalbimin parçalara ayrılmasına neden oldu.

Dış kapıya ulaşıp durduğumda kapı kenarında duran korumalardan biri, cebinden anahtar çıkarıp kapıyı açtı. Arkamdan duyduğum adım seslerinden Yavuz'un bana doğru geldiğini anladım. Kapının açılmasıyla onu beklemeden hemen içeri girdim. Yarı aydınlık koridorda ilerlerken arkamı dönmeden;

"İyi geceler Yavuz." Bir şey farkettirmemek adına böyle söylemem gerekiyordu. Hiçbir şey demeden gidersem benden şüphelenebilirdi. Odamın kapısına gelip açmadan durdum. Arkamdan odasına ilerleyen Yavuz olduğu yerde durup bana baktı.

"İyi geceler Efsun." Dediğinde ona bir baş eğmesiyle onay verip odamın kapısını açarak içeri girdim.
Kapıyı kapatırken bir müddet kapıya yaslanıp gözlerimi kapadım. Ani bir karar verip herkesi kötü bir yola sürüklemek istemiyorum. Bu konuyu sakince düşünmeliydim. Gözlerimi açıp giyinme dolabıma ilerledim. Dolabın içerisinden askılı bordo geceliğimi seçerek çıkardım.

Yavaş adımlarla yatağa ilerleyip elimdeki geceliğimi yatağa bıraktım. Üzerimdeki yeşil elbisemi usulca çıkarıp yatağa bırakırken geceliğimi alıp giydim. Ellerimle yavaşça saçlarımı düzelterek boydan cama ilerledim. Camın önünde durup Ellerimi ve alnımı cama yaslayarak gözlerimi kapadım.

Bu olanlara göz yumamazdım. Göz göre göre Ali'yi daha fazla kandırmalarına izin veremem. İki kardeşin arası benim yüzümden açılabilir hatta çok daha kötü bile olabilirdi. Yavuz böyle büyük bir ihaneti neden yapmış olabilir amacı neydi? Ne oldu da abisinin düşmanıyla arkasından iş çevirecek kadar gözü dönmüştü?

Her şey Ali'nin geçmişinde saklıydı. Ama Ali ağzını açıp bana geçmini anlatmak yerine susuyordu. Ben ise bu yaşanan olaylar silsilesi içerisinde kayboluyordum. Bana anlatması gerekiyor geçmişini bilmeden onun bu zorlu hayatına ayak uydurmak, benim sakin geçen hayatımın aksine çok korkutucu ve yıpratıcıydı.

Ona sorup her şeyi öğrenmeliyim. Yoksa olaylar benim bile söylememe gerek kalmadan daha kötü hale gelebilir. Ali'yi çok zor durumda bırabilirdi. Ali'ye her ne olursa bana da olmuş olacaktı. Ben ve o bir bütündük birimizin canı yansa diğerininde canı yanardı. Buna bir 'Dur' demek zorundayım.

"Efsun." duyduğum Ali'nin sesiyle irkilip hemen arkamı döndüm. Karşımda siyah alt eşofmanı olan ve üzeri çıplak Ali'yi buldum.

"Sen neden buradasın?"

TUTSAK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin