42-✴UYANIŞ✴

9.2K 335 119
                                    

Her fırtına hayatınızı bozmak için gelmez.
Bazıları yolunuzu temizlemek için gelir.

Ig:kisabiralinti
_________________💦

Ali'nin gözleri tek bir yerde beyaz makinanın gösterdiği düz, beyaz çizgideydi. Tüm dünya o an durmuştu. Masum bir genç kızın hayatı o an durmuştu. Gözler ise bir Efsun'a bir de durmadan aynı şekilde öten, düz, beyaz çizgideydi.

Birkaç saniye geçmedi ki düz çizgi küçük küçük eğrilikler oluşturarak durmaksızın aynı şekilde öten makina, çizginin eğrilikleriyle birlikte eski fonksiyonuna geri dönmüştü. Genç kızın gitmek istemeyip hayata geri dönmesiyle onu izleyen herkesin içi korku ve endişe duygusunu ortadan kaldırarak yerini rahatlama duygusuna bırakmıştı.

Bilakis camın diğer tarafında maviliklerini ayırmadan bakan adam, sevdiği kadının hayata geri dönmesine karşılık derin bir nefes alarak başını cama yaslayıp gözlerini kapattı. Az önce yaşadığı kısa olay onu derinden sarsmıştı. Az kalsın Efsun'u kaybedecekti. Sevdiğini gözlerden bile sakınarak koruyan Ali, Efsun'un hayata dönmesiyle içini büyük bir huzur kaplamıştı.

Yavuz yanında duran adama yaklaşıp arkasından ona destek vermek amacıyla kollarını Ali'nin sırtından sararak başını Ali'nin omuzuna yaslayarak durdu.

"O artık iyi." Ali'nin kulağının dibinde fısıldarmış gibi konuşan Yavuz gözlerini camın ardında yatakta uzanan Efsun'a baktı. Ardından gözleri baş ucunda duran Alp'i buldu. Ona gülümseyerek bakan Alp gözlerini bir kez kırparak Efsun'un iyi olduğunu belirttiğinde Yavuz'un aklından geçen düşünce dudaklarının yukarı doğru kıvrılmasına neden oldu.

"Kimin yengesi be!" Duygularını şu an ki duruma göre seslice söyleyemeceği için aklından geçirmek daha cazip gelmişti. Alp  kapıya doğru yürürken Ali başını camdan kaldırıp durdu. Gözlerini Efsun'un odasından çıkan Alp'e dikti. Yavuz Ali'den ayrılıp sol kolunu omzuna yaslayarak o da Alp'e baktı.

"Efsun'un durumu gayet iyi. Onu birazdan normal odaya alacağız. Geçmiş olsun abi." Alp söylediklerinin hemen ardından hafiften gülümseyerek baktı. Ali sol elini Alp'in boynuna sararak konuştu;

"Her şey için sağ ol Alp." Ali minnetle gözlerini ona diktiğinde Alp buna alışkın olmadığı için dişleri gözükecek şekilde gülümseyip gözlerini ellerine çevirip ardından tekrar Ali'ye baktı.

"Benim işim bu abi." diyerek başını öne doğru eğdi. Uzun zaman sonra Ali'nin ona böyle davranması onu mutlu etmiş, üzerinde utangaçlık hissi vardı. Sözünden bir kez olsun çıkmadığı Ali'yi mutlu etmek onun için paha biçilemezdi. Çünkü biliyordu ki Ali kolay kolay kimseye böyle davranmaz. Ali arkasındaki Yavuz'a doğru döndüğünde Yavuz'un sol eli omzundan düştü.

"Yavuz ben şirkete uğrayacağım. Sen de burada Efsun'a göz kulak ol." Ali'nin gözlerinde kırgın bir ifade görmek Ali'nin hala Yavuz'u affetmediğini gösteriyordu. Yavuz Ali'nin gözlerinde gördüğü ifadenin hemen ardından gülümsemesi usulca solmuştu. Halbuki her şeyi Ali için yapmıştı. Ama Ali'nin arkasından iş çevirmek Ali'yi bi hayli sıkmıştı.

Yavuz bir baş eğmesiyle onay verdiğinde Ali önüne dönüp Alp'in yanından bir adım atmıştı ki durup tekrar arkasını döndü.

"Serhat şerefsizinin işini hallettin mi?" Yavuz Ali'nin sorusuna tekrar bir baş eğmesiyle olumlu cevap vermişti. Biliyordu ki konuşsa bile şu an Ali için hiçbir ifade etmeyecekti. Ali tepkisizce önüne dönerek tek tük insanın olduğu koridorda ilerledi. Yavuz arkasından sadece bakmakla yetindi.

"Yavuz" sol omzunda hissettiği baskıyla karşısında duran Alp'e baktı. "Ona biraz zaman vermelisin. Bu yaşadıkları kolay değil. Daha yeni Efsun'u kaybetmenin ucundan döndü. Düşünmesi gerekiyor sıkma canını."

TUTSAK  Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum