Geçmiş

13.4K 595 31
                                    

Başımın belası ameliyatımı sonunda olmuş ve beynimdeki baloncuğun sadece küçük bir parçası kalmıştı.Doktor bir ameliyat daha geçirirsem kalan parçayıda alacaklarını söylemişti.Benim ise bir daha o ameliyata girmeye hiç niyetim yoktu.Bunun içinde anneme,babama,Buket'e ve Mert'e hiç bir şey söylememiş,doktoruda bunun için uyarmıştım.Zaten doktorda bu küçük parçanın pek sağlığım açısından sıkıntı yapmıyacağını ama yinede baloncuğun büyümemesi için her ay tedaviye gelmem gerektiğini söylemişti.Şimdi ise tam bir aydır okula gitmiyor ve sadece evde yatarak wattpad hikayeleri okumakla yetiniyordum.Yarında bu tembelliğin ve sıkkıntının biteceği gündü.Çünkü okula gidecektim.Okulu pek özlememiştim zaten Buket ve Mert'de sık sık beni ziyarete geldikleri için onlarıda çok özleme hasretine girmemiştim.Benim tek niyetim şu üstüme üstüme gelen duvarlardan biran önce kurtulmaktı.Elimdeki telefonumun alarmını kurduktan sonra kafamı yastığıma yaslayıp yavaşça gözlerimin kapanmasına izin verdim.

~~

"Off yaa"diyerek telefonumun alarmını kapattım ve başımın altındaki yastığı elime alarak yüzüme bastırdım.Ayağı kalkıp günlük rutinlerimi yaparak okul için hazırlandım.

~~
    Okula geldiğimde bütün gözler benim üzerimde gezindi.Herkes o sinir bozucu olay yüzünden bir ay boyunca okula gelmediğimi düşünüyordu ama ben ve birkaç kişi bunun böyle olmadığını rahatlıkla biliyorduk.Adımlarımı biraz hızlandırarak okula doğru yürüdüm.Tam kapıdan içeri girerken birinin benim bileğimi tutmasıyla  durmak zorunda kaldım.Kafamı çevirip yüzüne baktığımda gördüğüm kişi karşısında şok oldum.Bu hala benle ne cürretle konuşabiliyordu.

"Ya bıraksana beni hem sen benle hala nasıl konuşma yüzü bulabiliyorsun"dedim bileğimi kurtarmaya çalışırken.O ise ben ne kadar debelenirsem o okadar  çok bileğimi sıkıyordu.

"Arya lütfen konuşmamız lazım beni bir dakika dinle--"sözüne keserek konuşma sırasını aldım.

"Yok sana bir dakika falan git başımdan senin yüzünü bile görmek istemiyorum"dedim kaşlarımı çatarak.

"Öyle mi küçük hanım"dedi kaşlarını yukarı kaldırarak.

"Evet öyle"

"Ozaman bizde zorla konuştururuz"dedi ve bileğimi daha çok sıkarak beni peşinden sürikledi.

"Ah Ya bıraksana beni hayvan erif canımı acıtıyosun"dedim.O ise birşey demeden sadece beni peşinden sürükledi.Bir süre sonra spor salonuna geldiğimizi fark ettim.Beni hızlıca geri itti ve kapıyı kilitledi.

"Ya ver şu anahtarı"

"Arya iki dakika konuşucağız sonra söz seni bırakıcağım"

"Hayır konuşmıycağız ver şu anahtarı"

"Ozaman gel ve al"dedi elindeki anahtarı havaya kaldırarak.Bende önüne gittim ve anahtarı almak için kolumu uzattım ama onun boyu benden daha uzun olduğu için tabiki yetişemiyordum.Şu anda acayip şekilde çok yakındık ve yüzüne baksam onu öpmek yerine yüzüne tükürmeyi tercih ederdim.Birden belimde bir el hissettim ve kendimi duvara yaslanmış bir şekilde buldum.Rüzgar kollarını acmış başımla aynı hizaya getirmişti.Bana biraz daha yaklaştı ben ise ona bakmayıp kafamı yana çevirdim.

"Yüzüme niye bakmıyorsun"

"Sence niye"

"Bak tamam haklısın ne dersen haklısın"

Rüzgar'dan:
 
  "Bak tamam haklısın ne dersen haklısın ama bir kere bi dinle beni"dedim.Saçlarının o güzel kokusunu burnumda hissederken.

Okuldaki UyuzTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang