2- "Arkamdaki."

981 123 34
                                    




Saçımı son kez şampuanlayıp durulanırken banyonun kapısının açılmasıyla istemsizce yüksek bir sesle tepki verdim.

"Çıkmamı bekleyemez misin Jimin? Sadece meraktan soruyorum.'' Beni umursamadığını açılan klozet kapağından anlamıştım. Çok geçmeden de işediğini duydum.

''Sağlığa zararlı olduğunu biliyorsun. Ayrıca on beş dakikadır tutmaya çalıştım pezevenk. Baban ödemeyecek diye suyu iyi harcadın. Babanı geçtim küresel ısınma varken-''

''Siktir git lan!'' Elime geçirdiğim ilk şampuan şişesini duşakabinin kapısını aralar aralamaz ona fırlattığımda şişe saçını sıyırmış, duvara vurarak düşmüştü.

Bana şok olmuş bir şekilde baktıktan sonra altını aceleyle toplayıp ellerini ışık hızında yıkayarak odaya geçti. Gülmemek için ısırdığım dudağımı serbest bırakıp daha fazla oyalanmadan işimi bitirerek belime sardığım havluyla odaya geçtim.

Jimin benden önce duş aldığı için çoktan giyinmiş, saçlarını kurutmuş ve bakımını yapmıştı. Bunu odanın içindeki değişik aroma kokularından çok, yüzünün parıldamasından anlıyordum. Tek yaptığı telefonla oyalanarak beni beklemekti.

Ona bizim kız olmadığımızı söylememe rağmen ille de aşağı beraber inelim diye ısrar etmişti. Sosyal olamayan birisi sanki ben değildim de oydu.

Yatağımın üzerine koyduğum kıyafetlerimi aceleyle giyip Jimin'in geç kaldığımızı söylemesiyle saçlarımın ıslaklığını havluyla alabildiğim kadar alıp ayakkabılarımı da giyip asansörün açık kapısında bekleyen Jimin'e yetişip bindim.

''Odaya dönünce beraber maske yapalım mı?'' Jimin'in ani sorusuyla yandan bir bakış atarak ''Hayır?'' dedim. Söylenerek önüne döndüğünde kafeterya katına ulaşana kadar konuşmadık. Kafeteryaya girdiğimizde ise kalabalıktan dolayı bedenine usulca yanaşıp adımlarına ayak uydurdum.

Masalar o kadar büyüktü ki tek bir masa bile bir okulun tüm kadrosunu bulundurabiliyordu. Herkes teknik kadrosu ve sporcularıyla beraber otururken bizim okulun masasına varır varmaz hocalara selam verip boş sandalyelere yan yana olacak şekilde yerleştik.

Jimin anında takımla sohbet etmeye başlarken ben ise yemeğimi çoktan yemeye başlamıştım. Fırsat bulduğum anlarda gözlerimi diğer masalarda gezdirip aurosu güçlü birileri ararken önüme dönmek üzereydim ki teknik kadroyla beraber masamızın diğer tarafında oturan Lisa'yla göz göze geldim.

Anlamsız boş bakışlarımı önümdeki yemeğe yönlendirecekken benden önce davranıp göz temasımızı kesen o oldu. Hocaların dediği bir şeye güler gibi yapıp ardından başını eğerek ifadesiz yüzüne dönmüştü. Bunun farkında olan tek kişinin ben olduğuma emindim.

''Neden hocalarla oturuyor ki? O da bizim gibi okulun bir öğrencisi.'' Jimin benim az önce baktığım yere bakarken kaşığıma doldurduğum yemeği ağzıma atıp elimin tersiyle burnumun ucuna dokundum. ''Çünkü sporcu değil.'' Konuşmamla bana dönen Jimin'in yüzünde üzülür gibi bir ifade vardı.

''Olabilir ama arkadaşımız. Söyleyeyim mi bundan sonra bizle birlikte yemek yesin?'' Tabağıma kaşığımı sertçe çarptığımda neye sinirlendiğimi bilmiyordum. Jimin'in bu kadar iyi davranmasına mı, Lisa'yla arkadaş olmadığımız gerçeğine mi yoksa sebepsizce mi tepki veriyordum bilmiyordum.

''Söyleme Jimin. Bize o kadar yakın olsa kendisi çoktan gelip oturmuştu zaten.'' Sesimi sabit tutmaya çalışırken Jimin de mırıldanarak yemeğine devam etti.

Yemeğimi bitirdikten sonra arkama yaslanıp kafeteryanın içerisinde bakışlarımı gezdirirken arkamızdaki sandalyelerin hareketlendiğini hissettim. Arkamdaki kişinin ara sıra konuştuğunu fark etmiştim zaten ama kalktıkları gibi bir anda sessizliğini bozmuş gürültüyle kafeterya içinde yürümeye başlamışlardı. Yavaşça masamızın yanından geçen beş kişilik grubun içindeki tanıdık yüzle dilimin ucunu yanağımın içinde gezdirmeye başladım.

Lobide görüp merak ettiğim ''turnuvanın en değerli oyuncularından" olan Kim Taehyung'du. Yanımızdan geçerken duyduğum ses tonuyla arkamda oturan kişinin o olduğunu anlamıştım.

Dalgalanan gür saçlarını eliyle dağıtıp arkadaşlarının arkasından ilerlerken üzerinde sadece askılı bir tişört olduğu için sağ kolundaki dirseğinden bileğine kadar uzanan dövmelerini gördüm.

Uzun boyluydu. Zayıf gibi görünse de dikkatli bakınca aslında hiç de öyle olmadığını anlamak kolaydı. Oldukça fit ve dikkat çekici bir bedene sahipti. İstemsizce yetenekli olduğunu anımsamamla gözlerim topu sektirdiği bileklerine kayınca uzaktan bile ne kadar ince ve zarif göründüklerini fark ettim. Taktığı bilekliklerin etkisinden de olabilirdi.

Gözümün önünde birbirine çarpan büyük ellerle irkilip başımı kaldırdığımda hocamızın bana anlamsızca baktığını gördüm.

''Haydi Jeongguk. Son bir bilgilendirme yapacağım sonra serbestsiniz.''

Hızla oturduğum yerden kalkıp takımın peşine takıldığımda Jimin irkilme anımın taklidini yapıp takımdan birkaç kişiyle gülüşüyordu. Gözlerimi devirip karşılık vermezken aynı kattaki konferans salonu gibi hazırlanmış büyük bir odaya girip sandalyelere yerleştik.

Hocamız, yardımcıları ve Lisa dışında herkes oturduktan sonra hocanın işaret etmesiyle Lisa söz aldı.

''Yarın turnuvanın kurası çekiliyor. Son bilgilendirmelere göre dörder takımlık gruplardan toplamda sekiz grup oluşacak. Her gruptan ikişer takım bir üst tura çıkabiliyor. Ardından tek maç sistemiyle biri ile eşleşip yenersek çeyrek finale çıkabiliyoruz.'' Konuşmasına bir süre ara verip ardından Jimin'e doğru dönüp devam etti. ''Yarın takım kaptanları da kura seçimlerine katılacak.''

Tüm takım havalanıp Jimin'e yönelik tezahürat yapmaya başladığında ayağa kalkıp takımı eğilerek selamlamasını gülümseyerek izledim.

''Dostlarım!'' diye başladığı anda herkes sessizleşip ona odaklanınca ''Utandım. Neyse siz anladınız. Benim ellerime güvenin. Bizi çok kolay bir gruba yerleştireceğim.''

Harika bir konuşma yapmış gibi alkışlar ve ıslıklar eşliğinde otururken gülmekten ağrıyan yanaklarıma ellerimi bastırıp ayakta bizi izleyen hocamız ve ekibine karşı döndüm.

Lisa tekrar konuşabilmek için takımın susmasını beklerken Jimin'i dürtmemle ne demek istediğimi anlayarak takım kaptanı pozisyonuyla hemen herkesin susmasını sağladı.

''Yarın akşam ise kuranın ardından sporcuların tanışıp sosyalleşmesi için bir parti düzenlenecek ve merak etmeyin sadece öğrenciler olacak.''

Okullarımızdan öğrencilerin de partiye katılacağını duyan yedek kadrodan biri kendine hakim olamayıp ayağa kalkmış, heyecanla yumruk yaptığı elini ileri geri sallarken Jimin hızla ayağa kalkıp manzaraya elinden geldiğince engel olmaya çalıştı.

BÖLÜM SONU

Bölümleri beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfenn ki hikaye öne çıksın <3 ii geceler öptüm..

vice versa / taekookWhere stories live. Discover now