3- "Kura."

864 131 63
                                    




Uyandığımda Jimin çoktan kura çekimi için gitmişti. Saat dörde kadar duş, oyun, atıştırmalık ve filmle oyalandıktan sonra dünkü gibi kafeteryaya gitmek için hazırlanmaya başladım. Tek fark bu sefer tek gidiyor olmamdı ve bir de saçlarım ıslak değildi.

Giydiğim gri eşofmanımın ceplerine ellerimi sokmuş asansörü beklerken kapıların açılmasıyla başımı kaldırmadan hızla binecektim ki gördüğüm bacakların sahibiyle geri adımlayıp asansörün içindekilere baktım.

Dünkü yemekte arkamda oturan beşli gruptu.

''Kusura bakmayın, siz devam edin. Ben bir sonrakine binerim.'' Elimden geldiğince sakin konuşmaya çalışmıştım ama ellerim telaşla ceplerimden çıkmış, havada sallanarak beni ele vermişti.

Tam kapılar otomatik olarak kapanacağı sırada öndeki kısa boylu undercut saç kesimli çocuk elini uzatarak buna engel oldu.

''Gelsene. Asansör on kişilik, boşuna bekleme.''

Oldukça güçlü bir ses tonuna sahipti. Hatta baya sesi ayrı bir kişiliğe sahip gibi özgüvenli çıkıyordu. Onun karşısında ne diyeceğimi bilemediğim için rezil olmamak adına dediğini yapıp asansöre bindim. Açıkçası beklemek istemiyordum. Zaten odamız 15.kattaydı ve beş dakikadır boş bir asansör beklemekten iyice sinirlenmeye başlamıştım.

Beni çağıran çocuğun yanında dikilirken karşımdaki aynadan Kim Taehyung'un tam önünde dikildiğimi yeni fark ettiğimde gergince nefesimi bıraktım.

''Sen de turnuvaya katılıyorsun değil mi? Dün seni yemek sırasında görmüştüm. Nerden geliyorsunuz?''

Yanımdaki kişinin tekrar konuşmasıyla kaba olmamak adına cevap verdim.

''Busan'dan geliyoruz.'' Gülümsemeye çalıştığımda kaşları şaşkınlıkla havalandı.

''İyi anlaşırız umarım. Turnuvada iyi şanslar. Bu arada ben Min Yoongi.'' dedikten sonra bana doğru uzattığı elini bekletmeden hızla kavradım.

''Ben de Jeon Jeongguk.''

Bu sefer gerçekten içten bir gülümsemeyle önüme döndüğümde o da arkadaşlarıyla sohbetine devam etmişti. İneceğimiz kata vardığımızı anladığımda başımı kaldırmamla karşımdaki aynadan saniyeliğine Kim Taehyung ile göz göze gelmem bir oldu. Saniyeliğineydi çünkü kapı açılmıştı.

Asansörden indiğim gibi onlara tekrar teşekkür edip eğildikten sonra hızlı adımlarla bizim masamıza doğru ilerledim. Jimin hariç tüm takım aynı yerde otururken benim için de yemek almış olduklarını gördüm. Jaehyun'un yanındaki boş yere oturup takımdakilere selam verdikten sonra yemeğe başladığımda ara sıra sohbete dahil olurken aklım Jimin'deydi. Acaba kura ne durumdaydı? Mesaj atmış olmama rağmen dönmemişti.

Teknik ekibin de onunla beraber temsilen gittiğini hatırladığımda ağzımdaki lokmayı zorlukla yutup oturduğumuz masanın diğer ucuna baktım. Dün de boş sandalyeler vardı ama bugün hoca ve ekibi de olmadığı için daha çok boştu ve Lisa tek başına aynı yerde oturuyordu.

Önündeki yemeğini karıştırıp dururken dirseğini masaya yaslamış, çenesini avcuna yerleştirmişti. Oldukça dalgın gözüküyordu. Belki canını sıkan bir şey vardır diye düşünürken acaba tek kalmış olduğundan mı böyle olasılığıyla keyfim kaçtı.

Onunla hiçbir alakam yoktu. Sadece antrenmanlar esnasında aynı yerde bulunduğumuz için konuşurdum. Onun dışında okul içinde veya dışında hiç iletişimde bulunmamıştım. Dün yanımıza gelme olasılığı beni gererken şimdi gelmesini istememdeki çelişki neydi?

Onu iki üç dakikadır izlerken ifadesinde hiçbir değişiklik olmadığı için dudaklarımı aralayıp ona sesleneceğim sırada hiç tahmin edemeyeceğim bir şey oldu.

Az önce asansörde bulunduğum grup, ellerinde yemek tepsileriyle bir anda onun arkasında belirmiş ve Kim Taehyung adlı şahıs öne çıkarak Lisa'yı omzundan dürterek dikkatini kazanmıştı.

Gözümü kırpmadan olanları izliyordum.

Lisa başta irkilerek arkasına dönse de Taehyung'u görünce yüzünde hem şaşkın hem de hayranlık içeren bir ifade oluştu. Onun hakkında ne dediğini gayet iyi hatırlıyordum.

Kim Taehyung ona bir şeyler dediğinde hala şaşırsa da gülümseyerek onu onayladı ve eğilerek yanındaki sandalyeyi çekti. Taehyung Lisa'nın yanına yerleşirken Yoongi de onun yanına oturmuş, diğer üç kişi ise karşısına yerleşerek yemeklerini yemeye başlamıştı.

Lisa da artık yemeğiyle oynamıyor, kaşıklarını ardı ardına ağzına götürüyordu.

''Jeongguk?''

Jaehyun'un kolumu dürtmesiyle ona döndüğümde akşam partiye gelip gelmeyeceğimi sordu. Geçiştirmek için onu onaylarken önüme dönüp yemeğimi yemeye devam etmeye çalıştım.

Tuhaf olan bir şey yoktu. Zaten sosyalleşmemizi istemiyorlar mıydı? Ayrıca Kim Taehyung'ların dün yemek yediği masa tamamen doluydu. Burada yemeleri normaldi.

Peki şu anda Kim Taehyung'a yetenekli olduğumu kanıtlama isteğimin daha fazla artmasına ne demeliydim?

Sadece ona da değil. Turnuvadaki herkese ne kadar yetenekli olduğumu gösterecektim. Yarından itibaren umarım antrenmanlar başlardı çünkü bekleyecek sabrım kalmamıştı.

Artık yemeğiyle oynayan ben olmuşken kafeterya iyice boşalmaya başlamış ama bizim masada hala bir hareketlilik olmamıştı.

Başımı onlara doğru çevirdiğimde sanki bunu bekliyorlarmış gibiydi. Hepsi bana bakarken Lisa da bana bakarak heyecanla bir şeyler dedi ve ardından Kim Taehyung dışında hepsi bakışlarını çekerek konuşmaya devam ettiler.

Yanımdaki boş sandalyenin üzerine attığım kolumu bile kıpırdatmadan ben de ona bakarken dudaklarında oluşan gülümsemesini saklayabilmek için başını eğdi ve onaylamazca sağa sola salladı.

Masanın üzerinde bulunan çatalı tutan elimi sertçe masaya yerleştirip önüme dönerken hala bana baktığını hissetsem de tekrar aynı yöne dönmedim.

''Jimin geliyor!''

Tüm takımın baktığı yere döndüğümde Jimin morali bozuk bir şekilde yanımıza gelip karşımdaki sandalyeye oturdu. Masanın diğer ucundaki hareketlenmeden sonra Lisa telaşla yanımda bittiğinde onu umursamadan dikkatimi Jimin'e verdim.

''Arkadaşlar.'' Zorlukla yutkunup devam etti. ''Grubumuz belli oldu biliyorsunuz ki.'' Takımdan birkaç kişi artık konuşması için müdahale ettiğinde bize bakıp çözüldü.

''Gruptaki bir takım kolay ama ikincisi bir spor lisesinin takımı ve üçüncüsü de turnuvanın favorilerinden olan Daegu takımı oldu.'' Kimseden tepki alamayınca ortamı yumuşatmak istercesine ''Dördüncü takım biziz biliyorsunuz. Diyeceklerim bu kadardı, teşekkürler.''

Lisa yanımda ''Daegu mu?'' diye fısıldadıktan sonra az önce oturduğu yere döndüğünde onların Daegu olduğunu anlamıştım.

Elimi alnıma götürüp sertçe sıvazlarken yanımda oturan Jaehyun herkesin aklından geçeni dillendirmişti.

''Elini sikeyim Jimin.''

BÖLÜM SONU

vice versa / taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin