5

18.8K 2K 2.3K
                                    

önceki bölümü okuduğunuzdan emin oluunn

yorum ve oy lütfen~~

---

Felix, Minho ve Jisung üçlüsü hastaneden dönmüş, arkadaşlarını çağırıp akşam yemeği yeme kararı almışlardı. Jisung'a moral olsun diye liseli gençler eve gelecekken Jisung arkadaşına jest yapmak için büyükleri de davet edelim diye ortaya fikir atmıştı.

Şimdi ise üçü mutfakta yemek yapıyordu.

"Felix git başımdan ölmüyorum alt tarafı dayak yedim." diye peşinde kuyruk olan arkadaşını itekledi Jisung.

Eve geldiklerinden beri, doktor dinlenmesini ve kremleri kesinlikle sürmesini söylediği için, Felix Jisung'ın yatması için dil döküyordu.

"Ya git yat işte yabancı mısın artık ev arkadaşımızsın."

"Yongbok, arkadaşını rahat bırak."

"Ama hyung duymadın mı, doktor dinlensin dedi." diyerek kaşlarını çattı Felix. Jisung ise fıldır fıldır mutfakta dönüyordu.

"Demek ki böyle rahat ediyor. Git salonu süpür ben az iş yaptırırım ona." Felix surat asarak gözden kaybolduğunda Jisung gülüp büyüğüne döndü. "Teşekkür ederim."

"Sen de sandalyeye oturup orada yapıyorsun kurabiyeni." Minho elini kurulayıp gencin omuzlarından tutmuş, onu tezgahın kenarındaki yüksek sandalyelere götürmüştü. Jisung gülerek sandalyeye çıktığında Minho elini gencin karnına koydu. "Buradakinin kaderine karar verene kadar dinlen."

"Hyung gitmesini istiyorum ama istemiyorum." Minho gülerek onayladı. "Seni anlayamam ama görebiliyorum kararsızlığını. Ne yapacağını düşünme, hala ondan vazgeçmek için vaktin var. Eğer önümüzdeki aya kadar onu istemiyor olursan aldırmana yardımcı olurum."

"Teşekkür ederim."

"Rahatla, stres ikiniz için de yorucu olur." Jisung onunla ilgilenen büyüğüne gülümsemiş, elini tezgaha şap şap vurmuştu.

"Madem beni buraya getirdin kurabiye hamurumu da getir."

"Yoğurayım mı?" Minho gülerek lavabonun oradaki hamura dönmesi gereken malzemelerin dolu olduğu kabı getirirken sorunca Jisung çemkirdi.

"O kadar gücüm var!"

Minho gülerek onune kabı bıraktığıjda başını yana eğmişti. "Teşekkür ederim, unu da getirir misin?"

Minho başını iki yana sallamış, unu da getirip Jisung ağzını açamadan oklava ve şekilli kalıpları önüne koymuştu.

"İyi eğlenceler." diyerek akşam yemeği yapma işine geri dönmüştü. Ocaktaki çorbayı karıştırmış, fırındaki yemeği kontrol etmiş, pilavı haşlamaya başlamıştı.

Jisung hem onun pratik bir şekilde mutfaktaki hareketlerini izliyor, hem de hamuru yoğuruyordu. Un kattıkça kıvançma gelen hamuru artık kabından çıkarmış, önüne koyup biraz da tezgahta yoğrumuştu ama gözü Minho'ya o kadar çok dalmıştı ki, Felix'i ancak konuştuğunda fark etmişti.

"İdeal bir koca." diyerek arkadaşının arkasından sinsice gelen Felix Jisung'ın korkmasına sebep olmuştu. Jisung sıçrayarak gözlerini kapatıp derin nefes aldı. "Felix! Ödüm patladı gerizekalı."

"Çok üstüme geliyorsun." Felix dudak büzerek Jisung'ın ellerinin arasındaki hamura parmak attığında Jisung gülerek elini ittirdi.

"Bebeğim fırt diye düşüyordu senin yüzünden, sinsi sinsi yaklaşma bir daha." 

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin