27

15.7K 1.7K 1.5K
                                    

günaydınlar, önceki bölümün yorumları diğerletine göre çok çok azdı neden ki :(

oy ve yorum rica ediyorum~~

---

Düğünün üstünden tam iki hafta geçmişti. Felix arkadaşını yalnız bırakmak istemediği için balayını ertelemişti, Jeongin ve Hyunjin zor bela izin aldıkları tatil planlarından vazgeçmişti ve Minho şirkete uğramaz olmuş, birkaç saat kendi işlerini hallettikten sonra eve dönüp Jisung'la ilgilenmeye devam etmişti.

Jisung her gün yürüyüşe çıkıyordu, bazı geceler sancıdan uyuyamıyordu ve geçtikleri iki hafta boyunca hastaneye gidecek kadar güçlü bir sancı geçirmemişti.

Minho artık kararını vermiş, bugün Jisung'ı yemeğe çıkarmak istediğini söylemişti. Uzatmanın çok da anlamı yoktu, sekiz aydır flört ettikleri açıktı, iki haftalık sevgililik az olsa da yıllardır tanıdığı gençle basamak atlamadan evlenmek için sevgili olmuştu.

Son basamağa gelmeliydi artık.

Minho ve Jisung beraber yaptıkları kahvaltıyı toparlarken büyük olan konuşmaya başladı.

"Jisung, bu akşam dışarıda yiyelim mi? Bir değişiklik olur."

Minho bulaşığı makineye yerleştirirken sorduğunda Jisung elindeki kahvaltılık tabağını dolaba koyup kapatarak üstünden kayan magneti yerine yerleştirdi.

"Bilmem ki, evde de beraber yiyoruz zaten." Jisung kararsızlıkla konuşurken Minho elini kurulamış ve küçüğüne ulaşıp yüzünü kavrayarak dudaklarını onunkilere bastırmıştı.

"Evde de beraber yiyoruz diye romantik akşam yemeğine çıkmayalım mı?"

"O zaman bugün yürüyüş yapmayalım. Hm? Hm? N'olur, yapmayalım lütfen." Jisung sızlanırken Minho onun sarkıttığı dudağını öpüp güldü. "Pekala, yapmayalım yürüyüş."

"Yaşasın! O zaman eşofmanlarla gidebileceğimiz bir yere gidelim, yine hamburger mi yesek? En son kaç ay önce yedim?" Minho gülerek küçüğünün arkasına geçerek ona sarılıp boynunu öptüğünde Jisung gülerek ona yaslandı. "Huylanıyorum."

"Çok güzel gülüyorsun." derken yürütmeye başlamıştı Jisung'ı. Genç omega kapının oradaki boy aynasından kendilerini görünce kocaman gülümsemişti.

O, Minho ve karnındaki bebeği; hoş bir aile tablosuydu.

"Yarın akşam yemeğine Felixler gelecekmiş." dedi Jisung göğsündeki ellerin üzerine kendininkileri koyarken. Hafifçe sallandı sonra. "Çikolata almazlarsa gelemeyeceklerini söyledim."

Minho gülmüş, aynadan kendilerine bakmıştı.

"Ne olacak senin abur cubur aşkın?"

"19 olmadım bile, yirmi olunca azaltırım." Minho gülerek onaylamış, küçüğünün karnını okşamıştı. "Nasılsın bebek?"

"Adı var, adı."

"Doğunca söyleriz, şimdi söyleyince garip geliyor." Jisung gülerek büyüğüne dönmüş, elini çenesine yaslayıp hafifçe okşamıştı. "Hyung seni çok seviyorum."

"Ben de bebeğim." Jisung başını kaldırıp büyüğünün dudaklarına kendininkileri bastırırken Minho da elini onun ensesine yerleştirdi.

Başparmağıyla küçüğünün yanağını okşarken ilk defa bu kadar derin bir öpüşmeye çekiliyordu. Jisung büyüğünün alt dudağını emmeyi bırakıp ağzını araladığında Minho sırıtmasını bastırmış, dilini küçüğünün ağzına ittirmişti.

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin