36

11.8K 1.2K 560
                                    

günaydınlarr

---

"Ama babacığım." diyerek doğruldu Jungwon. "Şimdi ben ona ne diyeceğim ki? Minho baba mı Minho hyung mu?"

Jisung yutkunarak yan dönmüş, bebeğinin yanağını okşayıp öpmüştü.

"Şimdi hep sen sordun, biraz ben sorayım." dedi Jisung gülümseyerek. "Beomgyu'yu bir daha görmek ister misin?"

"Hayır, korkunç o hyung." dediğinde Jisung onayladı. "Güzel, bir daha görmeyeceksin onu."

Jungwon onaylamış, dönerek babasına yapışıp öylece yatmaya başlamıştı.

"Minho'yu hala bu sabahki kadar çok seviyor musun?" dediğinde Jungwon bir süre cevap vermedi.

Jisung dudaklarını birbirine bastırmış bir şekilde beklerken Jungwon iç çekmişti. "Hm hm, süper biri o." dediğinde Jisung gülümsemişti.

"Neden süper biri?"

"Çünkü seni seviyor, beni seviyor, ne istesem hop diye alıyor, benimle oyun oynuyor, banyo yapıyor, uyuyor, uyuyamadığımda masal anlatıyor, masal istemediğimde şarkı söylüyor, beni her yere götürüyor, bana sürekli ayıcıklı yumurta yapıyor, biliyor musun bizi yarın dinazorlara götürecek, rağr!" dediğinde Jisung gülmüştü.

"Ya, bu kadar mı? Başka bir şey yapmıyor mu?"

"Yapıyor! Babam ay yani o benim için ve senin için her şeyi yapıyor. Süper güçleri var." dediğinde Jisung tam konuşacaktı ki defam etti. "Böcek gördüğümüzde onu bile öldürüyor."

Jisung gülerek onayladı. "Hm, haklısın. İkimiz de böcekten çok korkuyoruz ama o korkmuyor."

"O hiçbir şeyden korkmuyor." Jungwon gülerek konuştuğunda Jisung onun yanağını okşadı. "Bir şeyden korkuyor beneğim."

"Neyden?" Jungwon merakla konuşurken Jisung burukça gülümsemişti.

"Seni kaybetmekten çok korkuyor. Sen bir daha onu sevmezsen diye, bir daha onunla oynamak istemezsin diye, bir daha ona baba demezsin diye çok korkuyor." dediğinde Jungwon diyecek bir şey bulamamıştı.

Jisung oğlunun ağzından laf alamayınca iç çekti.

"Son soruya geldik." dediğinde Jungwon ona döndü.

"Minho senin baban mı olsun hyungun mu?" dediğinde Jungwon paniklemişti.

"Ben... Ben... Yani..." Jungwon doğrulup etrafa bakınmış ve kaçacak yer aramıştı.

"Bilmiyor musun?" Jungwon başını iki yana salladığında Jisung doğrulup yanaklarını okşadı. "Düşünmen için seni yalnız bırakayım mı yoksa yardıma ihtiyacın var mı?"

"Hayır, yardım istemiyorum." dedi Jungwon kaşlarını çatıp. "Büyüdüm ben."

"O zaman bir şey lazım olunca seslen bana." Jungwon onaylamış, babası kalkınca yorganın içine girip oraya uzanmıştı.

Jisung odadan çıkıp kapıyı aralık bırakarak eşinin nerede olduğunu çözmeye çalışmış, yatak odasından iç çekişler gelince oraya yönelmişti.

Minho yatağa oturmuş, gözlerinin ovuştururken komodindeki üçüne ait olan fotoğrafı izliyordu.

Jisung göğsüne saplanan acıyla yatağa çıkmış, Dizlerinin üzerine oturup büyüğünün boynuna arkasından kollarını sararak alnını başına yaslamıştı.

"Kendimi zaten oğlum var diye avutuyordum." dedi Minho acıyla. Sesi öyle bir titremişti ki, Jisung ürpermişti.

"Hala oğlun var. Hiçbir şey bitmedi, anlamasını bekleyeceğiz." dediğinde Minho nefesini bıraktı.

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin