30

14.1K 1.4K 838
                                    

selamlarr önceki bölüme bakmayı unutmayın vee diyeceğimi unuttum neyse evet bölüme geçelim heh hatırladım 40 gibi final olur diye düşünmekteyim evet şimdi bölüm

---

Jungwon babalarının elinden fırlayıp örtünün üzerinde oturan Felix, Changbin ve Jaeyun'un yanına ulaşmış, dört yaşındaki kuzenine sıkıca sarılırken onu örtüye düşürmüştü.

Felix gülerek onlara bakarken Changbin iki oğlanın üstüne eğilip popolarına vurarak yanaklarını öptü.

"Hyung, hyung diye ağlıyordun, geldi Jungwon."

"Aaaa baba! Acıdı!" Changbin gülerek oğlumun poposunu öpmüş, iki oğlanı kaldırmıştı. Jungwon ayaklandığı gibi gidip Felix'in boynuna sarıldığında Jisung ve Minho da yanlarına geldi.

"Selamlar."

"Selam, hoş geldiniz." Jisung büyüğüne öpücük atıp yanına oturmuş, Minho da bağdaş kurup yeğenini yakalayarak kucağına hapsedince gülmüştü.

"Amca, amca, amca!" Minho küçüğünün yanaklarını sıkıştırıp güldü. "Efendim?"

"Çikolata alır mısın?"

"Sabah bolca yedin zaten." dedi Changbin gözlerini kısarak.

Jaeyun babasını görmezden gelip amcasına geri döndüğünde Minho gülerek burnunu sıktı.

"Eve dönerken alırız."

"Seni dünya kadar çok seviyorum." Minho küçücük kollarıyla boynuna sarılan oğlanı öpmüş, örtünün üstüne indirmişti.

"Baba kurabiye yiyelim mi?"

"Hep yemek mi düşüneceksin sen?" Felix gülerek söylenmiş, kutuyu açıp Jungwon'la Jaeyun'un önüne koymuştu. İki küçük kurabiye yerken Felix eşinin dizinden destek alarak arkadaşına ve ağabeyine döndü.

"Nasılsınız faslını geçiyorum, her gün beraberiz zaten. Hazır mısınız söyleyeceğim şeye?" Jisung gülerek onaylamış, ağaca sırtını yaslayan eşinin göğsüne yerleşerek ellerini tutmuştu.

Changbin parlayan gözlerini Felix'e çevirirken Felix onun elini tutup sırıttı. "Çok heyecanlı Changbin."

"Yobgbok, söyle hadi."

"Amca babam kardeşimi yemiş." dedi Jaeyun ayaklanıp. Babasının karnını göstermiş, kaşlarını çatmıştı. "Kardeşimi oradan çıkarmak istediğimi söyleyince sekiz tane ay geçmeden çıkmayacağını söylediler. Sen çıkarabilir misin oradan?"

Minho şaşkınlıkla dibine giren yeğenin bacaklarına elini koymuş, kardeşine bakmıştı.

"Harbi misin?"

"Hm hm, bir buçuk aylık." dedi Felix hafif utanırken. Minho'nun gözlerinin tıpkı ilk seferki gibi parladığını görünce içi kıpır kıpır olmuştu.

"Yongbok'um..." Felix dizlerinin üzerine çıkıp ağabeyine sarılırken Minho küçüğünün yanağımı öptü. İkisi birbirini sıkıca sarmıştı.

Jisung elleriyle oynayarak arkadaşını tebrik etmeyi beklerken titrek bir nefes alınca Changbin elini onun omzuna atıp fısıldadı.

"Yine mi olmadı?"

"Tch, işe yaramıyor ilaçlar." Jisung iç çekmiş, gözünden akan yaşı hızlıca silip gülümsemişti.

"Tamamen mi vazgeçtiniz?" Jisung başını iki yana salladığında Changbin arkadaşını sıkıca sardı. Küçüğü onun omzuna yüzünü yaslarken iç çekti. "Felix'e söyleme hyung, mutlu şimdi."

the omega | minsungWhere stories live. Discover now