Ö

13.6K 1.1K 1.1K
                                    

100k okumaya özel bölüm 🥺🥺 100kya en hızlı ulaşan ficim kendisi ve şu an çok duygusalım 🥺🥺🥺 teşekkür ederim hepinize

---

Minho, bacaklarının arasına yerleşerek uyuklamaya başlayan eşinin şişkin karnını okşarken başını yana eğmiş, orta sehpada yazı yazma ödevini yapan minnak oğluna gülümsemişti. Jungwon dudak büzerek yazmaya çalışırken, babası yardım etmek yerine uyuduğu için mutsuzdu, elindeki kalemi bırakıp babalarına döndü.

"Baba."

"Efendim bebeğim? Sessiz konuş, baban ve kardeşin uyuyor." Jungwon Jisung'ın karnına doğru dil çıkarmış, yerinden kalkıp defterini alarak babasının yanına gitmişti.

"Ben bu harfi yapamıyorum." derken bir harfi göstermişti. "Çok çirkin oluyor."

"Şöyle yapacaksın." Minho oğlunu kendine çekip sırtını bedenine yaslatmış, elinin üzerine elini koyup deftere yavaşça harfi çizmişti. Jungwon bir sonraki sefere harfi çizmeyi başarabildiğinde oğlunun başını öpüp gülümsedi. "Aferin bebeğime."

"Bak buraya dördümüzün adını yazdım." Jungwon tek tek isimleri gösterirken Minho gülerek saçlarını okşayıp başını öptü. "Öyle mi? Çok güzel yazmışsın bebeğim."

"Babamın yazısı çok güzel, aşırı güzel, muhteşem güzel. Keşke babam gibi güzel yazsam." Jungwon dudak büzerek babasına bakarken Minho gülerek alnını öptü.

"Daha yeni öğreniyorsun."

"Ama sen öğreneli çok uzun yıllar oldu, hala çirkin yazın." Jungwon kaşlarını çatarak konuşurken Minho gülmemek için kendini sıkmıştı.

Duydukları kıkırtıyla ikisi de Jisung'a döndüler. "Evet, baban çok çirkin yazıyor."

"Sen inci gibi yazıyorsun, benim yazım gayet okunaklı." Jisung gülerek hafifçe yan dönmüş, bacağını eşinin bacağının üstüne atıp karnını tutarak oğluna dönmüştü. "Babaya öpücük ver bebeğim." Jungwon babasını öperken Jisung kokusunu içine çekip sırıttı.

"Baba ben de güzel yazacak mıyım?"

"Hm hm, yazın çok güzel olacak. Bana su getirir misin bebeğim?" Jungwon onaylayarak mutfağa koşturmuş, sebile bıraktıkları sert plastik bardağa su doldururken poposunu sallamıştı. İki eliyle suyu alıp babasına götürdüğünde Jisung eşinin yardımıyla doğrulup suyu içmiş, sonra Minho'nun göğsüne yaslanarak oturmaya başlamıştı. Başını büyüğünün omzuna yaslayıp nefesini bıraktığında Minho gülüp eşinin karnını iki eliyle kavradı.

"Ne oldu? Nefesin yetmiyor mu?"

"Daha yirmi beşinci yaşım bitmedi hyung." Jisung gülerken Minho onun boynunu öpmüş, kokusunu içine çekip gülümsemişti. "Güzel sevgilim."

"Elini yukarı kaydır." Jisung gülerek eşinin elini karnına düzgünce yerleştirdiğinde Minho duyduğu şeyle gözlerini kocaman açtı.

"Tekmeledi."

"Hm, az önce de tekmelediği için nefesimi tuttum."

"Ben de, ben de!" Jungwon elini şap diye babasının karnına koyduğunda Minho bileğini tutmuş ama şiddetini azaltamamıştı. Jisung yüzünü buruştururken Jungwon heyecanla elini babasının karnında gezdiriyordu.

"Bebek, bebek. Jimin, tekme atsana bir daha!" Jisung oğlunun heyecanına gülerken Minho minik elin üstüne elini koymuş, yavaşça oğlunun elini kaydırmıştı. "Bekle biraz."

"Ne kadar biraz?"

"Üç dakika." Jungwon onaylarken Jisung gülmüş, başını yana çevirip büyüğünün yanağını yavaşça öpmüştü.

the omega | minsungWhere stories live. Discover now