38

12.3K 1.2K 657
                                    

günaydınlar~

iki gündür aynı şeyi söylüyorum ama maalesef wattpadin gazabına çok pis uğradım neyse, 36 ve 37. bölümlere bakmayı unutmayın

bir de! bugün 3 bölüm atıp fici bitireyim mi son bölümü yarın mı atayım???

---

Felixler hastaneden döneli haftalar geçmişti, bebek artık oturabilecek hale bile gelmişti.

Şimdi ise Changbin ve Minho oğlanlara bisiklet sürmeyi öğretirlerken Felix ve Jisung onları izleyip Yuna'yla oynuyorlardı.

Jaeyun altı yaşında olduğu için Felix destek tekerleklerden birini çıkarmalarını söylemiş, Jisung ve Minho ise Jungwon'un iki tekerlekliye alışmasını istemişlerdi.

"Ben senden daha iyi sürüyorum hyung!" Changbin oğlunun peşinden koca bahçede dolaşırken Minho oğluna otopark girişinde bisiklet sürmeyi öğretmeye çalışıyordu.

Jungwon Minho onu bıraktığı gibi yere kapaklandığı için iyice sinirlenirken bir kez daha düşünce bisikletten inmiş, tekere tekme atıp adımlarını yere vura vura atıp babasının yanına gitmişti. Jisung kucağındaki Yuna'yı Felix'e bırakırken oğlunu kucağına alıp sarıldı.

"Ne oldu bebeğim?" derken yanağını yanağına yaslamış, boştakini de okşamıştı.

"Ben bisiklet sürmek istemiyorum!" dediğinde Jisung ağzına vurdu hafifçe. "Şşhh, bağırmak yok demedik mi? Kardeşin ağlayacak." dediğinde Jungwon dönüp Yuna'ya dil çıkardı. "Hep ağlıyor o."

"Şımarmış bu be." dedi Felix kaşlarını çatarken. "Hani büyüyüp kızımı koruyacaktın fare?"

"Ben fare değilim, Yuna fare." diyerek şımarmaya devam ettiğinde Jisung iç çekti.

"Changbin amcan hala bilmiyor bisiklet sürmeyi, ondan önce öğrenirsin bence." dediğinde Jungwon omuz silkip surat astı.

"Tamam sıkıştırma ya, öğrenmesin. Sonra okulda alay ederler Jungwon daha bisiklet süremiyor diye." Felix yeğenini gazlarken Jungwon dudak büzdü. "Gitmeyeceğim okula." diyerek ağlamaya başladığında Felix de Jisung da şaşırdı.

"Jungwon ne oluyor sana ya?" dedi Jisung kaşlarını çatarken.

"Şımarıyor." Minho ellerini silkeleyerek yanına gelmiş, eşiyle oğlunun önüme çöküp Jungwon'un dizini öpmüştü.

"Burası mı acıdı?" Jungwon babasını onaylarken Minho oğlunun dizini defalarca öpmüş, kollarını açmıştı. "Gel çimenlerde güreşelim."

"Ama sen bilerek yeniliyorsun."

"Bütün gücümle güreşeceğim, gel buraya." Jungwon omuz silkerken bahçeye Hyunjin ve Jeongin el ele girince Jisung'ın kucağından fırladığı gibi onların yanına ilerlemişti.

"Hyunjin hyung!"

"Jungwon! Hop, ağırlaşmışsın sen ya!" Hyunjin kucağına aldığı çocuğun yanağını öperken Jeongin arkadaşlarına ulaşmıştı.

"Ellerinizi yıkamadan dokunmayın çocuklara!" Felix çemkirdiğinde Jeongin göz devirmiş, avludaki hortumu çıkarıp orada ellerini yıkamıştı.

Felix onun elini sabunladığına emin olunca Yuna'yı ona satmış, ayaklanıp koşarak eğlenen oğluyla eşine ulaşmıştı. Changbin'in sırtına atlayıp onun boynuna sarılarak yanağını öptüğünde Jaeyun babalarına gülmüş ve bisikletini sürmeye devam etmişti.

"Chanlar nerede?" Minho Felix'in kalktığı yere otururken Jeongin omuz silkti.

"Seungmin ağabeyimin evine taşınıyor ya, birkaç koliyi eve bırakalım geliriz dediler ama bilmiyorum. " Jeongin kucağındaki bebeğin yanaklarını sevip onu mıncıklamaya başlarken Minho oğlunun manipüle edip güreşmeye başladığı Hyunjin'e gülmüştü.

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin