37

12.5K 1.3K 664
                                    

bu sabah 36. bölümü attım, çoğu kişiye bildirimin düşmediğine eminim, o bölümü okuyup oy ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın

---

Minho, kardeşi doğum yapana kadar hem onun hem de Jaeyun'un gönlünü hoş tutmak için kırk takla atmış, elinden ne geliyorsa aylarca yapmıştı.

Şimdi de Jisung kardeşine refakat ederken Changbin ve o çocuklarla beraber takılıyorlardı.

Yuna bebek doğalı on saate yakın olmuştu.

"Of keşke orada olabilsem." dedi Changbin kasedeki çorbayı soğusun diye karıştırırken.

"Jisung bizden daha iyi refakat eder, üstelik, birkaç saatlik görüşme iznimiz var sonra alfaları klinikten çıkarıyorlar." dedi Minho iç çekerken.

Jungwon doğduğunda Beomgyu'yla konuşmalarının ardından hemşire ikisinin de çıkmasını istemiş, Minho zor bela hastaneden izin alıp Felix uyanana kadar Jisung'ın yanında kalmıştı.

"Benim eşim varken ne yapayım elalemin kızkınlığını ben?" dedi Changbin surat asıp.

"Şöyle düşün." dedi Minho çorba kasesinin soğuduğuna emin olmak için tadına bakarken. "Yan odada bir alfa var ve leş gibi biri. Yongbok doğumdan sonra kızgınlığa girince o adam bunu hisseder." dedi Minho. Bu benzetmeden kendisi de rahatsız olmuştu ama Changbin üzülüp duruyordu orada olamadığı için.

"Yani bu kural seni eşinden ayırmak için değil, bütün omegaları güvende tutmak için." dediğinde Changbin onayladı.

"Yine de... Ne bileyim, herkes kendi eşinin başında olsa daha güzel olurdu." Minho arkadaşına gülerken salonda koşturan oğlanlara baktı.

Daha çok kendi kurtlu oğlu koşturuyor, Jaeyun uyumak için yer arıyordu.

"Beyler, çorbalar hazır." diye seslendiğinde Jungwon koşarak yemek masasına gelmiş, babasının kucağına çıkıp ağzını açmıştı. Jaeyun da uyuşuk adımlarıyla babasına ulaştığında Changbin güldü.

"Yoruldun mu bebeğim?"

"Hm, hyung çok hızlı koşuyor." Changbin oğlunu kucağına alıp kollarını ona sarmış, boynunu öperek oğlunu koluna yaslatıp kaşığı eline almışı.

Jaeyun babasının uzattığı kaşıktaki çorbayı sessizce yerken Jungwon her lokmasında başka soru soruyordu.

"Babam ne zaman gelecek?" dedi ilkinde.

"İki gün sonra." Minho ağzına kaşığı götürürken cevapladığında Jungwon onu yutmuş ve bir daha sormuştu.

"Yuna bebek de erkek mi?" dediğinde Minho güldü. "Yuna kız ismi babacığım, Yuna bebek güzeller güzeli bir kız."

Jungwon ağzındaki çorbayı yutmuş, ellerini kaldırıp iki yana açmıştı.

"Büyüyüp bu kadar, yani Changbin hyungun kocaman omuzları kadar, omuzlarım olunca onu koruyup kimsenin ona aşık olmamasını sağlayacağım. Bütün ailedeki tek kızımız o, güzel de olursa yandık."

Minho gülerek oğlunun ağzına kaşık uzatırken konuşmasına fırsat vermemek için üst üste hızlıca çorba içirdi.

Jungwon sonunda yutmaktan yorulunca babasının elini durdurdu.

"Baba nefes alamıyorum." dediğinde Changbin kucağında uyuklayan oğlunun burnunu hafifçe sıkıp çorba içirmeye devam etti.

"Amcam sen de hiç susmadan soru soruyorsun. Motorun soğusun." dediğinde Jungwon babasına döndü.

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin