You're Not Sorry

12 2 2
                                    


--

All this time I was wasting hoping you would come around
Tüm bu zaman boyunca geleceğini umarak zaman harcadım

I've been giving out chances every time and all you do is let me down
Sürekli sana şans veriyordum ve tek yaptığın beni hayal kırıklığına uğramaktı

And it's taken me this long, baby, but I've figured you out
Ve uzun zamanımı aldı, bebeğim ama sonunda anladım

And you're thinking we'll be fine again, but not this time around
Ve yeniden iyi olacağımızı düşünüyorsun ama bu sefer olmaz

You don't have to call anymore
Artık aramana gerek yok

I won't pick up the phone
Telefonu açmayacağım

This is the last straw
Bu bardağı taşıran son damla

Don't wanna hurt anymore
Artık canım yansın istemiyorum

And you can tell me that you're sorry
Ve bana üzgün olduğunu söyleyebilirsin

But I don't believe you, baby, like I did before
Ama sana inanmıyorum, bebeğim, önceden inandığım gibi

You're not sorry
Üzgün değilsin

No, no
Hayır, hayır

You're looking so innocent, I might believe you if I didn't know
O kadar masum görünüyorsun ki tanımasam sana inanabilirdim

Could've loved you all my life if you hadn't lеft me waiting in the cold
Seni tüm hayatım boyunca sevebilirdim beni soğukta beklemrye terk etmeseydin

And you've got your sharе of secrets
Ve sırlardan payına düşenleri aldın

And I'm tired of being last to know
Ve son öğrenen kişi olmaktan bıktım

And now you're asking me to listen
Ve şimdi benden dinlememi istiyorsun

'Cause it's worked each time before
Çünkü daha önce bu hep işe yaradı

But you don't have to call anymore
Ama artık aramana gerek yok

I won't pick up the phone
Telefonu açmayacağım

This is the last straw
Bu bardağı taşıran son damla

Don't wanna hurt anymore
Artık canım yansın istemiyorum

And you can tell me that you're sorry
Ve bana üzgün olduğunu söyleyebilirsin

But I don't believe you, baby, like I did before
Ama sana inanmıyorum, bebeğim, önceden inandığım gibi

You're not sorry
Üzgün değilsin

No, no
Hayır, hayır

You're not sorry
Üzgün değilsin

No, no
Hayır, hayır

You had me crawling for you, honey*
Beni ayaklarına kapanacak hale getirdin, canım

And it never would've gone away, no
Ve bu asla bitmek bilmedi, hayır

You used to shine so bright, but I watched all of it fade
Eskiden çok göz alıcı parlardın, ama şimdi soluşunu izledim

So you don't have to call anymore
Yani artık aramana gerek yok

I won't pick up the phone
Telefonu açmayacağım

This is the last straw
Bu bardağı taşıran son damla

There's nothing left to beg for
Uğruna yalvaracak hiçbir şey kalmadı

And you can tell me that you're sorry
Ve bana üzgün olduğunu söyleyebilirsin

But I don't believe you, baby, like I did before
Ama sana inanmıyorum, bebeğim, önceden inandığım gibi

You're not sorry
Üzgün değilsin

No, no
Hayır, hayır

You're not sorry
Üzgün değilsin

No, no
Hayır, hayır





You had me crawling for you, honey*: Bu ifade bir deyim olarak kullanılmış ve gerçek anlamda emekleme, sürünme soz konusu değil. Bu ifade birisinin başka bir kişi üzerinde güçlü bir duygusal veya psikolojik baskıya sahip olduğu ve bu kişinin onun onayı, ilgisi veya sevgisi peşinde itaatkar veya çaresizce hareket etmesine neden olduğu anlamına gelir. Başka biri için kişisel haysiyetini veya gururunu feda etmeye mecbur hissetmekle ilgilidir. O yüzden o şekilde çevirdim.

Fearless (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri) Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang