EMİN MİSİN OĞLUM?

13 | "Dedikodu"

Multimedia = Lara

------

Okula geldiğimde herkesin ilgi odağıydım. Etrafa bakıp gülücükler atıyorum.

Ya biliyorum çok güzelim

Beril koşarak yanıma geldi.

"Ne öğrendim tahmin et?"

"Kızım ne koşuyorsun, müdür görecek! Sıçar ağzına karışmam."  acısını çok iyi bilirim. Bir keresinde koridorda son kalan bisküviyi yiyen Yiğit'i kovalarken odasındaki koridora bakan camdan bizi görüp hiç acımadan kapıyı suratıma açtı. Yere yapışırken kendimi kağıt kadar düz, gerçek olamayacak kadar çizgi filmin içinde hissediyordum. Tabi burnum kanadığı için ve küçük bir baygınlık geçirdiğimden dolayı hocanın bir hafta ilgi odağı olduğum.  Bu yüzden dışarıya doğru açılan saçma bir şekilde tasarlanmış kapıyı yağı bol olsun diye dualar okumadım değil. Çünkü kendisi müdürün osuruğunu bastıracak kadar çok gıcırdıyordu. Hocayı osurduğuna ikna edemiyoruz bu yüzden. Tamam sağırsın onu anladık ama insanın burnu da koku almaz mı arkadaş?! Hele o kokuyu... Saçma bir olaydan ötürü okula gelen polise okulda ceset olmadığına zor inandırdık. 

Olayı sonra anlatıyım Beril'in söyleyeceklerine reklam arası koymuş Acun gibi hissediyorum.

Neyse, bu olaydan sonra müdür bana 2 gün dinlenmem için izin vermişti. Tabiki sınav haftaları müdürün odasının önünden geçerken deli danalar gibi koşturmuyorum saçmalamayın. 

Beril göz devirdi ve aklımdan çıkmayan o cümleyi söyledi.

"Nehir yollu olmuşsun." Ne ara...

Yok canım olsa olsa yolcu olmuşumdur. O da bu dedikodular yüzünden uzaya filan... Her sınav haftası okulu bırakıp striptizci olmayı düşünsemde kendimi 50'tlik psikologlar gibi motive ediyordum.

"Sen aklına koyduğun her şeyi yaparsın. Çünkü senin müthiş bir gücün var ve sevgin var."

Tabi  sonra götüm yemediğinden dolayı ve kendime yakıştıramadığım için kendimi ders çalışıyormuş gibi hissetmek adına Bing Bang Theory'i, uyuşturucu geçmişimi süslemek adına Breaking Bad'i ve araya da biyoloji için Game of Thrones izliyordum. Hani her dizide azgın biri olur ya, burda hepsi azgın anasını satayım. Diziyi duvarı arkamı vererek kulaklıklarla ya da kısık sesle izliyordum. Önüme her an Dabbe çıkacakmış gibi izlettiğiniz için teşekkür ederim yapımcılar ama herkesin odasının kapısını çalmayı düşünen bir ailesi yok. Narkotik baskını gibi odama giriyorlar. Bir gün gerçekten içeceğim, çabaları boşuna gitmesin. 

Ayrıca bazen de okumazsam sonumun ne olacağını görmek adına Prison Break'i izlemiyor değilim. Okuyun guzularım diyen memurlara selam olsun. 

Ayrıca yollu olsam haberim olurdu diye düşünüyorum. Malum yola çıkan ben olacağım. Bu kelime üzerinde gereksiz espiriler yapmaya devam edeceğim. Çünkü neden olmasın.

"Ne ara yollu oldum? Nereye yolcuyum? Allahım ne olur Amerika olsun, amin.."  diye gülerek konuştum. Neden Çağrı adına yaptığım her şey açığa çıkıyor. Çocuğun takipçisi filan mi var acaba? Ya da bana böcek filan taktılar, her olayı biliyorlar anasını satayım.

"Ya herkes senin hamile olduğunu konuşuyor. Güya Çağrı sevgilisini seninle aldatmış. Hatta yasak aşkın meyvesi oluşmuş filan diyorlar."

"Aşk-ı Memnu'mu çekiyoruz. Yasak aşkın meyvesi ne? Çocuğum için büyük travma." deyip avuç içlerimi sanki bir çocuğun kulaklarını kapatıyormuş gibi karnıma doğru götürdüm.