02 | ''Çıplak Numara''

24.8K 1.7K 272
                                    

Umarım beğenirsiniz iyi okumalar. Bölümü bide seviyorum dedi sana yanıyorum dedi şarkısıyla yazdım sdaldjasl 

Multimedya 〉〉〉〉 Beril biçızı skajfkas


♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫ ♫


Telefonu kapar kapamaz rehbere girip günün şanslı kişisini yani ödemelinin numarasını kayıt ettim. Oturduğum yerden kalktım. Zil çaldığı için milette kantine doluşmaya başlamıştı. İnsanları yararak aralarından geçmeye başladım. Tabi bu işlemi bitirince kendimi survivorda sanmadım değil. Gören parkur bitirdim sanır.

Beril, Berk ve Yiğit'in bana doğru geliyordu. Yiğit her zaman ki gibi Berk'e sulanıyordu. Bazen gay olduğunu düşünüyordum ve gitti güzelim çocuk diye içimden ağıt yakıyordum. Diğer gün yanında bir kız getirip yengeniz diye tanıştırınca rahatlıyorduk. En çok da Berk rahatlıyordu. Yazık çocuk geçen haftaki olay yüzünden az daha babası İzmir'den istabul'a gelecekti. Geçen hafta Yiğit Berk'i öpmeye kalkıştığında öğretmen görüp Berk'in ailesini aramıştı. Acaba o salak hoca arayıpta ne dedi? 'Çocuğunuz erkek arkadaşıya oynaşıyor' mu dedi? O salak hoca yüzünden Berk zor durumda kalmıştı. Tabi olaya ben atılarak günü kurtardım. Yiğit Berk'in omzuna attığı kolunu çekeren yanıma geldi ve saçlarımı karıştırdı.

''Kanka o espiri nasıl geldi aklına lan?''dedi ve güldü. Saçımı havalı bir şekilde arkaya atacakken Yiğit tarafından dolaştığı için elime dolandı ve tüm coolluğum yerle bir oldu. Yiğit'e attığım sinirli bakışlarımı kestim ve konuşmak için dudaklarımı araladım.

''Ablanız dabıl kingte ondan.''dedim Yiğit'in bozduğu saçlarımı düzeltirken. Beril güldü.

''Dabıl king ne ya.''

''Benim gibi şahsiyete verilen mükemmel bir lakap.'' Güldüler. Yiğit Berk'in yanına gitti ve koluna girdi.

''Biz bu fakirleri bırakıp balayına gidecektik gocacuğum.''dedi. Beril'le hayvan gibi gülmeye başladık. İçimdeki biçız iç ses 'hayvanlar gülmez bikere tağam mı' diyerek bütün enerjimi aldığı için iç sesime kulaklıkla arsız bela dinletip östaki borusunu siktim. Psikopatça düşüncelerimin ne kadar güzel oldoğunu düşünüp götümü de kaldırmayı unutmadım tabisi. Berk kolunu kuala gibi yapışmış Yiğit'ten kurtarmak için çekiştirmeye başladı.

''Oğlum sen hala akıllanmadın sanırım. Senin yüzünden geçen haftada bizi basan hoca bana Allah seni alsın bakışları atıyor. Hem az daha babam evlatlıktan reddedecekti. Kolunu da çek! Sülük gibi yapıştın.'' Kıkırdadım.

''İyiki hoca siz daha ileri gitmeden basmış, yoksa kadının psikolejisi filan bozulurdu.''dedim ve gene güldüm. Berk ''Nehirr!''diye uyardı. Omuz silktim. Yiğit ''Aşkımızı kıskanma.''diyerek lafa girdi.

Konuşmaya devam ederken uzaydan düşmüş meteor kız kantinin girişinde beliriverdi. Kızı baştan sona süzmeye başladım. Ben bile saylamla beraber kızı süzdüysem erkekler süzdükten sonra haşlayıp tekrar süzmüştür. Kızı meteordan makarnaya telfi ettiğim için içimden gülerken dışımda kızı kesmeye devam ettim. Kızı gözümle soyduğumu düşününce kafamı kaldırdım ve bizimkilere baktım. Yiğit Berk'in kolunu hemen bırakıp saçlarını düzelti.

Kızı kesmeye bırakıp kaşar taraması yapmaya başladım. Şu kaşar taramasını AVM'lerde güvenlik görevlilerin elinde tutuğu aletlerden yapıyordum. Tek fark benimki hayaliydi. Kızın eli yüzü düzgün aile terbiysi almış olduğunu kanat getirdim. Kızın iyi biri olduğu her halinden belliydi zaten. Tavrından, gülümsemesinden, yürümesinden bile iyi bir kız olduğu anlaşılıyordu yani. Bizim yiğit heide gibi bakmaya başlayınca sıradaki yengemizin bu kız olacağını anladım. 

EMİN MİSİN OĞLUM?Where stories live. Discover now