14 | "Kavga"

322 43 19
                                    

Birkaç dakika sonra sınıf kapısı tıklandı. İçeriye nöbetçi öğrenci girdi. "Hocam, müdür Nehir'i çağırıyor."

"Sabah sabah gül yüzümü göremeden yapamıyor" deyip sırıtarak sıramdan kalktım. Tahtanın önünden geçerken arkamdan bir kız;

 "Arkadaşlar sevgililerinize dikkat edin. Malum aramızda orospular var." bağırdığında donup kaldım. Genelde kavga etmezdim. Zeki biri olduğum için sözlerimle devirirdim ama şu an bütün sinir vücudumun her yerine yayılmıştı. Dışarda duman tüten bir tren gibi gözüküyordum. Sinirle arkamı döndüm. Malkoçoğlu edasıyla yumruğu kızın suratına yapıştırdım. Yumruğu yapıştırmadan önce yumruğuma tükürdüm merak etmeyin. Okkalı bir yumruk oldu. Hep özenirdim.

Dışardan birisi sınıfta çıkan kavgayı görse rönesans tablosuna benzetebilirdi. Herkes birbirini pandikliyordu. Her şey ağır çekimde ilerliyor gibiydi. Havada uçan birini gördüğüm için de böyle hissediyor olabilirim.

Bir ara mememin biri kaptırdım. Kavga ayağına dedikoduları gerçekleştirmek isteyenler vardı.

"Nehir'in memesini mıncıkladım!!"diye bağıran Yiğit'e döndüm. Doktorların ellerini dezenfekte ettikten sonra havada bekletmesi gibi bir elini havaya kaldırmıştı. Sanki eli yanmış gibi davranıyordu. O el zaten yanacak dostum. Günah!.. Mememin suçu ne ya? 

"Allah'ım arkadaşımı mıncıkladım... Çok özür dilerim Nehir." diye bağırıyordu. Onun bağırması yüzünden dikkatim dağılmıştı ve Lara'nın tokatını kafama yedim. 

"Şu an sırası mı Yiğit? Sonra evleniriz!" diye bağırıp ben de Lara'ya bir tane geçirdim. Çağrı, sevgilisini arkasına doğru çekti.

"Artık durun." diye bağırdı. Çağrı, Lara'ya atacağım yumrukları durdurmaya çalışıyordu. Beni niye kimse savunmuyor?! Savunmayı geç mıncıklıyorlar! 

Arkadaşlarıma baktığımda Beril'in birinin saçını çektiğini gördüm. Berk onları ayırmaya çalışıyordu. Beril'i kucakladı ve uzaklaştırdı. Yiğit'e baktığımda eline bakıp ağlıyordu. Hepsi hem mental hem de fiziksel olarak meşgul boğuştuğundan tek başına kalmıştım.

Kum torbası olmuş gibi hissediyordum. Gelen geçene geçirmiş olsam da bazen başı boş yumruklar kafama denk geliyordu. Geleceğin dahisini tek hücreli amipe çevirdiniz!.. 

Terbiyesiz pandikçiler...

Lara'ya vuramadığım için Çağrı'nın göğsüne yumruk attım. Kılı dahi kıpırdamadı, gülümsedi. Bu gülümseme adeta 'Sıçtın Cafer bez getir' teması aşılıyordu.

"Ne yapıyorsun?" diye sırıttı.

"Bu aramıza girdiğin için" Bir kere daha vurdum. "Bu gelecekteki çocuğumun için."  bu sefer omzuna hafif bir tane yumruk salladım. 

"Bu da beni kocasız, karnımdaki sabiyi babasız bıraktığın için." yüzümü buruşturdum  "Vasıfsız." deyip yaşlı teyzeler gibi cıklamaya başladım. Göz devirdi. 

Kaldım yavrucağımla bir başıma. Çocuğum Sezercik olmuştu. Yalnız Sezerciğin filmlerinde genelde hep anne karakteri ölüyordu. Annecim artık Ayşeciksin, ölmek için çok gencim... 

Gelen geçen vuruyordu. Çocuk doğmadan muhallebi çocuğu oldu... Malum bu kadar karmaşa sonucu muhallebi kıvamı almıştır diye düşünüyorum. Ayrıca gelcekte çocuğum sana muhallebi dediğim için üzgün değilim, helva oldun da diyebilirdim. Helva olman senin sonun olabileceği için demedim. Anan seni hep düşünüyor. İnce espiriler...

"Herkes bu dedikoduyu konuşuyor ve sen hala devam ettiriyorsun. Hem karnında bir bebek olmasını bu kadar çok istiyorsan kavga etmek yerine hazırlık aşamasına geçmemiz gerekiyor." 

EMİN MİSİN OĞLUM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin