15 | "Helalim"

352 39 34
                                    


Odadan dışarı çıktığımda bizimkiler başıma toplandı.

"Ne oldu?" diye meraklı sorularıyla kendime geldim. Aileme ne diyeceğimi düşünüyordum ama hala hiçbir şey bulamamıştım. 

"Atıldım." 

"Nasıl yani? Bas baya şutladı mı seni?" diye şaşkın şaşkın soran Beril'e döndüm.

"Şut çekmeyi geç, adam resmen penaltı kullandı. Topun bacaklarımın arasından geçmesi ile tarihi bir gol yedim." 

Mahalle futbolunda beşik olarak atlandırılan bu olay oldukça onur kırıcıdır ve dalga sebebidir. Ayrıca beşik kelimesini sadece burada kullanmayacağım gibi duruyor. O çocuğu yapmak artık farz oldu. Boşuna okuldan atılamam. Artık tekrar helalimsin Çağrı. Bacılıktan helalliğe geçiş serüvenini çocuk yaparak taçlandıracağız. 

Ve Çağrı yine helal mal damgasını almıştır... Zaten başında helal olmadan da maldı. Sadece artık hem mal hem de dana katogorisinde bulunmaktadır.

"Peki ne yapmayı düşünüyorsun?" Çağrı'nın sözleriyle arkama döndüm. 

"Çocuk!" göz devirdim.  "Çağrı artık ödemeli lakabının bir karşılığı olacak. Bu işten sonra belirli bir miktar komodinin üzerine koyacağım." diyerek güldüm. Helalimde olsan laf sokmalarımdan kaçamazsın...

"Sıkıntılı bu ya." diyen Berk'e gözlerimi kısarak baktım.

"Okuldan atılmamın bir diğer sebebi hamile olduğumu düşünmesi. Dedikodulara çok inanmamış gibi gözüküyordu fakat bu şartlar altında seni okulumda tutamam diyerek beni okuldan attı." 

"Okuldan boşuna atılmış olamam." deyip Çağrı'ya öpücük attım. Güldü.

"Eski kızlar tuvaletini kullanabiliriz. Artık kullanılmıyor." diyerek sırıttı. Erkek milleti...

"Hop, hop. Ben Nehir'in memesine ellediğime göre bir çocuk yapılacaksa benim devreye girmem gerek." 

Yiğit'in hala bu olayı unutamamış olmasına mı şaşırayım yoksa mememi mıncıkladığını herkese duyurmasını mı yanayım bilemedim. 

"İstersen müdürün odasındaki duyuru megafonunu kullan Yiğit. " 

Mememi ellemesini söyleyerek dedikoduculara malzeme veriyordu. Okuldakiler bunu duysa üçlü yapmışlar diyerek dedikodunun içinden geçerlerdi. 

"Ne diyim?" diye müdürün odasına doğru yürümeye yeltendi.

"Nehir ile evleniyoruz. Bu mutlu günümüzde, sizileri aramızda görmekten hiç mutlu olmayız. Mümkünse kimse karşımıza çıkmasın." diye sertçe konuştum.

Gergin olduğum her halimden belliydi. Normalde gereksiz sohbetlere devam ederdim, hatta ben açardım. 

"Nehir, evlilik konusunda ciddi olmadığını düşünerek seni tekrar arkadaşlığa davet ediyorum. Ayrıca o günah dolu andan sonra elimi beş kere yıkadım. Ayrıca haftada max 2 kere yıkadığımı düşünürsek, meme hücrelerin daha su ile mücadele veremeden elimdeki mikroplar ile savaşarak öldüğünü düşünüyorum." diyerek güldü. Yüzümü buruşturdum. 

"Artık biyoloji dersinde uyumamalısın."

"Tek uyanık olduğum ders" göz kırptı "Anlarsın ya." diyerek saçmalamaya devam eden arkadaşıma güldüm. 

Beni güldürmek için yaptığını biliyordum. Fakat gerçekten morelim yerle bir olmuştu ve bunu sadece darağacına asılı bir halat düzeltebilirdi. 

"Çok tatlısınız ama bu sefer fena sıçtım arkadaşlar. Ailemi aramış ve ben hala anneme ne diyeceğimi bilmiyorum."


EMİN MİSİN OĞLUM?Where stories live. Discover now